Diyarbakır'da Asgari Ücret Tepkisi - Son Dakika
Son Dakika Logo
Güncel

Diyarbakır'da Asgari Ücret Tepkisi

24.12.2025 15:14

Diyarbakırlı yurttaşlar, yeni asgari ücrete tepki göstererek, 28 bin 75 liranın yetersiz olduğunu savundu.

Haber: Ahmet ÜN – Kamera: Mehmet Mucahit CEYLAN

(DİYARBAKIR) - Yeni asgari ücrete yönelik tepkilerini dile getiren Diyarbakır'daki yurttaşlar, 28 bin 75 liranın kabul edilemez olduğunu ifade ederek, "asgari ücretin sefaletin adı olduğunu" söylediler.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan 1 Ocak 2026 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere net asgari ücretin 28 bin 75 lira 50 kuruş, brüt asgari ücretin ise 33 bin 30 lira olarak belirlendiğini duyurdu.

TÜRK-İŞ'in Kasım 2025 itibarıyla 29 bin 827 lira olarak hesapladığı açlık sınırının altında kalan asgari ücrete tepkiler sürüyor.

Diyarbakır'da ANKA Haber Ajansı'na konuşan işçi ve işverenler belirlenen yeni asgari ücretin kabul edilemez olduğunu söyledi.

Açıklanan rakamın TÜİK verilerine ters düştüğünü dile getiren Nurettin Begüm, "Suriçi'nde oturuyoruz. Kira 15 bin lira, maaş 28 bin lira. Bir de çocuklu aileleri düşünürsek imkansız hale geliyor. Eğer patronu düşünüyorsanız işçileri de düşünün" dedi.

"Biz bunları hak ettiğimiz için bunları başımızdadır"

Begüm, 6 aydır asgari ücretin gündemde olduğunu belirerek, "Allah belamızı böyle veriyor. Biz bunları hak ediyoruz demek ki. Biz bunları hak ettiğimiz için bunları başımızdadır. Kendileriyle çelişiyorlar. TÜİK'in verisi yüzde 33. Bu veriye göre bile veremiyorsun. Yani TÜRK-İŞ'in açıkladığı veri de olmuyor. Hiçbirinin verisi birbirini tutmuyor. Bence en az asgari ücretin 35 bin lira olması gerekiyor.  Çünkü 40 bin lira dersek yine bir şeylere de zam gelir. Asgari ücret açıklandığından bir saat sonra otoyol, geçiş ücretleri, hepsi zamlandı" diye onuştu.

"Bu insanlarla dalga geçmek gibi bir şey"

Mustafa Akkul isimli yurttaş ise asgari ücretin açlık sınırının altında belirlenmesinin kabul edilemez olduğuna vurgu söyleyerek, şöyle konuştu:

"Açlık sınırı 29 bin, asgari ücret maalesef 28 bin lira oldu. Yani bin lirayla yaşamak zorunda kalmış bu ülkede insanlar maalesef. 28 bin lirayla biz yaşıyoruz bu memlekette. Üç kez bir markete gidersin ve üç sepet erzakla ancak evine erzak alabiliyorsun, ki bunun evin kirasını, evin bütün o gider faturalarını dahil etmiyoruz. Şu andaki bu enflasyonla 29 bin değil, en az 59 bin lirayla bir geçim olması gerekir. Onun için 28 lira çok özür diliyorum, yani bu insanlarla dalga geçmek gibi bir şeydir bu ülkede. Tüm siyasi partilerin bir müdahale edilmesi gerekir. Bu insanlar 28 bin lirayla nasıl bir geçim sağlayabiliyor? Ciddi anlamda hayretle izliyoruz. Üzgünüz."

"Asgari ücreti belirleyenler en az 5-6 maaş alıyor"

Nezir Gezer isimli yurttaş ise asgari ücreti "kölelik ücreti" ve "sefalet ücreti" olarak tanımlayarak, şunları kaydetti:

"Dikkat ederseniz asgari ücreti belirleyenler en az 5-6 maaş alıyor. 5-6  maaş almayan yoksa da içinde en az asgari ücretten 5-6 kat fazla maaş alan insanlar olduğu için asgari ücret derdini anlayamazlar onlar. Toplumda insanların ne halde olduklarını görsünler. Ondan sonra asgari ücret belirlensin. Asgari ücret açlık sınırının altı kaldı. Sefaletin altıdır. Diyarbakır'da bazı kiralar var. 5-6 kat asgari ücretten fazla. Bazı dükkanların kirası var. 15-20 kat fazla hocam. Bunu İstanbul'da değil, Diyarbakır üzerinden değerlendirme yapmak istiyorum."

Yurttaşlardan Cemal Duru da, asgari ücretin belirlenmesinin ardından birçok şeye zam geleceği endişesini taşıdığını belirterek, "Asgari ücret insanları kurtarmıyor. En az 40 bin lira olması gerekiyor. Kiralar 20 bin lira dolayındı. Suya zam gelecek, her şeye zam gelecek. Ne yapalım? Şimdi devlet bize bir çare bulsun. Bulmazsa insanlar perişan olur" dedi.

"Asgari ücret 28 bin lira ise o halk ölmüş"

İşveren Seyfettin Mutlu ise şu değerlendirmede bulundu:

"Vallahi asgari ücret 28 bin lira ise o halk ölmüş, o asgari ücretle çalışan insana Allah yardım etsin. Burada bir lokanta var. Dört kişi gidelim orada 2 bin 500 altında çıkmayız. Yani güzel bir desen ki ben etli yemek yiyeceğim. Düşün ne kaldı orada. 2 bin 500 verdik. Kaldı 25 bin lira. Bu adamın çocuğu olacak, çocuğu okuyacak, okula gidecek, kira verecek, elektrik - su parası verecek, Su parası verecek. Adam hiçbir şey yemeyecek; tık para bitti. En kötü telefon parası, en kötü parası telefon parası 500'dir. Allah bu halka yardım etsin, o baştakilerine da akıl, fikir versin. Bu halkın bu kadar ızdırap çektiğini hiç görmüyorlar mı? Ben kendi bir vatandaş olarak, ben bir işveren olarak, şu anda 50 bin lira ücret ödüyorum. Benim yanımda çalışan arkadaş 18 bin lira kira veriyor. Allah bu asgari ücretle çalışanlara yardım etsin. 100 bin defa yardım etsin. Ne diyeyim? Yapacak bir şey yok."

"Normalde Türkiye'de üç kesim vardı"

Danimarka'dan Diyarbakır'a tatil amaçlı geldiğini söyleyen Carlos Seçilmiş ise Danimarka'da çalışmayanlara devletin 67 bin liranın yanı sıra ve kira ve çocuk yardımı verdiğini bildirerek, " O benim için hoş geliyor. Çünkü ben Danimarka paramı, kartımı kullanıyorum. Benim sıkıntım yok. Burada sıkıntılı. Normalde Türkiye'de üç kesim vardı; zengin, orta ve fakir. Şimdi iki tane var; zengin ve fakir var" şeklinde konuştu.

Kaynak: ANKA

Son Dakika Güncel Diyarbakır'da Asgari Ücret Tepkisi - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?

    SonDakika.com'da yer alan yorumlar, kullanıcıların kişisel görüşlerini yansıtır ve sondakika.com'un editöryal politikası ile örtüşmeyebilir. Yorumların hukuki sorumluluğu tamamen yazarlarına aittir.

Advertisement