Uluslararası Hacı Bektaş Veli ve Sultan Nevruz Cem'i Buluşması - Son Dakika
Politika

Uluslararası Hacı Bektaş Veli ve Sultan Nevruz Cem'i Buluşması

Uluslararası Hacı Bektaş Veli ve Sultan Nevruz Cem\'i Buluşması

Başbakan Binali Yıldırım, "Havamıza, toprağımıza, suyumuza düşen cemreleri artık gönlümüze de düşürme zamanı gelmiştir.

21.03.2017 12:06
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Başbakan Binali Yıldırım, "Havamıza, toprağımıza, suyumuza düşen cemreleri artık gönlümüze de düşürme zamanı gelmiştir." dedi.

Yıldırım, Kültür ve Turizm Bakanlığı himayesinde, Dede Garkın Eğitim, Kültür ve Araştırma Derneği'nin ev sahipliğinde, ATO Congresium'da düzenlenen "Uluslararası Hacı Bektaş Veli ve Sultan Nevruz Cem'i Buluşması"na katıldı.

"Biz iç içe yaşadık, birlikte yaşadık, bundan sonra da ilelebet birlikte yaşamaya devam edeceğiz." ifadesini kullanan Yıldırım, "Bin yıldır ne başardıysak hep beraber başardık. Bin yıldır bütün sevinçlerimiz hep ortak oldu. Bin yıldır bütün sorunlarımızı, badirelerimizi dayanışmayla birlikte aştık." dedi.

Bugünün tabiatın uyanmaya başladığı gün olduğunu; dünya döngüsü içinde tabiatın 20 Mart'ta uzun uykusundan uyanıp yeni bir bahara, yeni berekete, bolluğa, neşe ve sevince uyandığını dile getiren Yıldırım, "Havamıza, toprağımıza, suyumuza düşen cemreleri artık gönlümüze de düşürme zamanı gelmiştir." şeklinde konuştu.

Bugün Hz. Muhammed'in yol arkadaşı, can yoldaşı, sırdaşı, aynı zamanda evladı yerine koyduğu İslamın en önemli kahramanı Hz. Ali'nin de doğum günü olduğunu anımsatan Yıldırım, "Bu büyük tevafuka bakınız ki tabiat da onun doğumuyla birlikte yeniden anlamlı bir doğuşa kucak açıyor ve bütün Türk dünyası yeni bir güne Hz. Ali'nin doğum gününü kutlarcasına büyük bir neşeyle kavuşuyor." dedi.

Yıldırım, Hz. Ali'nin, İslam dünyasının yegane ve en özel şahsiyetlerinden biri olduğunu herkesin bilip kabul ettiğini aktararak, "Hicret sırasında Hz. Peygamberimiz evini ona emanet etti. Bu genç kahraman, öldürülme tehlikesini bile bile Peygamber efendimizin yatağına uzanmaktan asla tereddüt göstermedi. O, Peygamber efendimizin bütün savaşlarında en ön safta yer aldı; küfre, zulme ve her türlü olumsuzluğa karşı İslamın aydınlık yüzü oldu." değerlendirmesinde bulundu.

Bu nedenle Hz. Muhammed'in "ben kimin mevlası isem Hz. Ali'de onun mevlasıdır" dediğini anımsatan Yıldırım, "İşte bu yüzden Biz de 'duyduk ve uyduk' diyoruz. Hz. Muhammed bizim son peygamberimiz, yüce kitabımız Kuranı, dinimizi ikmal eden peygamberimiz. Duyduk ve uyduk." diye konuştu.

-"Yüzyıllar boyu Anadolu'yu aydınlattı"

Yıldırım, Hz. Ali'nin, İslamın kılıcı, belagat ustası, ahlak abidesi; bir kahraman ve bir şehit olduğunu belirterek, şunları kaydetti:

"Hz. Ali'nin şehadeti bütün İslam dünyasının yüreğini sızlattığı gibi Hz. Hüseyin efendimizin şehadeti de yüreklerimizi yaktı, kavurdu. Hz. Hüseyin'in şehadeti, zulme karşı izzetin, onurun, şerefin ilham kaynağıdır, sembolüdür. Öylesine bir acı bıraktı ki hala Hüseyniyeler söyleriz, onun acısını, acımız biliriz. Hz. Ali'nin yaktığı ilim, ahlak ve belagat ateşi, on binlerce fersah ötede Horasan erenlerinde yankısını bulmuştur. Onların yetiştirdiği talebeler bütün Asya'ya yayıldı; fikirlerini, erdem, ahlak, terbiye, ilim ve kanaat öğretilerini Anadolu insanına bıkmadan, usanmadan anlattılar. Onda yanan manevi ateş söndü, Anadolu aydınlanmaya başladı. Bu maneviyat yiğitlerinden biri de Hünkar Hacı Bektaş Veli'dir. Hünkar'ın Suluca Karahöyük'te yaktığı diriliş ateşi, yüzyıllar boyu Anadolu'yu aydınlattı, aydınlatmaya da devam ediyor. Hünkar, yüzyıllar öncesinden 'bir olalım, iri olalım, diri olalım' dedi. Bir olmak, Allah'ın birliğinde bir arada olmak, inançta, tevhitte ayrılığa düşmemektir. Allah'a ulaşmanın tek bir yol yoktur. Allah'a ulaşan yollar, nefes alıp veren bütün canlıların sayısı kadardır. Bu yollardaki tercihimizi tefrika konusuna dönüştürmememiz gerek. Diri olmak; canlı olmak, yürekli olmak, hayatta kalmak, çalışmak, mücadele etmek demektir. Allah'ın yolundan ayrılmadan bütün kalplerin bir arada, tek bir kalp gibi atması demektir. İri olmak, büyük olmak, büyük bedeni meydana getiren bir parça olmaktır. Hünkar, yüzyıllar öncesinden sesleniyor: Vücut bütün azalarıyla tam bir vücuttur.' Millet bütün fertleriyle, inançlarıyla, varlığıyla, birliğiyle büyük bir millet olur. İri olmak, büyük bir millet olmak demektir. Hacı Bektaşı Veli'nin bu öğütleri bizim yönetim anlayışımızın ve hayatımızın temel ilkesi olmaktadır."

"Hacı Bektaş Veli'nin bu öğretisi bize her zaman rehberlik eder"

"Hünkar'ın öğretisiyle yetişmiş bu büyük millet, nevruzu da Hz. Ali efendimizin doğumuyla da özdeşleşmiştir." ifadesini kullanan Yıldırım, şunları söledi:

"Mübarek nevruz, kutlu nevruz, gelişmiş, dönüşmüş, Ali efendimizle de özdeşleşip Sultan Nevruz olmuştur. Böylece nevruza sultanlık yakışır demek istemiş ve Sultan Nevruz Cem'ini de eklemişlerdir. Bu Cem, Ali efendimizin yolundan giden Hz. Hünkar'ın 'bir olmak, diri olmak, iri olmak' sözünün tekrarlandığı cem haline yürütülegelmiştir. Hünkar diyor ki 'ayağa kalarsan hizmet amacıyla kalk, eğer konuşacaksan hikmet ile konuş ve oturacağın zaman saygıyla otur.' Allah'a ulaşmak için hangi yolu seçersek seçelim, Hünkar Hacı Bektaş Veli'nin bu öğretisi bize her zaman rehberlik eder."

(Sürecek)

Kaynak: AA

Son Dakika Politika Uluslararası Hacı Bektaş Veli ve Sultan Nevruz Cem'i Buluşması - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement