Fantastik Dünyamı Kağıda Döküyorum

'Hayat Devam Ediyor' dizisinde 'Berat'ı canlandıran Ali Ersan Duru, kısa zamanda büyük bir hayran kitlesine kavuştu. Yakışıklı oyuncu, 18 Ekim'de vizyona girecek filmi 'Çanakkale 1915' öncesi ve devam eden 'Romantik Komedi 2'nin çekimleri arasında Instyle dergisinden Buket Baydar'a konuştu.

Oyunculuk serüvenine nasıl adım attınız?

Yaklaşık dört senedir oyunculuk yapıyorum, bunun üç senesi eğitimlerle geçti. Normalde ben lisans eğitimimi başka bir alanda yaptım ama gönlümde yatan her zaman oyuncu olmaktı. Oyuncu olabilmek için donanımlı bir şekilde insanların karşısına çıkmam gerektiğini düşündüm ve bu yüzden aradaki süreçte kendimi geliştirmeye çalıştım. 'Başrolde Aşk' adlı diziye başlayana kadar tiyatro çalışmalarımı sürdürdüm.

SENARYO YAZIYORUM

Oyunculuğun sizi en çok cezbeden yanı ne oldu?

Oyunculuktan önce günlük tutmayla başlayan bir yazma merakım vardı. Merakımı daha da ileri götürüp senaryo yazmaya başladım. O arada hayatımda oyunculukla ilgili hareketlenmeler olunca; biraz daha geri planda kalsa da senaryo yazmayı bir hobi olarak devam ettirdim. Kafamda gün boyu dönüp duran fantastik dünyayı, neredeyse her gece eve döndüğümde saatlerce kaleme alıyorum. Gün içinde yaşadığım her şey, her karakter benim ilham kaynağım.

Peki senaryo yazarken, oyunculuk ve dolayısıyla teknik biliyor olmanın sizi mekanikleştirdiği anlar oluyor mu?

Olmaz olur mu? Belki film izlerken bağımsız bir izleyici gözüyle bakabiliyor, beslenebiliyorum ama oyunculuk yaparken ister istemez daha teknik düşünüyorum. İşinizin bir parçası olarak kamera arkasını da düşünmeye başlıyorsunuz. Ama ben yine de bir oyuncunun senaryo yazmasının çok keyifli olduğunu düşünüyorum. Karakterlerin olayı nasıl oynayacağı, oyuna nasıl yön vereceğini düşünmek, tüm bunlara bir oyuncu gözüyle de bakabilmek açısından gerçekten güzel.

SERT HATLAR AVANTAJ

Yüzünüzdeki sert ifade şu an rol aldığınız dram dizisi için çok uygun. Ama güldüğünüz zaman ortaya çıkan gamzeleriniz sizi bir sit com oyuncusu gibi gösteriyor...

Sert yüz hatları Türkiye için önemli bir avantaj; benim yüz hatlarım kemikli, dolayısıyla da bana sert bir ifade katıyor. 'Hayat Devam Ediyor' dizisinde çok fazla gülmediğim için sorun olmuyor. Çünkü gerçekten söylediğiniz gibi, güldüğüm zaman çok başka birini görüyorsunuz karşınızda. Mesela 'Başrolde Aşk' dizisi sit com olduğu için orada da gülmek benim için avantaj olmuştu.

90'LI YILLARDA GENÇ OLMAYI İSTERDİM

Modayla aranız nasıl?

Trendlerle aram her zaman iyi olmuştur ama renk konusunda biraz tutucuyum. Her defasında bu sefer sarı bir şey alacağım diye çıkıyorum ama kendimi siyah ya da beyaz olanı alıp çıkmış olarak buluyorum.

Kendinizi hangi dönemlere yakın buluyorsunuz?

Sanırım 90'lı yıllarda çocuk değil de genç olmak isterdim. Çünkü insanların en iyi giyindiği, en güzel müziklerin yapıldığı dönemin 90'lar olduğunu düşünüyorum. Türk Pop Müziği için de o yıllar muhteşemdi mesela; şu an hepsi tarzlarını değiştirseler de, ben onların eski şarkılarını zevkle dinlemeye devam ediyorum.

KOLAY ETKİLENEN BİR ERKEK DEĞİLİM

Bir kadında en çok ne dikkatinizi çeker?

Benim bir kadında en çok görmek istediğim şey sanırım uzun saç. Her erkek gibi ben de dozunda bir dekolteyle ilgileniyorum. Onun dışında bir kadının yüzündeki bir ifade, bir gülüş, yaptığı bir hareket veya davranış biçimi benim için çok daha önemlidir.

Sizin için güzellik kolay tanımlanabilir bir şey mi?

Tabii ki ilk bakışta fiziksel özelliklere ve güzelliğe bakıyorum; ifade ve diğer saydıklarım ise peşi sıra geliyor. Ancak genelde ikinci aşamada aradığım özellikleri çok sık bulamıyorum. Hayatıma dahil olacak kadın konusunda biraz seçiciyim, dolayısıyla da çok kolay etkilenen bir erkek değilim.

ÇOK MUTLU BİR ÇOCUKLUK GEÇİRDİM

Genç yaşınıza rağmen olgun bir görüntünüz var. Bu sık duyduğunuz bir şey mi?

27 yaşındayım, Çok mutlu bir çocukluk geçirdim. 18'inci yaşgünümü bitirdiğim gün, ailemle şöyle bir konuşma yaptım; '18 yaşıma giriyorum. Arkama dönüp baktığımda keşke şunu şöyle yaşasaydım demediğim için, bana herhangi bir konuda 'keşke' dedirtmediğiniz için size çok teşekkür ediyorum."

BEŞ ERKEĞİN EN KÜÇÜĞÜ BENİM

Biz beş erkek kardeşiz, ben en küçükleriyim. Anne tarafım Karadeniz, baba tarafım Ankaralı. İki farklı kültürün birleşimi olan mutlu bir ailede büyüdüm. 'Evin en küçüğü olarak şımartıldın mı?' diye soracaksınız. Evet biraz şımartıldım ama bu hissiyatı o yaşlarda bıraktım. 19 yaşına geldikten sonra her şeyimi kendi başıma yaptım diyebilirim.

KEŞKE AŞIK OLSAM

"Aşk benim için sınırsız bir duygu. Aşıksam eğer, sevdiğim kişi hiç yanımdan ayrılmasın isterim. Maalesef şu an aşık değilim, keşke olsam. Benim için güzel bir ilham kaynağı olurdu. Sanırım artık paslanan kalbimin çarpmasına ihtiyacım var."

Sabah : http://www.sabah.com.tr