Kadir İnanır'dan Çözüm Çıkışı

Akil İnsanlar Heyeti Akdeniz Bölgesi'nde görev yapan ünlü oyuncu Kadir İnanır, Türkiye'de en çok barış hassasiyeti bulunduğunu belirterek, "Bu ülkede tabi ki Kürt ve Türk hassasiyeti var ama en büyük barış hassasiyeti var. El ele verip sorunun ortadan kalkması için anlaşanlar bu eli asla geri çekemeyecekler. Çünkü bu ülkenin bu kadar hassasiyetle dolu duygularıyla asla oynama şanslarını elde edemeyecekler. Çünkü faturası çok ağır olur. Onun için hep umutluyum" dedi. Akdeniz Bölgesi'nde görev yapan Akil İnsanlar Heyeti'nin Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, Başkan Vekili Lale Mansur, Sekreter Tarık Çelenk, ünlü oyuncu Kadir İnanır, Prof. Dr. Şükrü Karatepe, yazar Muhsin Kızılkaya, Öztürk Türkdoğan ve Hüseyin Yayman, Kaktüs Kent Tesisleri'nde yaklaşık sivil toplum kuruluşu temsilcileriyle yaptıkları görüşmenin ardından gazetecilerle bir araya geldi.

'KATKISI OLACAK'

Toplantının başında heyet üyeleri gazetecilere kısa açıklamalarda bulundu. Akil İnsanlar Heyeti Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, basınla toplantı yaptıklarını ancak toplantının basına kapalı gerçekleştiğini söyleyince katılımcılar güldü. Osmaniye'nin ardından Adana'da sivil toplum ve mesleki kuruluş temsilcileriyle toplantı yaptıklarını anlatan Rifat Hisarcıklıoğlu, "Herkesin kanaatini aldık. Biz anlatmak için değil sizi dinlemek için geldik. Size nasihat vermek haddimiz değil. Sizin çözüm süreciyle ilgili beklentileriniz, kaygılarınız veya önerilerinizi alacağız. Milletin ne düşündüğünü bilen, toplumun nabzını tutan sizlersiniz. Bu fikirlerinizi raporla ileteceğiz. Böylelikle 76 milyon olarak hepimizin bu sürece katkısı olacak" dedi.

HEPSİ KONUŞTU

Heyet üyelerinin tamamı Rifat Hisarcıklıoğlu'nun ardından kısa açıklamalar yaptı. Heyet üyesi Hüseyin Yayman, çözüm sürecini herkesin farklı tanımladığını söyledi. Yayman, farklılıklara rağmen herkesin Türkiye'nin demokratikleşmesi noktasında birleştiğini söyledi. İHD Başkanı Öztürk Türkdoğan da, "Bu sorun tarihsel bir sorundur. Bu süreç yeni değil. Devletle PKK arasında diyalog 1993'te başladı. Artık silahlar sussun. Kimsenin dili yasaklanmasın. Türkiye'nin demokrasi eksiği giderilsin. Son yaşadığımız olaylara baktığımız zaman, kentlerimize o kentlerde yaşayan insanlar karar versin. Bu aynı zamanda demokrasi mücadelesi. İnsanlara gösteri hakkı verilmeli, bu hakka saygı duyulmalı, insanlar polis şiddetine uğramamalıdır" diye konuştu.

Muhsin Kızılkaya ise Gezi Parkı eylemleri sürecinde Kürtlerin evinde oturduğunu, kimsenin ülkenin bölünmesi için çalışmadığını söyledi. Gezi eylemlerinin barış sürecine zarar vermediğini belirten Kızılkaya, "Üzgünüm ama barış sürecine inanmayan arkadaşlara tekrar söylemek isterim ki, silahlı Kürt isyanı bitti. Kürtler bir daha silahı eline almayacaklar" diye açıklamalarda bulundu.

Akil İnsanlar Heyeti Genel Sekreteri Tarık Çelenk'in ardından söz alan oyuncu Lale Mansur da, "Bu işi kabul ettiğimde bir kum torbası görevi göreceğimi biliyordum, gerçekten de öyle oldu, gelen vurdu, giden vurdu" dedi. Mansur, sürece destek istedi. Üniversitede 35 yıldır insan haklarını anlattığını söyleyen Prof. Dr. Şükrü Karatepe de, insanlar çatışırken sözün bir değerinin olmadığını kaydetti.

'FATURASI AĞIR OLUR'

Çözüm sürecinde medyaya önemli görev düştüğünü anlatan ünlü oyuncu Kadir İnanır şunları söyledi:

"Kim bu ülkenin sorunlarıyla ne kadar ilgilenirse ilgilensin, ne kadar emek koyarsa koysun, asla medya kadar etkili olamaz. Özellikle yerel medya bulunduğu bölgenin sorunlarına çok yakından vakıf ve ilgili olduğu için böyle ülkenin en büyük sorunu diye kabul ettiğimiz bu sorunun ortadan kalkması için hepimiz bir gayretin içindeysek burada öncü medyadır. Basına büyük görevler düşmektedir. Adana'nın sizden önce akil insanlarıyla yaptığımız görüşme gerçekten Adana'ya yakışır bir kalitede gerçekleşti. Özgürce her istediğini söylediler. Arzu ettiğimiz de buydu zaten. Bu ülke yıllardır konuşamadı. Bu ülkede hep siyasiler konuştu, halk hiç konuşamadı. Bu süreç bence Türkiye'de halkın özgürce konuşmasını sağladı. Bu da bence cumhuriyet tarihimizin en güzel gelişmesidir sosyal hareket olarak. Şimdi bu ülkede tabi ki Kürt hassasiyeti var, tabi ki Türk hassasiyeti var ama en büyük barış hassasiyeti var. Bu el ele verip sorunun ortadan kalkması için anlaşanlar bu eli asla geri çekemeyecekler. Çünkü bu ülkenin bu kadar hassasiyetle dolu duygularıyla asla oynama şanslarını elde edemeyecekler. Çünkü faturası çok ağır olur. Onun için hep umutluyum."