Başbakan Binali Yıldırım, iktidara geldiklerinde 8 Ocak 2003'de muhtıra yediklerini, aynı gün Diyarbakır'da uçak düşmesi nedeniyle bunun dikkatlerden kaçtığını belirterek, "Olmadı cumhurbaşkanlığı seçiminde yaşananlar, erken seçim kararı almak mecburiyetinde kalmamız, olmadı 17-25 olayları, olmadı 15 Temmuz darbe girişimi.... Balyoz, Ay Işığı, Ergenekon darbe girişimleri, bunlar var. Bunların olduğunu biz biliyoruz ama bir başka paralel yapı bunu sulandırdı. Gerçeği yalana çevirdiler." dedi.
AK Parti İzmir İl Başkanlığının bir otelde düzenlediği yemekte iş adamlarıyla bir araya gelen Yıldırım, Türkiye'nin çok partili hayatın başladığı günden bu yana sistem sıkıntıları yaşadığını söyledi.
Yıldırım, özellikle koalisyonların ülkeye büyük zararlar getirdiğine dikkati çekerek, şöyle konuştu:
"1992'den bugüne eğer tek parti iktidar olsaydı Türkiye beş kat büyüyecekti, üç kat değil. Daha iyi anlaşılsın diye söyleyeyim Güney Kore ve Türkiye, 70'li yıllarda aynıydı, kişi başı milli gelir, gayri safi milli hasıla aynıydı. Güney Kore istikrarsız, güçsüz hükümetler yüzünden tercih yaptı, 1987'de başkanlık sistemine geçti. ve bu sürede altı hükümet, altı başkan değişti. Biz hala milli gelirde 11 bin dolardayız, onlar 30 bin dolara dayandı. 87'den bu tarafa bizde 1,5 yılda bir hükümet değişmiş. 1,5 yılda bir hükümet değişikliğinde hangi işi yapabilirsiniz. Bir haddehane bile kuramazsınız, planlarını kurarsınız ama izin alamazsınız."
Mevcut anayasadaki hükümet etme sisteminin sürdürülebilir olmadığını aktaran Yıldırım, 15 yıl boyunca çok iş yaptıklarını ancak bunları "tabiri caizse şeytan taşlamaktan vakit buldukça yaptıklarını" anlattı.
Yıldırım, Türkiye'nin geçmişte başbakan ve cumhurbaşkanları arasında yaşanan anlaşılmazlıklardan çok çektiğini vurgulayarak, sadece 2001'deki Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer ile Başbakan Bülent Ecevit arasındaki anlaşmazlıktan Türkiye'nin yüzde 26 fakirleştiğini, 23 bankanın battığını, bunların sonucunda ülkenin 638 milyar liralık zarar ettiğini anımsattı.
AK Parti iktidarının bu zararı 2011 yılına kadar ödediğini söyleyen Yıldırım, şunları kaydetti:
"Ödemeseydik 638 milyar lira üretime ve yatırıma gidecekti. O parayı ödemeseydik neler yapardık? Kişi başı milli gelir 11 bin değil 14 bin dolar olacaktı. Refahımızdan gitti. AK Parti iktidarında 19 bin 500 kilometre bölünmüş yol yaptık, övünüyoruz. İyi iş yaptık. Bu parayı ödemeseydik 130 bin kilometre bölünmüş yol yapacaktık. Sadece kıyas olsun diye neler kaybettiğimizi göstermeye çalışıyorum. Ne yüzünden? İki kişinin anlaşamaması yüzünden. Bu bir risk, bu sistem arızası. Sistem çift başı, iki irade tanımlıyor. Bu iki irade anlaşamazsa işler yürümüyor, genelde anlaşamıyor. 'Sizde aynı durum vardı, neden böyle oldu' diyorlar. Biz dişimizi sıka sıka bunları yaptık."
AK Parti'nin 15 yıllık iktidarında engellemelere karşı mücadele vererek çalıştığını ifade eden Yıldırım, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Biz iktidara geldik 19 Kasım 2002, iktidarımızın ilk günü 8 Ocak'ta muhtıra yedik. Belki de bilmiyorsunuz. 8 Ocak'ta verilen muhtıra 27 Nisan 2007'dekinden daha keskindi. Ama o gün ne oldu biliyor musunuz ? O gün Diyarbakır'da bir uçak düştü ve o gündemde kaynadı gitti, belki de farketmediniz. Açın bakın o tarihli gazetelere. Daha birşey yapmamışız. Ne laiklik bırakmışız ne cumhuriyetin temel değerleri. Öyle birşey olur mu yahu.
Olmadı cumhurbaşkanlığı seçiminde yaşananlar, erken seçim kararı almak mecburiyetinde kalmamız, olmadı 17-25 olayları, olmadı 15 Temmuz darbe girişimi... Balyoz, Ay Işığı, Ergenekon darbe girişimleri, bunlar var. Bunların olduğunu biz biliyoruz ama bir başka paralel yapı bunu sulandırdı. Gerçeği yalana çevirdiler. Bunları yaşadık. İstiyoruz ki ülkemiz böyle şeyler yaşamasın, istediğimiz bu."
(Sürecek)
Son Dakika › Politika › Başbakan Yıldırım İzmir'de - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?