CHP Grup Başkanvekili Özel Açıklaması

CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin CHP'ye yönelik eleştirilerine ilişkin, "Hem kendisine Atatürkçüyüm deyip, Atatürkçülerden oy devşirmeye çalışıp, hem de saray zihniyetinin kölesi haline gelmiş olanların ne CHP'ye ne Atatürkçülere söyleyecek tek söz cümlesi yoktur. Ayrıca, CHP Atatürk'ün partisidir ve öyle kalacaktır ama Osmaniye artık MHP kalesi değil AKP'nin kalesidir." dedi.

Özel, partisinin İşçi Sendikaları ve Sivil Toplum Kuruluşlarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcılığınca bir otelde düzenlenen "OHAL'de Yeter" Forumu'nun çıkışında basın mensuplarının sorularını yanıtladı.

"MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Osmaniye'de CHP'ye çok sert eleştirilerde bulundu. CHP için 'Atatürk'ün aziz hatırasını lekeleyen şuursuzlar, FETÖ'nün dalına binmiş, karaktersiz, kalitesiz, siyasi kaburgasızlardır, şer odaklarıyla hareket ediyor.' ifadelerini kullandı. Bunları nasıl değerlendiriyorsunuz?" sorusuna Özel, "Sadece CHP değil, Cumhuriyet'in kıymetini bilen herkes, Atatürk'ün aziz hatırası olan TBMM'ye sahip çıkıyor. 16 Nisan, 23 Nisan'ın rövanşıdır. 23 Nisan 1920'de saraydan alınan yetkiler halka verilmişti, 16 Nisan'da Devlet Bahçeli saray rejimini oluştururken ve bugünlerde tahkim ederken, Meclis'in yetkilerini alıp saraya götürdü." yanıtını verdi. Özel, şöyle devam etti:

"Hem kendisine Atatürkçüyüm deyip, Atatürkçülerden oy devşirmeye çalışıp, hem de saray zihniyetinin kölesi haline gelmiş olanların ne CHP'ye ne Atatürkçülere söyleyecek tek söz cümlesi yoktur. Ayrıca, CHP Atatürk'ün partisidir ve öyle kalacaktır ama Osmaniye artık MHP kalesi değil, AKP'nin kalesidir. Dün gördük, dün Osmaniye'de MHP mitingi yoktu. Dün Osmaniye'de bir AKP mitingi vardı. Devlet Bahçeli'nin konuşmasında milliyetçilerin, MHP'lilerin alkışladığı yerler alkışlanmadı ama Tayyip Erdoğan'ın ismi geçtiğinde meydan yıkıldı. Çünkü artık Osmaniye'de meydanları Devlet Bahçeli dolduramıyor. Osmaniye'de zaten meydanları Adalet ve Kalkınma Partisi kendi gücüyle dolduruyordu. MHP'nin altına belki şimdilik bir makam arabası çekmediler ama karşısına baya bir AKP'li dizmişler."

"Adalet ve Kalkınma Partisi'nde böyle meczuplar zaman zaman çıkıyordu ve diyorlardı ki 'Cumhuriyete reklam arası verildi.' Bu lafları artık Bahçeli'den duyuyoruz. Bahçeli, artık terminoloji olarak, jargon olarak sarayın dilini kullanmaya başladı. Sarayın meczuplarının, fesli soytarılarının söylediği sözleri Bahçeli'den duymak şaşırtıcı olmuyor." ifadelerini kullanan Özel, "Bahçeli'nin söylediği sözleri tekrarlamaya bile edebimiz, terbiyemiz müsait değil. Biz onlara basit eleştiriler yapıyoruz. Bir siyasi, kendisine yapılan siyasi eleştirilere, küfürle cevap veriyorsa, siyaseten tükendiğini, bu defteri kapattığını, artık birilerinin kapısında bekleyen bir kabadayıya döndüğünü gösteriyor. Sarayın kapısındaki kabadayı Bahçeli edaları bize sökmez. Biz yine temiz bir dille eleştirmeye, kendisi hak etmese de, partisindeki üyelerin hak ettiği saygıyı göstermeye devam edeceğiz." dedi.

"Canan Hanım kamuoyuyla paylaşacak"

Özel'e "CHP İstanbul İl Başkanlığına seçilen Canan Kaftancıoğlu'na yönelik soruşturma" da hatırlatıldı. Özel, "Canan Hanım hakkında trollerin paylaştığı tweetlerin ne kadarı kendisine aittir ne kadarı özel imalattır, onları Canan Hanım önümüzdeki günlerde kamuoyuyla paylaşacak. 5-6 yıl öncesine dayanan birtakım eleştiriler var. Burada '5-6 yıl önce Erdoğan ne diyordu?' dersek, 'Belli süreçlerde kim neler diyordu?' dersek, Bahçeli ile Erdoğan'ı kavga ettiririz." değerlendirmesinde bulundu.

"Referandum ruhunu yakalayan bir il başkanının İstanbul'da seçildiğini" belirten Özel, "Bu konuda ortaya çıkan büyük umut dalgasının sarayın dizlerini titrettiğini" savundu.

"CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun TBMM önünde kendini yakan vatandaşla ilgili "O işçi kardeşime söyleyeyim, kardeşim Meclis'e niye geldin? Zaten Meclisin fonksiyonu büyük ölçüde bitti, git sarayın önünde yaksana kendini. Git orada yak, belki alevini görür.' sözlerine tepkiler oldu. Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?" sorusu üzerine Özel, kimsenin işçinin yaşadığı olayı istismar etmemesi gerektiğini söyledi.