İlham Tohti'ye Verilen Ömür Boyu Hapis Cezasına Tepkiler Büyüyor - Son Dakika
Güncel

İlham Tohti'ye Verilen Ömür Boyu Hapis Cezasına Tepkiler Büyüyor

Çin'de bölücülük ithamıyla tutuklu yargılanan ünlü Uygur akademisyen İlham Tohti'ye ömür boyu hapis cezası verilmesine tepkiler büyüyor.

23.09.2014 15:26  Güncelleme: 16:08

Tutku Şenen - Çin'de "bölücülük" ithamıyla tutuklu yargılanan ünlü Uygur akademisyen İlham Tohti'ye ömür boyu hapis cezası verilmesine tepkiler büyüyor.

AB ve insan hakları savunucularının ardından yurt dışında yaşayan Uygurlar da Tohti'ye verilen cezaya sert tepki gösterdi.

Türkiye'deki Uygurlar, ekonomi profesörü 45 yaşındaki Tohti'nin internet sitesindeki makalelerinin vatana ihanet ve bölücülük niyeti barındırdığı gerekçesiyle bugün Çin mahkemesi tarafından ömür boyu hapis cezasına çarptırılmasını "yargısız infaz" olarak değerlendirdi.

Tohti, Çin'in başkenti Pekin'de 15 Ocak'ta tutuklanmış, bilgisayarları, cep telefonları ve bazı akademik çalışmalarına el konulmuştu. Çin tarafından yaklaşık 10 ay cezaevinde tutularak avukat tutmasına ve ailesiyle görüşmesine izin verilmeyen Tohti, mahkeme tarafından kendisine yöneltilen "bölücülük" suçlamasını kabul etmemişti.

AA muhabirine konuya ilişkin değerlendirmede bulunan Doğu Türkistan Kültür ve Dayanışma Derneği Ankara Şube Başkanı Hayrullah Efendigil, bunun, "kararı daha önce planlanmış bir dava" olduğunu söyledi. Mahkemeye uluslararası gözlemci ve izleyici alınmadığına işaret eden Efendigil, davanın "oldu bittiye getirildiğini" vurguladı.

Tohti'nin tutuklanması ve kendisine yöneltilen suçlamaların hiçbir dayanağı olmadığını ifade eden Efendigil, kendisinin sadece Doğu Türkistanlıların haklarını savunduğunu belirtti. Efendigil, "Bugün İlham Tohti'nin almış olduğu ömür boyu hapis cezası, dünyada hala bazı şeylerin düzgün gitmediğini, çifte standardın alabildiğine yol aldığını, güçlünün her zaman güçsüzü ezdiğini, güçlünün haklı olduğunu ve haklının hakkının yendiğini maalesef açıkça gösteriyor" diye konuştu.

Efendigil, Tohti'nin, Doğu Türkistanlıların, Çin vatandaşlarıyla aynı haklara sahip olmasını ve Uygurların dil, din, kültür, örf ve adetlerini yaşamalarını talep ettiğini dile getirerek, bu faaliyetlerin hiçbirinin bölücülük veya Çin'i parçalamakla ilgisi olmadığına dikkati çekti.

Çin'in baskıcı rejim ve komünist tutumunu hala sürdürdüğünü söyleyen Efendigil, "Biz umuyorduk ki, Çin eğer büyük bir devletse, kendine güveniyorsa ve adil davranıyorsa ki, dünyanın süper gücü olma iddiasında, bu konuları açık ve şeffaf bir şekilde ele almalıydı. Doğu Türkistan meselesini enine boyuna tartışılabilir hale getirmesi gerekiyordu" değerlendirmesini yaptı.

"Başta Türkiye, Türk cumhuriyetleri, İslam coğrafyası olmak üzere bütün toplumlardan Çinlilerin Uygurlara uyguladığı baskı, asimilasyon politikası ve zulmü görmesini istediklerini" söyleyen Efendigil, "Çin'le olan ticari ilişkiler ve ticari kaygıların bir tarafa bırakılarak onların insanca, onurlu bir şekilde yaşamasını sağlamak için adım atılmasını talep ettiklerini" dile getirdi.

Doğu Türkistanlı sivil toplum kuruluşları olarak Türkiyede, Avrupa'da ve diğer ülkelerde Tohti ve Doğu Türkistanlıların uğradığı haksızlıkları dile getireceklerini belirten Efendigil, "Tohti'nin davası ve Doğu Türkistan meselesini, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi ve Birleşmiş Milletler dahil olmak üzere ulaşabileceğimiz, götürebileceğimiz her merciye taşımak istiyoruz" dedi.

"Tohti davası tamamen kurgudan ibaret"

Dünya Uygur Kongresi Genel Başkan Yardımcısı Seyit Tümtürk de Tohti'nin bağımsızlık konusuna dair tek bir kelime dahi etmediğini, bağımsızlık vurgusu yapmadığını, sadece Doğu Türkistan'da insan hakları, eşitlik, demokrasi ve adelet isteyen bir bilim adamı olduğunu vurguladı.

Tohti'nin davasının bir "kurgu"dan ibaret olduğunu söyleyen Tümtürk, "Müebbet cezası alacağı geçen hafta görülen ön mahkemede zaten 15 yıl ya da ömür boyu hapis cezası alabileceğinin belirtilmesinden belliydi. Müebbet hapis cezası aldıysa bu tutuklanmadan bile önce planlanmış senaryonun sonucu" ifadelerini kullandı.

Tümtürk, Doğu Türkistanlı köylüyü, çiftçiyi, öğrenciyi, işçiyi, memuru din adamını, terörist, bölücü, radikal dinci diye suçlayarak algı kirliliği oluşturmaya çalışan, elindeki medya gücünü tek taraflı olarak ciddi bir dezenformasyon yapmak için kullanan ve dünyada Doğu Türkistanlıları tecrit eden Çin'in, Türk olması sebebiyle bilim adamlarına dahi tahammül edemediğini söyledi. Tümtürk, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Çin imha politikalarına bu şekilde devam ederse, Doğu Türkistan 21. yüzyılın Ortadoğusu ve Balkanları olmaya aday. Bu yaşananlar dünyanın en kargaşalı, en istikrarsız bölgesinin Doğu Türkistan olacağını gösteriyor. Hiçbir zaman terörist olmayan Doğu Türkistanlılar, asırlardır İslam'ın barışçıl yüzüdür. Ancak Çin, bir avuç yanlış insanı adres göstererek bazı terör gruplarıyla Doğu Türkistanlıları topyekün ilintili ve işbirlikçi gibi gösterme gayretinde. Bunu toptan reddediyor ve Çin'in bu uygulamalarını kınıyoruz."

Dünyada adaleti tesis etme konusunda kendilerini ön plana çıkaran devlet, kurum ve kuruluşlara Doğu Türkistan'daki zulmün sona erdirilmesi ve Tohti'nin serbest bırakılması amacıyla harekete geçmeleri çağrısında bulunduğunu belirten Tümtürk, Çin'in Doğu Türkistan'daki sömürge ve asimilasyon faaliyetlerinin durdurulamaması halinde yayılmacı politikalarına Türki cumhuriyetlerde devam edeceğini dile getirdi.

Uygur akademisyen İlham Tohti

Ekonomi Profesörü Tohti, 2005 yılında kurduğu "Uygur Online" sitesiyle, Uygurların sosyal ve kültürel meselelerini ele alan ve Çin'in Uygurlara uyguladığı politikaları eleştiren bir sosyal platform oluşturmuştu. "Uygur Online", 15 Mayıs 2008 tarihinde Pekin yönetimi tarafından kapatıldı.

Özgür Asya Radyosu ile 2009 yılında yaptığı röportajdaTohti, Çin hükümetinin Han etnik grubuna ait Çinlileri Sincan Uygur Bölgesi'ne göç etmeyi teşvik eden politikasını eleştirerek Uygurlular arasında işsizliğin arttığını belirtmiş ve olayın akabinde Pekin yönetimiTohti'ye medyaya konuşma yasağı koymuştu.

Tohti, internet üzerinden yayımladığı makalelerinde, etnik grupları kışkırtmak suçlamasıyla 2009 ve 2011 yıllarında gözaltına alınmış ve Eylül 2011'de Minzu Üniversitesi'nde ders vermeyi bırakmıştı. Tohti, Pekin Uluslararası Havalimanı'ndan 2013 yılında kızı ile ABD'ye gitmek istemiş ancak Çinli yetkililer tarafından durdurularak yurt dışına çıkışına izin verilmemişti.

Tohti'nin 15 Ocak 2014'te "kanunları ihlal ettiği" gerekçesiyle gözaltına alındığını savunan Pekin yönetimi,Tohti'nin suçunun içeriğine ve nerede tutulduğuna ilişkin ayrıntı vermemişti. Sonrasında Tohti'nin, Urumçi'de bir gözetim merkezinde tutulduğu açıklanmıştı.

Uygur akademisyenin gözaltına alınmasının ardından ülke basınında konuya yer veren tek yayın kurumu olan resmi Global Times gazetesi ise Tohti'nin, "hükümet politikalarını eleştirerek bölücülük yapmayı hedeflediği" yorumunda bulunmuştu.

Ülkenin kuzeybatısında bulunan Sincan Uygur Özerk Bölgesi'nin başkenti Urumçi'deki bir gözaltı merkezinde tutuklu bulunan Tohti, "bölücü fikirler yaymak, bölücü faaliyetler içinde bulunmak ve etnik düşmanlığı körüklemekle" suçlanıyor.

Tohti'nin avukatı, bugün twitter hesabından yaptığı açıklamada, ailesiyle görüştüğünü, Tohti'nin "bölücülük" suçlamasıyla müebbet hapis cezasına çarptırıldığını açıklamıştı.

İnsan hakları savunucuları, Uygur akademisyene verilen cezaya tepki gösterirken, AB Dışişleri Yüksek Temsilcisi Catherine Ashton'ın ofisinden yapılan açıklamada, Pekin yönetiminin kararının "gayrimeşru" olduğu belirtilmiş ve karar kınanmıştı. - Ankara

Kaynak: AA

Son Dakika Güncel İlham Tohti'ye Verilen Ömür Boyu Hapis Cezasına Tepkiler Büyüyor - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement