AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, hiç görmediği 90 yaşındaki Ordulu Mahmut Eraslan'ın kendisine dua ettiğini belirterek, "Ey Pensilvanya senin bedduaların bize gelmez, bize o dualar gelir" dedi.
Partisinin Ordu mitinginde konuşan Erdoğan, Ordu'yu bugün farklı gördüğünü belirterek, "Ordu, 3 ay önceki o muhteşem manzaradan bugün çok daha muhteşem. Ordu maşallah Karadeniz gibi kükrüyor. Ordu tıpkı dereleri gibi gürül gürül çağlıyor. Ordu'nun dereleri... Evelallah siz yukarı da akıtırsınız dereleri. Sağ olasın ordu, Allah sizlerden razı olsun. Rabbim şu kardeşliğimizi, şu muhabbetimizi, şu yol arkadaşlığımızı daim eylesin. 30 Mart seçimleri, inşallah ülkemiz, milletimiz, demokrasimiz için, artık 31 Mart'tan itibaren büyükşehir olacak olan Ordumuz için hayırlara vesile olsun" diye seslendi.
Erdogan, 3 ay önce 21 Aralık'ta Ordu'ya gediğini, ordu ve ilçelerinde tamamladıkları 166 trilyon liralık eser ve hizmeti resmi olarak vatandaşlarla buluşturduklarını anlattı. Geceyi Ordu'da geçirdiğini, sabah Ordulu balıkçıların denizden yaptıkları selamlamayla ayrıca duygulandığını, 15 Şubat'ta bir kez daha İstanbul'daki Ordulular Sevgi Şöleni'ne katıldığını, coşkulu ve muhabbet dolu bir atmosferde istanbul'daki Ordulu hemşehrileriyle hasret giderdiğini ifade eden Erdoğan, bugün bir kez daha Ordu'da olduğunu, kentin büyükşehir belediyesine katılmasına 6 gün kaldığını kaydetti.
Erdoğan, "İnşallah Ordu Büyükşehir Belediye Başkanı olarak Enver kardeşimi burada belediye başkanı yaptığınız andan itibaren yeni bir süreç başlayacak. İnşallah AK Parti'li bir başkanla, tecrübeyle, birikimle, dürüst, işbilen, becerikli bir başkan ile büyükşehirin kuruluşunu gerekleştireceğiz" diye konuştu.
Alanda 1940 ve 1950'leri yaşayan nine ve dedelerin olduğunu belirten Erdoğan, o dönemi yaşamayanlara da anlatıldığını kaydetti. 1940'larda Ordu'nun büyük çileler çektiğini, çok büyük yoksulluğa maruz kaldığını ifade eden Erdoğan, Demokrat Parti'nin Ordu milletvekili, 1949'da Ordu'da çok büyük yoksulluğun yaşandığını, 26 kuruşluk mısırın vatandaşa 50 kuruşa satıldığını, onu almak için insanların kuyrukta beklediğini, izdihamda ezildiğini anlattığına işaret etti. Erdoğan, şöyle konuştu:
"Evlerde ekmek yok. Öyle mi anacığım? Elektrik zaten yok, gaz yok, gaz lambası yok, ekmek bile yok. Peki ne var? CHP var. CHP demek yokluk demektir, CHP demek susuzluk demektir, CHP demek karanlık demektir. İstanbul'u ben onlardan aldım; onların belediyeciliğini bilirim. Çöp dağlarına İstanbul'u nasıl mahkum etiklerini bilirim. Şimdi gelirken helikopterden, aman Yarabbim, baktım ki deniz ile derenin kesiştiği yeri, şu andaki belediye çöp mahalli olarak kullanıyor. Bu nasıl belediyecilik? O çöpün sızıntısı dereye, denize gider. Bu CHP'li belediyeye bu teslim edilir mi? Bu nasıl bir anlayıştır? Koskoca İzmir'de hala modern çöp depolama yok, vahşi depolama var. Düşünebiliyor musunuz yıllar yılı İzmir'i bunlar yönetir, daha bir modern depolama yapamadılar. Ama bizde ben ta 1994'te göreve geldiğimde İstanbul'a modern depolama yaptım. Çöpten kompost gübre üretiyordum orada, parklara bahçelere sermek için...Şimdi de inşallah Ordu'da bir değişim, dönüşüm yapacağız, bunun adımını atacağız. Ordu'yu çöpe mahkum edenlere bu seçimde ne diyoruz? O kadar...Millet, o dönemlerde devlet dairesine giremezdi. 48'i, 49'u söylüyorum. Kapıda beklerdi, sadece muhtar girebilirdi, her ne mesele varsa o arzederdi.
Bakınız 50 seçimlerinde iki CHP'li milletvekili, Ordu'ya geliyorlar, arabadan iniyorlar, üzerileri çamur oluyor. Üzerileri çamur oldu diye bucak müdürünü aşağılıyorlar, ona hakaret ediyorlar, seçimi, demokrasiyi tahkir ediyorlar. Sonra köylerde vatandaşa ne diyeceklerin konuşmaya başlıyorlar. 'Köylülere ne verdik, onu tespit edelim, onu söyleyelim' diyorlar. Araştırıyorlar, düşünüyorlar. Çok anlamlı bir şey....İçinde gerçekten güzellikler var. Köylülere verdikleri hiçbir şey bulamıyorlar. O tahkir ettikleri bucak müdürü geliyor; 'efendim köylüye bir şey verdiniz, unuttunuz mu, her köye 6 oklu bayrak hediye ettiniz' diyor. Bunlar bu...Bu içler acısı, bu zavallı manzara merhum Adnan Menderes'in gelmesiyle tamamen tersine döndü. Ekonomi büyüyor, refah artıyor, köylünün yüzü gülmeye başlıyor, zulüm sona eriyor, köylü şehirli ekmek görüyor, mısır, gazyağı görüyor, elektrikle, yolla tanışıyor. Tek parti CHP zulmünün ardından insan ilk defa insan yerine konuyor. Ben de sizi yalnız bırakmam. İşte bu CHP bunu kabullenemiyor, bunu çekemiyor, bunu hazmedemiyor, merhum Menderes'e iftiralar atmaya başlıyor. Sokakları germeye, öğrencileri sokağa dökmeye başlıyorlar. Her yerde tahriklerle, provokasyonlarla, sokak eylemleriyle ülke tahrip ediliyor. Nihayetinde müdahale yapılıyor; merhum Menderes ve iki bakanı idam ediliyor."
Erdoğan, CHP'nin hiçbir zaman yapmanın, inşa ve imar etmenin tarafında olmadığını ifade ederek, "CHP yapmaz, bir şey yapılmasını da istemez. CHP üretmez, bir şey üretilmesini de istemez. CHP asla millete hizmet etmez, millete hizmet edilmesini de istemez. İşte şu anda da CHP, yanında MHP, onlarla birlikte BDP, Pensilvanya'nın ceketinin cebine girdiler, oradan Türkiye'yi karıştırmanın çabası içindeler. 12 yıldır Türkiye istikrarla, huzurla büyüyor, emin adımlarla geleceğe ilerliyor. İşte şimdi bu şer ittifakı, tıpkı 1960'da olduğu gibi komployla, yalanla, iftirayla Türkiye'yi durdurmaya çalışıyor" dedi.
-"Ordulu Mahmut Eraslan amca..."
İnternette yaşlı bir amcanın videosunu kendisine izlettirdiklerini anlatan Erdoğan, bir kadının "benim amcam" demesi üzerine şöyle konuştu:
"Ve alaykümselam...Çok güzel dualar ediyor. Gözleri görmüyor ama, Allah ondan razı olsun. Kızlarım dedi ki 'baba böyle bir şey var.' Saat gece 12'yi 20 geçiyor. Dedim ki arayacağım. Dediler ki 'bu saatten aranır mı, yaşlı amca şimdi yatmıştır.' Dedim 'yok, ben arayacağım. Madem ki o bana böyle dualar ediyor, ben onu bu saatte aradığımda o kalkar' dedim. 12'yi 20 geçe aradım. 90 yaşında, her şeyi görmüş, ruhen, gönülden görmüş. 5 yavrusu var; bir erkek dört kız...'Nireden nireye' diyor. Ben diyorum ya, baktım o da aynısını söylüyor. Ordulu, Fatsa Kabakdağ Köyü'nden Mahmut Eraslan amca...Aradım, hal hatırını sordum; tabii bana hayır dualarını yaptı, ondan sonra yengemle de biraz konuştum. Ondan da hayır dualarını aldık. Rabbim kendilerinden razı olsun, şifalar versin, uzun ömürler nasip etsin. İşte birileri bize Pensilvanya'dan bize beddua ediyor, ama Mahmut amca gibi milyonlar da bize dua ediyor. Ben Mahmut amcayı bugüne kadar görmedim, o da beni görmedi ama gönüller konuşuyor gönüller. Myanmar'dan, Libya'dan, Mısır'dan, Sudan'dan, Suriye'den, Mekke'den, Medine'den, Afganistan'dan dualar var. Ey Pensilvanya, senin bedduaların bize gelmez, bize o dualar gelir. Bizim meselemiz millet, bayrak, vatan meselesi...Biz sizlere efendi olmaya değil, hizmetkar olmaya geldik. Bizim farkımız bu...."
Erdoğan, 30 Mart'ta çok önemli bir tercihte bulunulacağını vurgulayarak, "30 Mart'ta ya vesayet, ya siyaset bir tercih yapacaksınız. 30 Mart'ta çeteler ile demokrasi arasında bir tercih yapacaksınız. ya eski Türkiye, ya yeni Türkiye diyeceksiniz. Unutmayın, 30 Mart'ta ya vesayet kazanacak, ya kaset kazanacak, ya montaj kazanacak, ya şer ittifakı kazanacak ya da siyaset kazanacak, millet kazanacak, yeni Türkiye kazanacak" dedi.
- TBMM
Son Dakika › Politika › AK Parti'nin Ordu Mitingi - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?