12 Eylül Davasının 3. Celsesi Sona Erdi - Son Dakika
Politika

12 Eylül Davasının 3. Celsesi Sona Erdi

12 Eylül Davasının 3. Celsesi Sona Erdi

12 Eylül darbesine ilişkin duruşmada, mahkeme, sanıkların sağlık durumlarıyla ilgili raporun sonucuna göre, yargılamanın sürüncemede kalmaması açısından savunmalarının görüntülü ve sesli olarak alınması için ilgili kurumlara müzekkere yazılmasına...

06.04.2012 19:44

12 Eylül darbesine ilişkin duruşmada, mahkeme, sanıkların sağlık durumlarıyla ilgili raporun sonucuna göre, yargılamanın sürüncemede kalmaması açısından savunmalarının görüntülü ve sesli olarak alınması için ilgili kurumlara müzekkere yazılmasına karar verdi.

Ankara 12. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki davanın 3. celsesi sona erdi.

Celse öncesinde, Prof. Dr. Mustafa Erdoğan Sürat, Fazlı Yılmaz, İsmet Avşar, Engin Gümüştaş ve Yılmaz Şarlıoğlu adlı kişilerin, sanıklar lehine beyanlarını içeren dilekçelerini mahkemeye verdiği bildirildi. Cemal Koca isimli emekli bir astsubayın da davada şahit olarak dinlenmesi yönünde dilekçeyi mahkemeye sunduğu belirtildi.

Savcı Kemal Çetin'in görüşünü açıklamasının ardından, katılma talebinde bulunanların avukatları söz aldı.

Avukat Müşir Deliduman, kozmik oda ve Gölcük Askeri Üssü'nde arama ve keşif yapılması, Ergenekon ve Balyoz davalarında ismi geçenlerden gerçeğin ortaya çıkması için faydalı olabilecek kişilerin tanık olarak dinlenmesini talep eden dilekçesini mahkemeye sundu.

Avukat Celal Çelik de 12 Eylül'ün büyüyen Türk solunun bitirilmesi, gelişen bağımsızlık ruhunun, Türk aydınlanmasının, çağdaşlaşmanın ve bilincin yok edilmesi amacıyla yapıldığını savunarak, 12 Eylül'ün tüm nimetlerinden yararlanan ve darbe ürünü olanların katılma taleplerinin kabul edilmemesini istedi.

Avukat Aydın Erdoğan da sanık Kenan Evren'in, bulunduğu yerden davayı yakinen takip ettiğinin anlaşıldığını dile getirerek, sanıkların bir sonraki duruşmada hazır edilmesini talep etti.

Avukat Arif Ali Cangı, Tahsin Şahinkaya'nın eşinin Çanakkale Seramik şirketine ortak olduğunu iddia ederek, darbecilerin ekonomik bağlantılarının ortaya çıkarılabilmesi açısından bu şirkete yazı yazılmasını istedi. Cangı, TIME dergisinde "Dünyanın en zengin generali olarak sanık Tahsin Şahinkaya'nın gösterildiğini", bu derginin Türkiye'ye girişinin yasaklandığını ileri sürerek, derginin temin edilmesini talep etti.

Avukat Şenal Sarıhan da darbeden somut zarar görenlerin müdahil olabileceğini ifade ederek, "Halen kaçak olan Sivas davası sanıklarının yakalanmamasından sorumlu olan hükümetin müdahilliğine karar verilemeyeceğini düşünüyoruz" dedi.

Sarıhan, Genelkurmay Başkanlığı Adli Müşavirliği aracılığıyla 90 sanıklı Kızlar, Aydınlar Dilekçesi davası ile İlhan Erdost'un öldürülmesi, Fatsa dosyası ve Danıştay'daki 1 Ağustos Genelgesi davasının celbini istedi.

Avukat Senih Özay da darbe öncesinde bazı Türk subaylarının, CIA aracılığıyla eğitilip eğitilmediğinin mahkeme tarafından araştırılmasını talep etti.

Avukat Öztürk Türkdoğan da 12 Eylül dönemindeki işkencecilerin isimlerinin belli olduğunu, bu konuda araştırma yapılarak bunların da mahkemeye getirilmesi isteminde bulundu.

-"170 ton altın nerede-"-

Avukat Hasan İlter, 12 Eylül darbesinden önce Türkiye Cumhuriyeti'nin hazinesinde 170 ton altın bulunduğunun ve darbeden sonra bunların yok olduğunun söylendiğini belirterek, bunun araştırılması için ilgili kuruma yazı yazılmasını talep etti.

Malatya, Kahramanmaraş, Çorum ve Fatsa'da yaşanan olaylarla ilgili belge ve raporların ilgili kurumlardan talep edilmesini isteyen diğer avukatlar da Kenan Evren ve Tahsin Şahinkaya'nın gelecek celseye hazır edilmesini talep etti.

Sanıkların avukatı Bülent Hayri Acar ise müvekkillerinin tutuklanması talebinin reddini isteyerek, "İlkesel olarak aldığım davalarda müvekkillerimin basına açıklama ve demeç vermelerini bilgim dışında uygun görmemekteyim. Müvekkil herhangi bir basın kuruluşuna demeç vermemiş, açıklamada bulunmamıştır. Basında yer alan haberler doğruyu yansıtmamaktadır" dedi.

Acar, müvekkillerinin ne şekilde dinlenmesi gerektiği yönünde daha önce verdikleri beyanları tekrarladıklarını söyledi.

-Berfo Kırbayır müdahil oldu-

Mahkeme, suçtan zarar görme ihtimaline göre, TBMM, Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti'ne izafeten Başbakanlık, CHP, MHP, DİSK, Hak-İş ile darbe öncesinde milletvekili oldukları anlaşılan Hüseyin Doğan, Azimet Köylüoğlu, Şükrü Bütün, Nurettin Yılmaz'ın müdahillik taleplerini kabul etti.

Mahkeme, Cemil Kırbayır'ın gözaltında öldürüldüğü, TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu alt komisyon raporuyla belirlenmiş olduğundan anne Berfo Kırbayır, kardeşler Fatma Gülten ve Mikail Kırbayır'ın müdahillik talebini de kabul etti.

Diğer parti, dernek, kurum ve vakıf gibi tüzel kişiliklerin müdahale taleplerinin değerlendirilebilmesi açısından, bu tüzel kişiliklerin amaçları ve kuruluş tarihleriyle ilgili belgeleri sunmaları için süre verilmesine ve taleplerinin bu belgeler sunulduktan sonra değerlendirilmesine karar veren mahkeme, bireylere ilişkin müdahillik taleplerinin, 16 Nisan 2012'de dosya üzerinden değerlendirilmesini, değerlendirme öncesinde işkence, kötü muamele, işkenceyle adam öldürme, gözaltında kaybolma ve diğer hak ihlalleriyle ilgili mahkeme kararlarının ve resmi belgelerin dosyaya sunulmasının beklenilmesini kararlaştırdı.

Duruşma zabıtlarıyla, yargılama sırasında verilen işkence ve kötü muamele suçlamalarıyla ilgili dilekçelerin, gereğinin yapılması için özel yetkili Ankara Cumhuriyet Başsavcıvekilliği'ne gönderilmesine karar verildi.

Kenan Evren ve Tahsin Şahinkaya hakkında sistematik olarak işkenceye neden olma suçlamalarında da bulunulduğundan, iki sanık hakkında gerekli soruşturmanın yürütülebilmesi açısından suç duyurusunda bulunulması kararlaştırıldı.

-Tutuklama talebine ret-

Evren ve Şahinkaya'nın, son sağlık durumlarının, gerektiğinde doktor ve ekipman getirtilerek ifade vermeleri halinde, hayati tehlikeyle sonuçlanacak bir durumun oluşup oluşmayacağının tespiti için daha önce sunulan tüm tıbbi belgelerin, İstanbul Adli Tıp Kurumu'na gönderilmesine karar veren mahkeme, gerektiğinde sanıkların İstanbul ve Ankara'da muayene de edilmek suretiyle gerekli raporun düzenlenmesinin istenmesini kararlaştırdı.

Mahkeme, gelecek raporun sonucuna göre, yargılamanın sürüncemede kalmaması açısından sanıkların belirlenen duruşma gününde savunmalarının CMK'nın 196/4. maddesi gereğince görüntülü ve sesli iletişim tekniği kullanılarak alınmasına yönelik, gerek Ankara ve gerekse İstanbul GATA hastanelerinde gerekli donanımın bulunup bulunmadığının kontrolü ve diğer işlemlerin tamamlanması için Adalet Bakanlığı Bilgi İşlem Dairesi, cumhuriyet savcılıkları ve diğer kurumlara müzekkere yazılmasına karar verdi.

Yaş ve sağlık durumları ile ölçülülük ve orantılılık ilkeleri birlikte değerlendirildiğinde haklarındaki yurt dışına çıkmamak yönündeki adli kontrol kararı yeterli görüldüğünden, sanıkların tutuklanması talebinin reddi kararlaştırıldı.

MİT Müsteşarlığı'na, 1 Mayıs 1977 olaylarıyla ilgili istihbarat raporu konusunda müzekkere yazılmasına karar veren mahkeme, duruşmayı 11 Mayıs'a erteledi.

-Uyarı mektubu istenecek-

Mahkeme, ara kararı uyarınca, Aralık 1979'da TSK tarafından Cumhurbaşkanı Fahri Korutürk'e teslim edilen uyarı mektubunun gönderilmesi için Cumhurbaşkanlığı makamına müzekkere yazacak, bu konuda daha önce Genelkurmay Başkanlığı'na yazılan müzekkerenin cevabını bekleyecek.

İddianamenin örneği duruşma günüyle Cumhurbaşkanlığı makamına gönderilecek.

MİT Müsteşarlığı'na darbenin hazırlık çalışmalarının, darbe öncesinde Başbakanlık, Cumhurbaşkanlığı ve Meclis Başkanlığı'na bildirilip bildirilmediği sorulacak.

Başbakanlık'tan da MİT Müsteşarlığı'nın, darbe olacağı konusunda 12 Eylül öncesinde bilgi verip vermediği sorulacak ve buna ilişkin belgeler istenecek.

Bu arada, mahkemenin kararını vermesinin ardından salonda bulunan bazı kişilerin tepki gösterdiği görüldü.

- ANKARA

Kaynak: AA

Son Dakika Politika 12 Eylül Davasının 3. Celsesi Sona Erdi - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?

    SonDakika.com'da yer alan yorumlar, kullanıcıların kişisel görüşlerini yansıtır ve sondakika.com'un editöryal politikası ile örtüşmeyebilir. Yorumların hukuki sorumluluğu tamamen yazarlarına aittir.

Advertisement