ZEHRA MELEK ÇAT - İstanbul Dişhekimleri Odası Başkanı Prof. Dr. Turhan Atalay, 48 yıldır insanların ağız ve diş sağlığı ile ilgilenmeye devam ediyor.
Bir aile dostlarının yönlendirmesiyle İstanbul Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesini bitirdikten sonra askerlik görevini Erzurum'da yaparken Atatürk Ünivresitesi Diş Hekimliği Fakültesinde doktorosını tamamlayan Atalay, Dİyarbakır'da da bir süre çalıştı.
Yıllarca Marmara Üniversitesi'nde genç diş hekimlerinin yetişmesi için dersler veren Atalay, artık Diş Hekimleri Odası Başkanı olarak zaman zaman konferanslar, kongreler düzenleyerek diş hekimleri arasında bilgi alışverişini sağlıyor.
Prof. Dr. Atalay, AA muhabirine yaptığı açıklamada, diş hekimi olmasını bir rastlantı olarak değerlendirdi.
İstanbul Üniversitesi Fen Fakültesi Fizik Bölümüne kayıt yaptırdıktan sonra bir aile dostlarının kendisini diş hekimliğine yönlendirdiğini anlatan Atalay, "Ben gizikçi olmak istiyordum. 1965 yılıda üniversite sınavına girdim. Aile dostumuz bir dilekçeyle diş hekimliğine başvurmamı söylüyordu. Ben 'hastalarla uğraşamam' dedim. Kıramadım, dilekçeyi verdim. Açıklanıncaya kadar sorduğum herkes diş hekimliğine yönlendirdiler. İnsanların kaderi bazen bir raslantıyla değişebilir. Evlilik de böyledir." dedi.
Atalay, 1969'da mezun olduktan sonra yedek subaylık için kura çektiğini anlatarak, Erzurum'da askerliğini yaptığı dönemde Atatürk Üniversitesi'nde Deş Hekimliği Fakültesinin açıldığını söyledi.
Üniversiteden sınıf arkadaşı olan eşinin o dönem muayenehanesi olduğunu dile getiren Atalay, "Erzurum'a gittikten 3 ay sonra evlendim. Eşimi de götürdüm. Orada muayenehane açtı. 21 ay askerlikten sonra Atatürk Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesine asistan olarak girdim. 7 sene orada kaldım, doktoramı yaptım. Ben hem diş hekimiyim hem de patoloğum. Patoloji diş hekimliğini de içine alan bir branş. Patolog olmam nedeniyle insan vücudunda olan tüm hastalıkları, bu hastalıkların tedavileriyle ilgili bilgileri biliyorum." diye konuştu.
Atalay, 1979'da girdiği Marmara Üniversitesi'nde 2005 yılına kadar öğretim görevlisi olduğunu belirterek, eczacılık fakültesinde de patoloji hocalığı yaptığını söyledi.
1990 yılında profesör olan Atalay, 1995 yılından itibaren de serbest muayenehanesi olduğunu ifade eti.
Meslekte 48 yılı geride bırakan Atalay, "Meslek hayatımın büyük bir bölümü öğretim üyesi olarak geçti. Öğrencilerimle çok güzel dialoğum oldu. Onlara hep layık oldukları sevgiyi ilgiyi gösterdim. 1990 yılında rotasyonla Dicle Üniversitesi'nde bir ay görev yaptım. Erzurum ve Diyarbakır'da da hocalık yaptım. 1,5 yıldır da İstanbul Dişhekimleri Odası başkanıyım. 1990 yılından beri İstanbul Dişhekimleri Odası'nda çeşitli görevler yapıyorum." ifadelerini kullandı.
Atalay, 72 yaşında olmasına rağmen mesleğini aktif olarak sürdürdüğünü dile getiren Atalay, şöyle devam etti:
"İnsanın yaşlılığı pekçok faktöre bağlı. Birincisi genekit faktör. İkincisi insanın yaşantısı. Yani meslek, eğitim, evlilik hayatı, yaşadığı bölge ve hayat standardı. Bunlar insanın yaşlanmasında çok önemli rol oynayan faktörler. Ben 1945 doğumluyum. 1950'li yıllarda ortalama insan önrü 49'muş. Şimdi ortalama yaşam süresi 75. Bu tıptaki gelişmelerle ilgili. 65 yaşı yaşlılık olarak kabul ederdik ama 80-90 yaşlılık, 90 yaş sonrası ileri yaşlılık ama ondan önceki döneme olgunluk deniyor. Ben henüz olgunluk dönemindeyim."
Atalay, diş hekimliğinin küçük bir alanda küçük işler yapılan bir meslek olduğu için dünyanın en zor mesleği seçildiğini ifade ederek, diş hekimlerinin çok bilgili olmasının önemli olduğunu vurguladı.
Diş hekimlerinin mesleki kongrelere katılarak mesleki bilgilerini yenilemeleri gerektiğini dile getiren Atalay, "Diş hekimliğinde bilgilerin düzenli yenilenmesi gerekir. Bu zihni açık tutuyor. Yaşam süresinin uzaması tıptaki yeniliklerle ilgli. Diş hekimliği de tıpın bir dalı olduğu için sürekli dinamik. Ben mesleki bilgilerimi hep canlı tutmaya çalıştım. Bu yaşımda kongrelere konferanslara hala katılıyorum. Öğrencilerimin verdiği konferanslara kalıyorum, hem onlar onore oluyor hem de ben bir şeyler öğreniyorum. Hep pozitif ilişkiler kurmaya özen gösterdim. Gençliğimi de hep iyi düşünmeye, herkese iyilik yapmaya çalışmaya borçluyum. İnsanlarla iyi iletişim kurmak yaşlılığı engelliyor. İnsanlarla iyi ilişkiler kurmak önemli."
Eşinin sınıf arkadaşı olduğunu dile getiren Atalay, "Meslektaşla evli ollmak aslında bir avantaj. Çünkü koordinasyon içinde çalışıyoruz, bilgi alışverişi yapıyoruz. Aynı klinikte çalışıyorsanız, 24 saat birlikte olmanın bir dezavantajı olabilir." ifadelerini kullandı.
Son Dakika › Kültür Sanat › İnsanlarla İyi İletişim Kurmak Yaşlılığı Engelliyor' - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?