CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Haluk Koç, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın öğrenci evlerine ilişkin sözleriyle ilgili olarak, "Başbakan bu toplumda doğum öncesinden ölüm sonrasına kadar insanların yaşamını kendi saplantılarına, kendi kafasındaki ipoteklere, kendi teslimiyetine göre kurgulamak istiyor"
CHP Merkez Yönetim Kurulu (MYK) Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu, başkanlığında toplandı.
Koç, toplantı sürerken düzenlediği basın toplantısında MYK'nın gündemi ve güncel konulara ilişkin değerlendirmelerde bulundu, gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Konuşmasının başında Mardin'de Suriye sınırına örülmesi planlanan güvenlik duvarına değinen Koç, bu duvarın anlamının ne olduğunu, hangi amaçla yıpıldığını sordu. Duvarla barışın, uzlaşmanın sağlanmasının mümkün olmadığını vurgulayan Koç, "Bu duvarı tam da bu dönemde Kürt kardeşlerimizin aslında kalbine, vicdanına örüyorsun. Nusaybin'e örmüyorsun" dedi.
Türkiye'nin ekonomik ve sosyal açıdan pek çok sorununun bulunduğu bir dönemde olduğunu, ancak gündemin "Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın fetvaları ile şekillendiğini" ileri süren Koç, kız ve erkek öğrencilerin aynı evlerde kalmasına ilişkin tartışma ve açıklamaları hatırlattı.
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'ın, Erdoğan'ın bu konuyla ilgili iddia edilen sözleri söylemediği yönünde açıklamalar yaptığını, ancak Erdoğan'ın ise iddaları doğrular şekilde konuştuğunu ifade eden Koç, şöyle devam etti:
"Sayın Arınç Türk siyasetinde ofsayta düşme şampiyonluğunu ele geçirdi. Allah kimseyi düşürmesin bu duruma. Siyaseten emeklilik öncesi bu ofsayta düşme şampiyonluğu ile anılacak Sayın Arınç. Başbakan'ın doğrulamacısı olmak çok zor bir zanaat. Ağzı laf yapan, Türkçe'yi akıcı kullanan Sayın Arınç dahi Başbakan tarafından sürekli ofsaytta bırakılıyorsa o zaman çok sıkıntılı bir siyaset oyunu oynanıyor demektir."
-"Kişsel hak ve özgürlükler kutsaldır"
Erdoğan'ın öğrenci evlerine ilişkin sözlerinin demokrasiyle bağdaşmayacak bir yaklaşım olduğunu savunan Koç, "Başbakan bu toplumda doğum öncesinden ölüm sonrasına kadar insanların yaşamını kendi saplantılarına, kendi kafasındaki ipoteklere, kendi teslimiyetine göre kurgulamak istiyor" dedi.
Türkiye'de kız ve erkek öğrencilerin birlikte kaldığı yurtların zaten olmadığını belirten Koç, Başbakan Erdoğan'ın ahlak zabıtalığına soyunduğunu ileri sürdü. Koç, "Demokratik bir ülkede kişisel hak ve özgürlük alanlarına devletin müdahale etmesi kabul edilemez, demokrasi ile uyumlu bir tablo değildir. Kişisel hak ve özgürlük alanları demokrasilerde kutsaldır. Devlet bu alanların hiçbir yerine müdahil olamaz. Dikizcilik, gözlemcilik yapamaz" değerlendirmesinde bulundu.
Koç, bu tür evlerin komşular tarafından ihbar edilmesinden söz edildiğini, bunun muhbirliği geçerli bir zanaat haline dönüştürdüğünü ve yanlış olduğunu da kaydetti. Başbakan Erdoğan'ın öğrenciler ve ailelerinin içinde bulunduğu sıkıntılarla ilgilenmesi gerektiğini belirten Koç, "Sana ne? 18 yaşına gelmiş insanın geleceğinden, kararlarından kişiler kendileri sorumludur. Sen oturduğun yerde kendi çocuklarına sahip çık. Milletin nerede, ne şekilde kalacağına, ne yiyeceğine, ne içeceğine, ne doğuracağına, nasıl doğuracağına ne karışıyorsun. Kişisel hak ve özgürlükler alanı Türkiye'de bizzat Başbakan tarafından tecavüze uğramaktadır" diye konuştu.
AK Parti iktidarının görevde bulunduğu süre boyunca üniversitelerde barınma sorununu çözemediğini, asıl sıkıntının bu olduğunu söyleyen Koç, TOKİ'nin bu alanda aktif hale getirilmemesini de eleştirdi.
Başbakan Erdoğan'ın elinde bulunan siyasi gücü her alana müdahil olarak kullandığını söyleyen Koç, iktidarın Türkiye'nin gerçek sorunlarına çözüm bulmak yerine yaşamları dizayn etmeye, demokrasiyi engellemeye çalıştığını savundu.
-"Hala saflık mertebesinde insanlar var"
Demokrasilerde bizi ilgilendiren ve ilgilendirmeyen özgürlükler ayrımı yapılamayacağını anlatan Koç, "Türkiye'de hala bu başbakanla demokratikleşilebileceğini, AKP ile demokrasinin derinleşebileceğini sanan saflık mertebesinde insanlar var. Olmaz. Başbakan ve demokrasi yan yana gelmeyecek iki kelime" dedi.
-"Valileri değil, doktorları göreve çağırmak gerekiyor"
Kendi hayat anlayışına uymayan her durumu devlet kurumlarını seferber ederek, engellemenin ancak faşizmde kullanılan bir yöntem olduğunu, bunu yapanlara da demokratik süreçler içinde göreve gelse bile diktatör denileceğini ifade eden Koç, "Türkiye'de göreve çağrılması gereken valiler değil, bütün bu söylediklerinden sonra göreve çağrılması gereken doktorlar. Ben doktorları göreve davet ediyorum. Çünkü tam teşekküllü bir hastaneden sağlık raporu gerekiyor. Başka türlü analiz etmek mümkün değil" değerlendirmesinde bulundu.
-"Bu milletin gönlünden Atatürk'ü çıkartamazsınız"
Koç, konuşmasında devlet nişanının şeklindeki yeni düzenlemeye de değindi. Nişanların üzerindeki Atatürk rolyefinin ve Türkiye Cumhuriyeti ibaresinin iktidarı rahatsız ettiğini ileri süren Koç, "İstediğinizi yapın, kaldırın. Bu milletin gönlünden Mustafa Kemal Atatürk'ü, bağrından da Türkiye Cumhuriyeti ibaresini hiçbir zaman çıkartamazsınız" dedi.
- Fenerbahçe Spor Kulübü'nün kongresi
Koç, Başbakan Erdoğan'ın Fenerbahçe Spor Kulübü'nün kongresine ilişkin sözlerini de değerlendirdi. Erdoğan'ın bir spor kulübünün kendi içinde yürüyen sürecine yönelik açıklama yaparak müdahil olduğunu iddia eden Koç, "Sana ne spor kulüplerinden? Hani sandık namustu?. Başbakan'ın her alanda olduğu gibi kirli ellerini, çirkin ihtiraslarını, intikam heveslerini spor kulüplerimizin üzerinden de çekmesi gerekiyor" ifadelerini kullandı.
-"Hukukçular mesleklerine ihanet etmiş olurlar"
Açıklamalarının ardından gazetecilerin sorularını yanıtlayan Koç, kız ve erkek öğrencilerin aynı evlerde kalmasının önüne geçilmesine yönelik yasal düzenlemelerin neler olabileceği sorusu üzerine, hukuken böyle bir durumun söz konusu olamayacağını söyledi.
Koç, "Hukuk burada nasıl bir tanımlamada bulunacak? Nasıl bir ceza müeyyidesi haline getirecek? Bunlar saçma şeyler. Diktatör emretti diye oturup da AKP'de ona biat eden hukukçular bu işten bir kanun teklifi, tasarısı çıkarmaya çalışırlarsa mesleklerine ihanet etmiş olurlar" diye konuştu.
-Yeni anayasa çalışması
CHP'nin yeni anayasa çalışmaları kapsamında yarın AK Parti TBMM Grubuna yapacağı ziyareti hatırlatılarak, "MHP'nin tavrına rağmen siz anlaşılan 60 maddenin geçirilmesi için AK Parti ile beraber mi yürüyeceksiniz" sorusuna ise şu yanıtı verdi:
"CHP Anayasa Uzlaşma Komisyonunun kurulması sırasında ortaya konulan protokoldeki 6. maddeye bağlılığını sürdürmektedir. Çalışmalara katılan dört partinin mutabakatı olduğu noktada verdiği sözün arkasındadır. CHP bu düşüncelerini ifade edecek. 'AKP ile tek başına mı yola devam edeceksiniz?' Hayır, böyle bir şey söz konusu değil. Dörtlü mutabakat olduğu sürece, dörtlü mutabakat çevresinde heraket etme sözümüzde duracağımızı söylüyoruz."
Koç, dershanelerin kapatılması ve kızlı erkekli kalınan öğrenci evlerine yönelik yasal düzenlemenin, iktidar ve bazı çevreler arasındaki çatışmanın sonucu olduğu yorumlarının yapıldığı, bu konuyu nasıl değerlendirdiği şeklindeki bir soru üzerine, üniversitelerde barınma sorunun çözülmemesinin yol açtığı sıkıntılara değindi. Koç, "Sözünü ettiğiniz şey benim ilgi alanımda olmayan konular. Çatışma ya da kapışma olarak ifade ettiğiniz boyutlara hem aklım ermiyor hem de bunu yorumlayacak kadar bu çevrelerle ilişkide olmayan biriyim" dedi. - Ankara
Son Dakika › Politika › CHP Myk Toplantısı - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?