Bu yıl ana teması, "İlim Membaı Maveraünnehir" olarak belirlenen "5. Uluslararası Türkiye Arapça Kitap ve Kültür Günleri" kapsamında farklı ülkelerden isimlerin katılımıyla "Maveraünnehir'de Hadis İlmi" oturumu düzenlendi.
Yeni tip koronavirüs tedbirleri kapsamında çevrim içi olarak gerçekleştirilen etkinlik, Arapça Kitap ve Kültür Günleri'nin YouTube hesabından canlı olarak katılımcılarla buluştu.
Fuarın İçerik Koordinatörü Ali Sözer'in başkanlığını üstlendiği oturuma Afganistan'dan katılan Prof. Dr. Seyyid Ahmed Haşimi, "Maveraünnehir Ulemasının Hadis İlminin Yayılmasındaki Gayretleri" başlıklı konuşmada, son peygamber Hz. Muhammed'in sözlerini, fiillerini ve halini kapsayan sünnet-i seniyyeyi her çağda koruyan ilim erbabının olduğuna işaret ederek, bu hadisleri anlamak ve araştırmak için zamanla birçok yeni bilim dalının da ortaya çıktığını söyledi.
Haşimi, Maveraünnehir'in ilk muhaddislerine işaret ederek, şunları anlattı:
"Birincisi değerli sahabe Büreyde b. Husayb (as)'dır. Zehebi'nin verdiği bilgiye göre 628 yılında Müslüman olduktan sonra Maveraünnehir'e indi ve orada hadis ilmini yaydı. Bir süre Basra'da da yaşadı. Daha sonra Hz. Osman döneminde Horasan'a gitti. Büreyde, Peygamber Efendimizden 150 hadis rivayet etmiştir. Büreyde aynı zamanda Peygamberimizle ilk hicret eden muhacirlerdendir. Bu anlamda Horasan'da da ilk rivayet eden kişi Büreyde'dir. Mezarı Merv'dedir. İkincisi ise Abdullah b. Hazim'dir ve Horasan emiridir. Maveraünnehir'de hadislerin yayılmasında önemli bir rolü vardır."
Maveraünnehir diyarı ile İslam ülkeleri arasındaki kültür ilişkilerinin hicri 3. asırda zirve noktasında olduğunu aktaran Haşimi, "O dönem İslam dünyasından birçok muhaddis Maveraünnehir'e göç etti. Maveraünnehir ile İslam ülkeleri arasındaki ilişkiler esasında etki ve etkileme dolayısıyla karşılıklı etkileşim üzerinden oluşuyordu. Endülüslüler için de aynı şeyi söyleyebiliriz. Maveraünnehir diyarında İslam uygarlık tarihi boyunca birçok müfessir, tarihçi, coğrafya uzmanı, filozof ve edebiyatçının yanı sıra İmam Buhari, Müslim, Tirmizi, Farabi ve Biruni gibi birçok alim de yetişmiştir." diye konuştu.
Maveraünnehir ve Osmanlı ilişkilerine de değinen Haşimi, Osmanlı Devleti'nin şer'i ve hadis bilimlerinin aktarılmasında bir köprü vazifesi gördüğünü söyleyerek, Sultan Abdülhamid'in Sahih-i Buhari'nin Mısır'da basılmasını sağladığını, eserin İstanbul'da camide okutulması emrini verdiğini ifade etti.
Haşimi, "Buhari'nin eserinin Osmanlı döneminde İstanbul'a gelmiş olması şunu göstermektedir. Maveraünnehir ve Türkiye arasındaki ilişkiler çok eski tarihlere dayanmaktadır ve Osmanlı döneminde de büyük bir desteğe nail olmuştur." dedi.
"İslam medeniyeti, inanç, tevhid, ilim, ahlak, erdem, amel üzerine oluşturuldu"
Suriye'den yayına katılan Bessam Hamzavi de "Maveraünnehir'de Hadis İlmi ve İslam Medeniyetine Katkısı" konulu konuşmasında İslam'ın toplumlara yeniyi getirmek için indirildiğini söyleyerek, "İslam aynı zamanda kendinden önce gelen dinlerde olan bazı anlamları geliştirmek için indirildi. İslam uygarlığı her şeyden önce bir dine dayanıyordu. Oysa insanlık tarihimizde hiçbir uygarlık tam olarak bir din üzerine oluşturulmamıştı. Sadece İslam medeniyeti, inanç, tevhid, ilim, ahlak, erdem, amel üzerine oluşturuldu." değerlendirmesini yaptı.
Hamzavi, İslam dininin Kuran ve sünnet üzerine dayalı bir din olduğunun altını çizerek, şunları kaydetti:
"Sahih-i Buhari eseriyle İmam Buhari, gerçekten birçok yönden başarı kaydetti. Eser, akaid, fıkıh, ahlak, eğitim, peygamberler, efendimizin sireti ve tefsir hakkında, yani bütün konularda olan hadisleri kapsamaktadır. Hadislerin hepsi senetlere dayandırılarak, Peygamber Efendimizden rivayet edilmiştir."
Sahih-i Buhari'nin 97 kitaptan oluştuğu bilgisini veren Hamzavi, "Sahih-i Buhari'nin İlim ve İman kitapları peş peşe gelen değil, bağımsız kitaplardır. Sahih-i Buhari'nin 97 kitabında 3 bin 450 bölüm yer alıyor. Tespit etmiş olduğu hadislerin sayısına gelince 7 bin 500 veya 7 bin 600 hadis olarak ortalaması böyledir. Bu eser biraz incelendiğinde aslında 97 kitabın her biri insanlık tarihinde bir uyarlığı oluşturabilir." ifadelerini kullandı.
Katar'dan katılan Ömer İcli ise, Maveraünnehir ülkelerinde çok sayıda hadis medreselerinin oluşturulduğunu dile getirerek, "Maveraünnehir'de hadis ilminin yanı sıra tıp, coğrafya, tarih, dil, felsefe ve astronomide büyük alimler yetişmiştir." bilgisini paylaştı.
Yaklaşık 2 saat süren oturumda Fas'tan yayına katılan Abdülmecid Hayali ise "Sahih-i Buhari'de Endülüs Rivayetleri, İbnü's-Seken, el-Asili ve İbnü's-Saade Örneklerinde" başlıklı bir konuşma yaptı.
Son Dakika › Kültür Sanat › 'İlim Membaı Maveraünnehir' sempozyumunda hadis ilmi konuşuldu - Son Dakika
Beşiktaş Kültür Merkezi (BKM) tarafından düzenlenen 'Dragons and Mythical Beasts' kukla gösterisi, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı kapsamında Maximum Uniq Hall'de seyirciyle buluştu. Yazar ve yönetmen Derek Bond'un mitolojik hikayelere yer verdiği gösteri, çocukların zihnindeki canavar algısını değiştirmeyi hedefliyor. Seyirciler arasından seçilen çocuklarla interaktif bir oyun oynanan gösteride, oyuncu Ata Dirilgen çocuklara hem hikaye anlatıcısı hem de kahraman yetiştiricisi olarak eşlik ediyor. Gösterinin amacı, çocukların hayal güçlerini geliştirmek ve onlara cesaret vermek. İngiltere tiyatrosunun önemli ödüllerinden Olivier Ödülü'ne aday olan kukla şovu, devasa taş trol, gizemli Indrik, görkemli Griffin, tek boynuzlu at, diş perisi ve ejderha gibi birçok kukla ile çocukları fantastik hikayelerle tanıştırıyor. Gösteri, 20-23 Nisan tarihleri arasında sahnelenmeye devam edecek.
Başkentte çeşitli meslek gruplarından gönüllülerin oluşturduğu Cumhuriyet Korosu, 'Yüzyılın Başkenti Ankara' adlı Türk halk müziği konseri verdi. Yenimahalle ilçesindeki Nazım Hikmet Kültür Merkezi'nde düzenlenen etkinlikte, Ankara'nın türkülerinin yanı sıra Rumeli, Kütahya, Burdur, Kırıkkale, Sivas, Erzincan, Artvin yöreleri ile Kıbrıs ve Azerbaycan'dan ezgiler dinleyicilerle buluştu. Başkentteki, Ulusal Mimarlık akımlarına örnek teşkil eden tarihi yapı ve binaların da tanıtıldığı konserde, çeşitli halk oyunu gösterileri yapıldı. Şef Serdar Yasun yönetiminde 30 eserin seslendirildiği konsere Ankaralılar yoğun ilgi gösterdi.
Adana'da düzenlenen Uluslararası Portakal Çiçeği Karnavalı kapsamında şarkıcı Tuğba Yurt, Seyhan Nehri kıyısındaki Merkez Park'ta konser verdi. Konserde çok sayıda kişi şarkılara eşlik etti ve Yurt'un performansı büyük alkış aldı.
Bitlis'in Güroymak ilçesinde, Kaymakamlık tarafından başlatılan proje kapsamında Kaleli Köyü ve Köşk mezrasında yaşayan çocuklar için sinema etkinliği düzenlendi. Ahmet Mücteba Albayrak Bilgi Evi'ne getirilen çocuklar, yeni açılan sinema salonunda film izledi. Etkinlikle çocukların kültür ve sanatla buluşması hedeflendi.
Bingöl'de kış turizminin gözde tesislerinden biri olan Hesarek Kayak Merkezi, Cumhurbaşkanı kararı ile Kültür ve Turizm Koruma ve Gelişim Bölgesi ilan edildi. Bingöl Valisi Ahmet Hamdi Usta, bu kararın Bingöl'ün cazibe merkezi haline gelmesini sağlayacağını belirtti.
Van Kalesi'nin zirvesinde bulunan Süleyman Han Camisi, restorasyon çalışmalarının tamamlanmasının ardından ibadete açıldı. Van Valisi Ozan Balcı, caminin açılışında yaptığı konuşmada, Van'ın imarı ve inşası konusunda önemli çalışmalar yaptıklarını belirtti ve Van Kalesi'nin restorasyonunun tamamlanmasıyla birlikte Van'ın kültür, turizm ve ekonomisine büyük katkı sağlanacağını ifade etti.
Devlet sanatçısı Devrim Erbil'in 60. yılını kutlamak amacıyla düzenlenen Inspirations adlı karma sergi, İstanbul Sinema Müzesi'nde açıldı. Sergide, Erbil'in daha önce sergilenmemiş eserlerinin yanı sıra farklı sanatçıların da eserleri yer alıyor. Erbil, sergiyle birlikte sanat hayatının 60. yılını geride bıraktığını belirterek, sanata ve sanatın içinde olmaya doyamadığını ifade etti. Sergi, 30 Haziran'a kadar ziyaret edilebilecek.
Münih'te düzenlenen 35. Münih Türk Film Günlerinde Yeşilçam'ın usta oyuncusu Müjde Ar'a 50. Sanat Yılı dolayısıyla 'Yaşam Boyu Başarı Ödülü' verildi. Müjde Ar ödülünü aldıktan sonra yaptığı konuşmada kadınları desteklemeye adadığı hayatını anlattı ve kendisine verilen ödülün iki sahibi olduğunu belirtti. Ayrıca, Müjde Ar'ın Şener Şen ile başrolleri paylaştığı 'Şalvar Davası' adlı film restore edilerek festivalde gösterildi.
Sizin düşünceleriniz neler ?