CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Tekirdağ Milletvekili Faik Öztrak, "Statükonun adayı, 12 yıl boyunca biraz daha otoriterleşerek, Türkiye'nin sosyal ve ekonomik dengelerini tehdit eder hale geldi. Erdoğan şimdi, güç ve yetkinin tek elde yoğunlaştığı bir başkanlık sistemiyle, demokrasinin olmazsa olmazı olan denge-fren mekanizmalarını tamamen yok etmek ve diktatörlüğünü ilan etmek peşindedir" dedi.
Öztark, Meclis'te düzenlediği basın toplantısında, Gazze'nin, Türkiye'deki 12 yıllık statüko ve şimdi de Cumhurbaşkanlığı adaylığına soyunan statükonun lideri için samimiyet testine dönüştüğünü iddia ederek, "Kürt petrolünün İsrail'e akıtılmasına aracılık eden, bu ticaretten sağlanan dolarların Halk Bankası'na yatırılmasını memnuniyetle karşılayan statüko ve onun lideri, sıkılmadan tüm seçim kampanyasını Gazze'de akıtılan masum kanı üzerinden yürütüyor" ifadesini kullandı.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın İsrail lobisinden aldığı "cesaret madalyasını" iade etme cesaretini bile gösteremediğini, lobinin madalyayı isteyince "kof kabadayılığa" başladığını savunan Öztrak, "Yazıklar olsun. Bari madalya senden istenmeden iade edebilme cesaretini gösterseydin" diye konuştu.
Öztrak, Türkiye'nin 10 Ağustos'da çok kritik bir seçime doğru gittiğini anımsatarak, şöyle konuştu:
"Statükonun adayı, iktidarda kaldığı 12 yıl boyunca her gün biraz daha otoriterleşerek, Türkiye'nin sosyal ve ekonomik dengelerini tehdit eder hale geldi. Şimdi AKP statükosu ve onun lideri Erdoğan, güç ve yetkinin tek elde yoğunlaştığı bize has bir başkanlık sistemiyle, demokrasinin olmazsa olmazı olan denge-fren mekanizmalarını tamamen yok etmek ve diktatörlüğünü ilan etmek peşindedir. Bu yöndeki ihtiraslar artık gizlenememektedir. Bu muhterislerin derdi parlamenter demokrasiyi ve onun gazi Meclisini bitirmektir.
Türkiye'yi yeni, eski; Türk, Kürt; Sünni, Alevi diye ayrıştırarak kendine siyasi ikbal devşirmeye çalışan bu statükoya karşı milletçe bir ve beraber olmalı ve ona hak ettiği cevabı 10 Ağustos'ta vermeliyiz. Meclis'e gelen fezlekeleri Cumhurbaşkanlığı seçimi öncesinde milletten saklamak için yapılanları görünce, statükonun ve onun adayının bundan ne kadar korktuğu ortaya çıkıyor. Erdoğan, sırtına yapışan bu kirli yükle istikrarın ve huzurun önündeki en büyük engeldir. Bu statüko liderinin mahcur ve mahzurlu halini 3 askerimizi şehit eden teröristlerin mensubiyetini itiraf edememesinde de gördük. Statükonun lideri, askerlerimizi şehit edenlerin PKK'lı olduğunu ağzına bile alamadı. Kendi Genelkurmay'ını tevil etmeye çalışarak, seçim öncesi kamuoyunun tepkisinden kaçınmaya çalışan aciz bir siyasetçi görüntüsü çizdi. İşte bu siyasetçi Cumhurbaşkanı olursa, kendine eş başkan olarak Abdullah Öcalan'ı getirecek diye boşuna demiyoruz."
Öztrak, bir dönem Başbakan Erdoğan'la aynı yolda yürüyen Dengir Mir Mehmet Fırat, İdris Naim Şahin ve Ertuğrul Günay'ın da Erdoğan'a eleştiriler yönelttiğini belirterek, bu eleştirilere kabine içinden de mahcup destekler geldiğini söyledi.
Türkiye'nin gelecek 5 yılı iktidar savaşlarıyla, sistem tartışmalarıyla, iç gerilim ve çekişmelerle heba edecek imkan ve esnekliğe sahip olmadığını kaydeden Öztrak, IMF'nin yayımladığı raporların Türkiye ve Türkiye'ye benzer ekonomiler için tehlike çanlarının çaldığını gösterdiğini iddia etti.
Öztrak, Başbakan Erdoğan'ın Cumhurbaşkanı olması halinde Hükümet'le ilk kavgasının AOÇ'ye yaptırdığı Başbakanlık Binası'na kimin oturacağı konusunda olacağını ileri sürdü.
CHP'li Öztrak, "Başbakan Erdoğan'ın bir finans kuruluşu ile ilgili açıklamalarının" sorulması üzerine, "Bir finans kuruluşu hakkında Başbakan'ın 'durumu kötü' açıklaması yapması bankacılığa aykırıdır. Bu suçtur, BDDK'nın buna derhal el koyması lazım. Kimsenin, 'bu batacaktır' deme yetkisi yoktur" dedi. - TBMM
Son Dakika › Politika › CHP Genel Başkan Yardımcısı Öztrak Açıklaması - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?