Başbakan Yardımcısı Emrullah İşler, "Uzadıkça budanan, kısaldıkça da sulanan Türkiye'yi özlediler. Eski Türkiye'yi özlediler ve uluslararası odaklar, Türkiye'nin gelişmesinden, kalkınmasından rahatsız olanlar bu çaba gayret içerisine girmeleri normal. Bunlar 100 yıl önce de böyleydi, şimdi de böyle" dedi.
İşler, "İşler, seçim çalışmaları kapsamında Ankara'nın Ayaş ilçesinde muhtarlar ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcileriyle bir araya geldi.
İşler, Ayaş Halk Eğitim Merkezinde düzenlenen etkinlikte yaptığı konuşmada, 2002'de iktidara geldikten sonra Türkiye'nin gelişmesini engellemek isteyen odakların, öncesinde de olduğu gibi çalıştığını söyledi.
Cumhurbaşkanının 2007'de eşi başörtülü olduğu için seçtirilmek istenmediğini anlatan İşler, bugün çok şeylerin değiştiğini bildirdi.
Başörtüsünün üniversitelerde, kamuda serbest hale geldiğini, ülkede bir normalleşme yaşandığını dile getiren İşler, "Böyle bir harekette bulundular, e-bildiri yayınladılar. Biz de bu meydan okumaya karşı önce yaptığımız açıklamayla o bildiriyi yayınlayanlara hadlerini bildirdik. Ardından erken seçim kararı alarak millette güven tazeledik ve ardından güçlü bir şekilde iktidara geldik" diye konuştu.
Sonrasında da ülkede siyasi istikrarsızlık çıkartma gayretinde bulunanlar olduğunu ancak başaramadıklarını anlatan İşler, ancak 2011 yılında milletin yüzde 50 desteğinin birilerini ciddi şekilde ürküttüğünü söyledi.
İşler, 2012'de yeni bir karalama kampanyasına başlanıldığını ifade ederek, "Öncelikle (bu partinin lideri Başbakan sevilen bir insan, onu sevimsiz hale getirelim, onun güzel bir itibarı var onu bozalım) hem ülke içerisinde, hem ülke dışında, dolayısıyla başladılar karalama kampanyası yapmaya" dedi.
Dünya çapında Başbakanın itibarını zedeleme gayretine girildiğini, sonrasında da çeşitli olaylar çıkarıldığını bildiren İşler, Türkiye yanıyor, yıkılıyor görüntüsü verme gayretinde bulunulduğunu dile getirdi.
-"Çabalarından vazgeçmiyorlar"
İşler, "Hızlarını da alamadılar tabii. Çabalarından da vazgeçmiyorlar. En son 17 Aralık operasyonuyla adeta bir yargı darbesiyle hükümeti alaşağı etmek istediler. Devletteki sistemi kilitlemek istediler. Böylece büyük bir tutuklama kampanyası hamlesi başlatarak hükümeti yıkmak gayreti içerisinde oldular. Çok şükür oradan da sonuç alamadılar" ifadelerini kullandı.
Bundan sonuç alamamalarının nedeninin dirayetli bir iktidar, bir başbakan olmasından kaynaklandığını vurgulayan İşler, "Milletten aldığı gücü sonuna kadar kullanan ve kimseyle bu gücü kullanırken paylaşma içerisinde olmayan bir başbakan ve bir hükümetimiz var. Geçmişte bu yoktu. Geçmişte başbakanlar birilerinin gözüne bakıyordu" dedi.
O zamanlarda gazetelerdeki manşetlerden sonra siyasetçilerin adeta bacaklarının titrediğini dile getiren İşler, şimdi milletten aldığı yetkiyi sonuna kadar kullanan bir hükümet ve başbakan olduğunu söyledi.
İşler, şöyle konuştu:
"Eskiden terörle, kaosla, anarşiyle bu ülkede sonuçlar aldılar. Darbeler yaptılar, hükümetleri yıktılar, Türkiye'nin gelişmesini, ilerlemesini durdular. Siyasi istikrarsızlıklar çıkardılar. Koalisyon hükümetleri, hükümetten istifa eder, milletvekilleri transferleri yapılır... Bunları hatırlarsınız. Böyle bir durum da söz konusu olmadı. Şimdi ellerinde kalan tek bir çare var. O da acaba ekonomik kriz çıkarır da böylece bu ekonomik krizle hükümeti yıkabilir miyiz, siyasi istikrarsızlığa yol açabilir miyiz gayreti içerisine girdiler. Ama unuttukları bir şey var bu odakların. Milletimiz, milletimizin feraseti, milletimizin basireti, milletimizin iradesini sandıkta ortaya koyma gayreti ve çabası bunları boşa çıkarıyor. Bu bakımdan 30 Mart seçimleri de bu güçlerin, odakların başarısız kılınması için sizlerin önünde duran bir fırsat. Dolayısıyla bu fırsatı milletimizin ben çok iyi değerlendireceği kanaatindeyim."
-"Abdülhamit'e de aynısını yaptılar"
"Bu ülkede ne zaman güçlü bir lider, güçlü bir hükümet, güçlü bir iktidar olmuş ise hep ayak oyunları olmuştur, tezgahlar olmuştur, birtakım planlar komplolar sahnelenmiştir" diyen İşler, 33 yıl tahtta kalan Sultan Abdülhamit'e de benzer şeyler yapıldığını dile getirdi.
İşler, "Bugün Tayyip Erdoğan'a neler yapılıyorsa o gün ona da aynısı yapıldı. Ona da o zaman dediler ki 'kızıl sultan', sansür uyguluyor, muhaliflerin ayağına taş bağlayıp öldürüyor, boğduruyor... Her şeyi söylediler. Neticede 33 yıl sonunda darbeyi yaptılar, padişahı tahttan indirdiler" diye konuştu. İşler, ondan sonra oyuncak yöneticilerin, bir yerlerden talimat alan yöneticilerin geldiğini, sonrasında da Osmanlı'nın savaşlara sokulduğunu söyledi.
Adnan Menderes'e de aynı şekilde davranıldığını, iftiralar atıldığını ve darbe yaptırıldığını anlatan İşler, karalama kampanyalarının Turgut Özal'a da yapıldığını dile getirdi.
İşler, 11 yıldır iktidarda olan bir parti bulunduğunu, daha iyi şartlara kavuşulduğunu belirterek, bu durumun birilerini rahatsız ettiğini ve AK Parti'den, Tayyip Erdoğan'dan kurtulmak için düğmeye basıldığını kaydetti. İşler, şunları söyledi:
"Uzadıkça budanan, kısaldıkça da sulanan Türkiye'yi özlediler. Eski Türkiye'yi özlediler ve uluslararası odaklar, Türkiye'nin gelişmesinden, kalkınmasından rahatsız olanlar bu çaba, gayret içerisine girmeleri normal. Bunlar 100 yıl önce de böyleydi, şimdi de böyle. Bu çabayı yürütürken içeriden, maalesef içerideki hainlerden destek buluyorlar. Vatandaşlarımızın kardeşlerimizin onlara alet olması en büyük sorun. Maalesef her zaman içeriden destek bulamasalar bu çabalarında başarılı olamayacaklar."
İktidara geldiklerinde Türkiye'nin çetelerden geçilmediğini ancak bu çeteleri teker teker temizlediklerini belirten İşler, "Ama ba ki bizimle beraber olan, bizimle gönül bağı olduğunu düşündüğümüz insanların o güzel imajlarının arkasına sığınan bir çeteleşmenin, bir yapılaşmanın devlet içerisinde ciddi şekilde egemen olduğunu ve istedikleri an düğmeye basarak bir yerlerden talimat alarak ülkeyi kaosa, krize götürme gayreti içerisine girdiklerini 17 Aralık operasyonuyla görüyoruz" diye konuştu.
CHP Genel Başkanının da bir kaset sonrasında geldiğini ve kendilerini getiren odaklara diyet borcunu ödediğini, benzer kaset olaylarının MHP'de de yaşandığını, tehdit ve şantajlar olduğunu anlatan İşler, şimdi de AK Parti'ye karşı şantaj ve tehditte bulunulduğunu dile getirdi.
Tek başlarına, devlet içinde oluşturulan yapıya karşı mücadele yürüttüklerini bildiren İşler, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Öğreniyoruz ki her türlü pisliğin altında, her türlü kirli oyunun altında, her türlü tehdit ve şantajın altında böyle bir yapı olduğu ayan beyan ortaya çıktı. Bu durumda her vatan evladının üzerine düşen nedir? Türkiye'nin bekası için, Türkiye'nin istikrarı için, Türkiye Cumhuriyeti'nin devlet vasfını yürütebilmesi için böyle bir yapıyla mücadele edilmesi gerekir. Ama bakıyoruz basit siyasi çıkarlar uğruna, siyasi çekişmeler, kavgalar uğruna bugün biz bu mücadelede yalnız bırakıldık. Ama hiç önemli değil, biz bu mücadeleyi yalnız başımıza da yürütürüz. Çünkü biz gücümüzü milletimizden alıyoruz. Bu yapıyla mücadeleyi başlattık. 30 Marttan sonra da sizden alacağımız büyük bir güçle destekle de bu yapıyı, kesinlikle bu devlet içerisindeki bu yapıyı kesinlikle Allah'ın izniyle de çökerteceğiz. Böylece Türkiye'nin üzerine birtakım yapıların gölge olmasına, birtakım yapıların devleti bir şekilde aciz bırakmasına, çaresiz bırakmasına kesinlikle müsaade etmeyeceğiz. Bu bakımdan 30 Mart seçimleri gerçekten çok büyük önem atfediyor, arz ediyor."
Emrullah İşler, daha sonra Ayaş Belediye Başkan Adayı Bülent Taşan ile esnaf ziyareti yaptı. - Ankara
Son Dakika › Politika › 'Uzadıkça Budanan Türkiye'yi Özlediler' - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?