CHP'li Tanrıkulu: Bu Politikanız Sizi İsrailleştiriyor - Son Dakika
Politika

CHP'li Tanrıkulu: Bu Politikanız Sizi İsrailleştiriyor

CHP\'li Tanrıkulu: Bu Politikanız Sizi İsrailleştiriyor

CHP Genel Başkan Yardımcısı Tanrıkulu, Uludere yakınlarında 35 kişinin ölümüne neden olan hava operasyonunu kınarken, "Bu politika ve bakışınız sizi maalesef İsrailleştiriyor farkında mısınız?" diye konuştu.

03.01.2012 17:53

CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu, Şırnak'ın Uludere İlçesi'nin karşısında Irak topraklarında 35 kişinin ölümüne neden olan hava operasyonunu kınarken, "Bu politika ve bakışınız sizi maalesef İsrailleştiriyor farkında mısınız? Bu kadar nasırlaşmış, insan hayatına değer vermeyen, kıymet vermeyen tavırlar vicdansızlıktır" dedi.

TBMM'de Şırnak'ın Uludere İlçesi'nde 35 vatandaşın ölümüyle ilgili olarak yapılan görüşmelerde CHP adına söz alan Sezgin Tanrıkulu, Diyarbakır'dan sık sık peş peşe kalkan savaş uçaklarının sesinin duyulduğunu, bunların sonuç vermediğini söyledi. Tanrıkulu, şöyle devam etti:

"Sonuç vermediği halde ısrarla denenmekten, devletin ceberrut mantığıyla vazgeçilmemiş, devlet politikalarını devraldınız, kararlılıkla, en ağır bir biçimde sürdürmeye devam ediyorsunuz. Oysa 1 hafta önce, zaten hiç başlamamış demokratik açılımının süreceğinden dem vuran bakanlar vardı. Kürt sorununa yönelik olarak, bir ihsan eyleniyormuşçasına, 'Ne haklar varsa vereceğiz' deniyordu. Bu sözlere, uluslararası platformlarda, hakların verilmesi değil tanınması gerektiği bilindiği, konuşulduğu halde, bu cehaleti de es geçip; inanmak istedik. Sonra, aralarında çocukların da olduğu 35 insan bir kalemde yok edildi."

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın TBMM'deki AK Parti Grubu'nda yaptığı konuşmasındaki sertliğin sorumluluktan kaçmanın, tartışmaları alevlendirerek işin özünü, iktidarın ayıbını örtmenin çabası olduğunu iddia eden Tanrıkulu sözlerine şöyle devam etti:

"Toplu mezarlara gömülüp göçüp gittiler. Bu konuyu mesele etmek insani bir şeydir. Bir kere, eğer bir ülke 13 yaşındaki çocuğunu, bir kantin borcu için, katır peşinde sınırları aşmak zorunda bırakıyorsa orada sınır değil, Başbakan'ın kullanmayı çok sevdiği tabirle, söz bitiyordur. 'Model ülkede' insanlar işte böyle ölürler. İnsanca yaşayamadan, insan yerine koymadan, "kaçakçı" diye aşağılanarak. O insanlara, o çetin coğrafyada, hiçbir imkan tanındı mı? Bir 'Operasyon kazası oldu' deniyor. Bu denli vicdansızlaşılıyor, bu sözleri sarf edecek kadar nasırlaşılıyorsa, bu ülkenin insanlarına yazık. Demek, insan yaşamı bu kadar değersiz. Siyasi sorumluluk alan, yapılan onarılmaz hatanın sorumluluğunu üstlenen bir tek bakan yok. Bu mudur demokrasi anlayışınız. Kaza deyip geçeceksiniz. Başbakan'ın bugünkü konuşmasındaki sertlik, saldırgan üslup da, sorumluluktan kaçmanın, tartışmaları alevlendirerek işin özünü, iktidarın ayıbını örtme çabasıdır. Bu acıyı toplumun ortak yassı haline getirmeye çalışan partimize bu gözü kara pervasız saldırınız zihninizdeki muhalefete tahammülsüzlük: hakikatlere karşı körlük Kürtler'e saygısızlık yansıması olmasın."

Hükümetin terör konusunda hiçbir politikası ve programı olmadığını savunan Tanrıkulu, bu sorunu çözme konusunda cesaret ve insani bir ilgisinin de bulunmadığını iddia ederken şöyle devam etti:

"Maalesef iktidar sizleri körleştirdi, sağır hale getirdi. Sadece kendi sesinizi duyuyorsunuz. Bu sağırlık, körlük Türkiye'ye daha fazla ölüm olarak dönüyor. Bu insanların ne yaşadığının farkında bile değildiniz, hala da değilsiniz. Dünyanın en güvensiz bölgesinde, zorlu doğa koşullarında, kilometrelerce yol kat edip kaçakçılık dışında bir meşgaleleri olması imkanı kendilerine tanınsın diye bir çalışma var mı; Uludere ve ötesinde? Diyarbakır'dan F-16 uçaklarını kaldırmadan, onlara dünyanın en gelişmiş bombalarını yüklemeden ABD ile İsrail ile Heron pazarlığı yapmadan, bu sorunu bir demokrasi eksikliği, insan hakları, adalet yoksunluğu olarak görebilme eğilimine girebilirdiniz. Türkiye'yi gerçekten model ülke yapmanın yolu insanlıktan geçer. Mutabakatı başka yerlerde değil, kendi yurttaşlarımızın dertlerini sorunlarını anlayabilme de gösterebilirdiniz. Mutabakatı ve uzlaşmayı bu Meclis'te arayabilirdiniz. Gösterdiğiniz büyük çabalar da var; Silahlanmak ve yeni Heron'lar almak için; savaş tekellerinin esiri oldunuz. Çatışma yaşanan yerlerde, barışı imkansız hale getirir. 100 milyar dolara yakın yeni bir savaş pazarının gözü kararmış piyonu oldunuz. Aynı araçları İsrail kullanmıyor mu? ve sen ona 'Ne biçim devletsin?' demiyor musun Sayın Başbakan? Acaba İsrail'in bu yöntemi, silahı, mantığı değil midir, bugün Filistin meselesini kangren haline getiren? Göreviniz her insanın yaşayacağı bir iklim yaratmak değil mi? Bu politikanız ve bakışınız sizi maalesef İsrailleştiriyor farkında mısınız? Bu kadar nasırlaşmış, insan hayatına değer vermeyen, kıymet vermeyen tavırlar vicdansızlıktır. Başka kelime kullanmak istemiyorum."

TBMM'deki milletvekillerine "Cesaretiniz varsa otopsi fotoğraflarına ve tutanaklarına bir bakın" diyen Tanrıkulu "Ölenlerin fotoğraflarını gördünüz mü? Ne yapar bir ana oğlu ölmüşse? Hiç olmazsa defin etmeden önce yüzünü, vücudunu bir bütün olarak görmek ister. Öyle kirli bir durum var ki, ölenlerin yüzü yok, kafası yok, vücudu yok. Olay yerine yetişenlerin tanıklığına göre, halen katırların altında, katırlarla beraber yanan, kömürleşen cesetler var. 'Analar ağlamasın' dediniz bütün bölgeye, analara kömürleşmiş cenazeler gönderiyorsunuz. Yaptığınız açılım ancak bu kadar. Bu şan da size yeter. Bırakın bunu, gelin denemediğimizi deneyelim. Çözelim bu sorunu cesaretle. Varsa programınız, ölüm dışında, koyun ortaya, biz de destek verelim. Başbakan, 'yüzde 50 bize oy verdi, onlardan daha mı akıllısınız' dedi bugün. Demokrasilerde duyulmayacak bu sözler, AKP'nin kendine oy vermeyenlere ne gözle baktığını çok iyi gösteriyor. Güryazı, Türkiye'nin bittiği yer. Sınır olarak bittiği yer, vicdanın bittiği yer" diye konuştu.

Bölgede insanların vicdana olan inancının bitmediğini belirten Tanrıkulu "Bu nedenle onların sesini duyalım. İnsanca yaşam fırsatını, bunu hak eden vatandaşlarımıza sunalım. Görevimiz budur zaten. 16. No'lu sınır taşının bulunduğu yer tam da felaketin meydana geldiği yerdir. Gümrük kapısı açılmasına en verişli yerlerden bir tanesidir. Buradan da size çağrımdır. Hiç olmazsa buraya bir gümrük kapısı açıp, çocukların ölmeyeceği bir ortamı yaratın" dedi.

- Ankara

Kaynak: DHA

Son Dakika Politika CHP'li Tanrıkulu: Bu Politikanız Sizi İsrailleştiriyor - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement