Başbakan Ahmet Davutoğlu, kamudaki atamalara ilişkin "Ben şunu açık yüreklilikle Sayın Kılıçdaroğlu'na ve kamuoyumuza ifade ediyorum. Gerekli olmayan hiçbir atama yapılmamıştır. Kimse bu atamalar üzerinden veya hükümet etme misyonu üzerinden bir tartışma başlatmamalıdır. Eğer yanlış bir atama olduğu iddia ediliyorsa, inşallah hükümet ortaklığı kurulduktan sonra bunlar ele alınır, konuşulur ama biz hükümet ederken Türkiye Cumhuriyeti'ni bir an bile sahipsiz bırakmayız. Biz hükümet ederken alınması gereken kararlar konusunda bir an bile tereddüt etmeyiz" dedi.
Davutoğlu, Bosna Hersek'in başkenti Saraybosna'ya hareketi öncesinde Atatürk Havalimanı Devlet Konukevi'nde düzenlediği basın toplantısında gazetecilerin sorularını yanıtladı.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun "Davutoğlu'nun Erdoğan'dan bağımsız hareket edeceği konusunda endişem var. Süreç o noktada olgunlaşmış değil. Eğer Davutoğlu samimiyse kamuda bu kadar atamayı yapmamalı. Atamalar, kurulacak yeni hükümet döneminde yapılmalı" sözleri konusunda değerlendirmesi istenen Davutoğlu, hükümet etmeye başlandığı andan itibaren ülkenin sorumluluğunun hükümetin ve bürokrasinin üzerinde bulunduğunu dile getirdi.
Davutoğlu, hükümet oluşum sürecinde önceki hükümet görevini sürdürürken işlerin durmadığını, çalışmaya devam ettiğini kaydederek, şunları söyledi:
"Ben şunu açık yüreklilikle Sayın Kılıçdaroğlu'na ve kamuoyumuza ifade ediyorum. Gerekli olmayan hiçbir atama yapılmamıştır. Bekleyen süreçte bir anlamda zamandan kazanmak için gerekli olmadıkça yapılmış atamaya tek örnek gösterilemez. O açıdan kimse bu atamalar üzerinden veya hükümet etme misyonu üzerinden bir tartışma başlatmamalıdır. Eğer yanlış bir atama olduğu iddia ediliyorsa, inşallah hükümet ortaklığı kurulduktan sonra bunlar ele alınır, konuşulur ama biz hükümet ederken Türkiye Cumhuriyeti'ni bir an bile sahipsiz bırakmayız. Biz hükümet ederken alınması gereken kararlar konusunda bir an bile tereddüt etmeyiz. Hükümeti elimizden geldiği kadar kısa sürede kuracağız ama onun gecikmesi halinde işlerin yavaşlamasına izin vermeyiz. Hatta bütün bürokrasiye çok net bir mesaj da gönderdim. 'Hükümet kurulması uzayabilir' diye işi aksatan tek bir bürokrat olursa, onunla ilgili işlem yapılır."
Geçmişte koalisyon dönemlerinin istikrarsızlıkları içinde hükümet kurulma süreci geciktiğinde ekonomi bürokrasisinin durduğunu, birçok uygulamanın, güvenlik bürokrasisinin beklemeye alındığını anlatan Davutoğlu, "Ülkenin işleri beklemez. Dün akşam Yavuz Sultan Selim Köprüsü'nün inşaatında işçilerimizle birlikteydik. Bu tür yatırımların 'Hükümet kurulması gecikiyor', 'Hükümet kurulması zaman alabilir' diye gecikmesi halinde ülke ne kadar çok şey kaybeder. Hiçbir şekilde defansif olmadan söylüyorum, hükümet ettiğimiz her an her saniye hükümet etmenin gereği neyse onu yaparız" dedi.
Davutoğlu, Kılıçdaroğlu'nun kendisiyle ilgili endişelenmesine gerek olmadığını dile getirerek, şöyle devam etti:
"Önce kendi partisiyle ilgili endişelerini, kaygılarını gidersin, sonra bizimle ilgili yorum yapsın. Biz başka partilerin iç ilişkilerine ya da oradaki dengelere hiçbir şekilde müdahil olmadık. Onun da bu müzakereleri yürütürken bizim Sayın Cumhurbaşkanımızla ilişkilerimiz ya da parti içindeki ilişkiler veya herhangi bir başka husus konusunda kaygı beyan etmesini doğru görmüyorum. Türkiye'de her şey anayasal çerçevede ve siyasi teamüller çerçevesinde yürür. Bu konularda da -baştan itibaren söylüyorum- Cumhurbaşkanlığı makamını hükümet ortaklığı müzakerelerinin parçası haline getirmemek lazım. Getirildiği zaman aslında iyi niyetten uzaklaşılmış olunur. Önce biz Türkiye'nin gündeminde olan konuları ve Türkiye'nin bugünkü hızlı akan tarihte nasıl bir hükümet yapısıyla en iyi şekilde sorumluluklarının taşınabileceğini konuşalım, bir uzlaşmaya varalım, hükümeti oluşturalım, hangi partiyle olursa olsun bu değişmez. Uygulama esnasında her şey daha berrak şekilde ortaya çıkar."
(Sürecek)
Son Dakika › Politika › Başbakan Davutoğlu: (1) - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?