ATV'de ekrana gelen 'Karadayı' dizisinde çizdiği 'Bakan Bey' tiplemesiyle nefret edilen adam haline gelen Erhan Yazıcıoğlu; iyi bir sunucu ve oyuncu olduğu kadar, çok iyi yemek yapan, evcimen biri. Bize evinde etli kuru fasulye ikram eden Yazıcıoğlu; hem mutfak sırlarını paylaştı, hem de 20 yıllık eşi Müge Hanım'la mutlu evliliklerinin formülünü anlattı. Sohbetimize, Müge Yazıcıoğlu da eşlik etti.
Yemek yapma merakınız nereden geliyor?
ERHAN YAZICIOĞLU: Anneannem ve annemden geliyor. Hem yemek yemeye, hem de yapmaya meraklıyım.
Gurmesiniz yani?
E.Y.: En gerçek gurme benim! Bakıyorum, TV'de bazı arkadaşlar kendilerine gurme diyor. Onlar sadece yiyor. Gurme; sadece yemek yiyen değildir, yemek yapan, yiyen ve anlayandır. Yemeği yiyip not vermek gurmelik değildir. Detayını, yapılışını, kullanılan malzemeleri bilmek gerekir.
Bu etli kuru fasulyeyi nasıl yaptınız peki?
E.Y.: İçine kekik attım. Eti sadece kaburgadan yapıyorum. Herkes yapabilir, her bütçeye uygun. En ucuz kuzu eti 24 lira; yarım kilo alsan yeter. Fasulye de özel.
FAVORİM PİLAKİ VE DOLMA
En güzel ne yaparsınız, spesiyaliniz nedir?
E.Y.: Ben her şeyi yaparım. Patlıcana bayılırım. Her türlüsünü de yaparım. Et sunarken tandır yaparım. Etin arasına sarımsak, top karabiber, kekik ve tereyağı koyup sarmalıyorum. Dört saat kısık ateşte pişiyor. Sonra parmaklarını yiyor herkes. Pilakim ve pazı dolmam da favorilerim arasında.
Bu yeteneğinizi nasıl keşfettiniz, yoksa mecburiyetten mi aşçı oldunuz?;
E.Y.: Evet, mecburiyetten oldum. Kızlar bana kalınca, yaklaşık 25 senedir mutfak işlerini ben yapıyorum. Hala da öyle... Alt yapım o kadar sağlammış ki, neye elimi atsam çok lezzetli oluyor. Henüz, yaptığım hiçbir yemeği olmamış diye çöpe atmadım.
Müge Hanım, siz şanslı bir kadın olduğunuzu düşünüyor musunuz?
MÜGE YAZICIOĞLU: Aslında hem şans, hem şanssızlık benimki. Erhan çok güzel yemek yaptığı için benim yaptıklarımı pek beğenmiyor. "Ben böyle mi yapıyorum hayatım?" şeklinde yorumlar alıyorum. "Madem öyle, buyur sen yap" diyorum. O da gayet güzel yapıyor. Ben hiç girmiyorum mutfağa.
Siz en çok hangi yemeği yapmasını istersiniz Erhan Bey'den?
M.Y.: Ben onun yaptığı her şeyi severek yiyorum ama beğendiyi çok güzel yapar.
E.Y.: İçine eski kaşar ve süt koyarım.
M.Y.: Makarnayı bile çok lezzetli yapıyor. Elinde farklı bir tat var.
E.Y.: Çok mükemmeliyetçiyim; yaptığım tostu ye, başka yerde bulamazsın.
M.Y.: Bizim evde diyet yapmak mümkün değil. Evlendiğimizde 48 kiloydum, 20 senede 20 kilo aldım.
Yemeklerinizin lezzetinin sırrı ne?
E.Y.: Hiç ölçü kullanmam. Gözle yapıyorum, sevgi katıyorum; belki bu olabilir. Neyin yanına ne gider bilirim. Sırrım; sarımsak, kekik ve maydanoz. Her yemekte kullanırım.
Bu yönünüzü ticarete dökmeyi hiç düşündünüz mü Erhan Bey?
E.Y.: Bu konuda çok teklif adlım. 1993-94'te bir restorana ortak oldum. Yanlış adamla girmişim, battım. Ondan sonra da tövbe ettim. Böylesi daha zevkli.
Sizde misafir hiç eksik olmuyordur...
E.Y.: Evet. Elimin altında her şey olsun isterim. Her an biri gelir diye hazırlıklıyımdır. Bir ara lüfer 8 liraya düşmüştü; aldım 10 tane, buzluğa attım. Misafir gelince hemen fırında yapıp yedik.
KARADAYI'DA ÖLMEMİ İSTİYORLAR
'Karadayı'ya altıncı bölümde girmiştiniz. Nasıl gidiyor dizi?
'Karadayı' gibi önemli bir diziye sonradan dahil olmak, benim gibi ilk kez dizi tecrübesi yaşayan biri için çok heyecan verici bir şey. Hatta o dönem, yönetmenlerimiz bile inanamamıştı benim ilk kez dizide oynadığıma. Bu dizide oyunculuklara hayranım.
Oynadığınız 'Bakan Bey' karakteriyle ilgili nasıl yorumlar alıyorsunuz?
'Bakan Bey', pek sevilmiyor. O yüzden benim ölmemi istiyorlar. Dışarıdan da "Biz sizi severdik ama o adamı sevmiyoruz", "Iyy nefret ediyoruz Bakan'dan. İnsan kızına böyle davranır mı?" diyorlar. Bunu oyunculuk başarısına bağlıyorum. Tepkiler hoşuma gidiyor.
Kenan İmirzalıoğlu ve Bergüzar Korel ile aranız nasıl?
Çok iyi; ikisi de çok başarılı ve çok çalışkan. Star kimliğiyle dolaşan insanlar değiller. Kenan'a inanamazsınız; herkesle sarmaş dolaştır, büyüklerine hürmet eder
MÜGE BENİ ÇEKMEYİ SANAT HALİNE GETİRDİ
Erhan Bey'in hareketli yaşamına, mesleğine alışmak zor oldu mu sizin için?
M.Y.: İlk başta çok farklı bir dünya gibi geliyordu bana. Konuşulanları anlamıyordum, bana "Köşe yastığı gibi oturuyorsun" derdi. Onun dünyasına girmekte zorlanıyordum. Sonraları alıştım; ortak, güzel çevremiz oluştu.
Kıskançlık yaşadığınız oldu mu?
M.Y.: Gereksiz kıskançlıklarım yoktur. Onurumu ve kişiliğimi zedeleyecek, beni rahatsız edecek bir şey olmadı şu ana kadar. Çok özverili bir ilişkimiz var.
E.Y.: Müge beni çekmeyi sanat haline getirdi. Beni taşımak zordur, zor bir insanım.
BEN ERHAN'IN PEŞİNDEN KOŞTUM
Sürprizleriniz oluyor mu birbirinize?
E.Y.: Bende her an devinim var, çok sürprizli bir adamım; hiç rahat durmam. Keyfim de yerindeyse çocukluk yapıyorum.
M.Y.: Sanatçı olmasından kaynaklanan bir şey bu. En negatif anımda bile beni güldürmeyi başarır. Çok romantik, duygusal ve ince düşünen bir yapısı var. Ben zaten çok aşık oldum Erhan'a. O aşk bitmedi, çok büyük sevgiye dönüştü. Peşinden ben koştum onun.
Gerçekten mi?
E.Y.: Beş sene koştu peşimden. Çok koşan vardı; maratonu o kazandı. (Gülüyor)
M.Y.: Evet. Babam, arkadaşım, sevgilim, kocam, her şeyim oldu zaman içinde. İnsanın belli yaştan sonra güvenle elini tutacağı birisinin olması önemli bir şey. Erhan benim vazgeçilmezim.
Bu mutlu birlikteliğin sırrını merak eden gençlere tavsiyeniz nedir?
E.Y.: Flört edin. Hep bir eliniz onda olsun. İki elinizi birden çekmeyin. Bir eliniz küstüyse, diğeri orada olsun. Egonuzu bastırın.
M.Y.: Şimdiki gençler her konuda çok sabırsız. Her şey çok çabuk olsun istiyorlar, sonra yine çabuk tüketiyorlar. Daha anlayışlı ve özverili olmak gerekiyor.
Sabah : http://www.sabah.com.tr
Son Dakika › Magazin › Tv'dekiler Sadece Yiyor Gerçek Gurme Benim - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?