Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Türkiye'nin tarihi olarak Avrupa'nın bir parçası olduğunu belirterek, "Hiçbir güç bizi Avrupa'dan koparamaz" dedi. İşadamlarına Ortadoğu ve Kuzey Afrika ülkelerinde girişimlerde bulunma çağrısı yapan Davutoğlu, "Gerekirse risk alın, ama onları kendi kaderlerine terk etmeyin. Biz terk etmeyeceğiz siz de terk etmeyin" ifadelerini kullandı.
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, MUSİAD tarafından düzenlenen "Uluslararası Gelişmeler Işığında Ufuk Turu" konulu toplantıya katıldı. Salonu dolduran işadamlarına seslenen Davutoğlu, Türkiye'nin dış politikası ile ilgili bilgiler verdi.
Türkiye'nin Ortadoğu ve Kuzey Afrika'daki gelişmeleri sadece akli bir mekanizma ile değil, insani ve vicdani bir sorumlulukla takip ettiğini söyleyen Davutoğlu, "Aslına bakarsanız bu gelişmeler 2010 yılında başladığımda ve olaylar hızla geliştiğinde o zaman kendimize yöneltilen bir soruda bunun geç kalmış bir süreç olduğunu ifade etmiştik. Aslında bu sürecin 90'lı yıllarda yaşanması lazımdı. Ama o zaman uluslararası toplum bugün Tunus'ta iktidarda olan El Nahda hareketinin diktatör Bin Ali tarafından bastırılmasına sessiz kalmıştı" dedi.
"Bizi bize bıraksınlar yeter. Bizi bize bıraksınlar bu coğrafya çok lider çıkarır" ifadelerini kullanan Davutoğlu, "Ortadoğu dediğimiz coğrafya modern dönemde İngilizlerin ürettiği bir isimdir. Bizim için Suriye demek Şam'ı Şerif demektir. Irak demek, ana gibi yar olan Bağdat diyarı demektir. Bizim için Filistin, Kudüs'ü Şerif, Mescid-i Aksa demektir. Kimse bizi o topraklardan çıkaramaz" şeklinde konuştu.
Bakan Davutoğlu, İslam kültüründe "Cihat" kavramının kutsal ve önemli olduğunu vurgulayarak, "Amerikada Neoconların, İsrail yanlılarının bu kavramı kirletmesinden hareketle onların kullandığı şeklide kullanmayın. Bu salon içinde bile 'cihat' ismi vardır. Cahit vardır, mücahit vardır. Benim bir danışmanım 11 eylül ardından Amerika'ya gidiyor. İsmi Cihat. Karşılayacak olanlar 'cihat' diye bağırınca herkes yere yatıyor. Bu bilinçli bir kampanyadır. Bizde insanlara yardım eden de kendi nefsi ile savaşan da cihat etmiştir" diye konuştu.
2013 yılını seçimler yılı olarak gördüğünü söyleyen Davutoğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü;
"Domino etkisi ile olumlu ya da olumsuz etki yapabilecek ama mutlaka bir şekilde seçimlere dayalı bir yıl olacak. Libya'da Cumhurbaşkanlığı ve parlamento seçimler yapılacak. Tunus'ta seçimler yapılacak. Geçiş dönemleri sonrasında kalıcı siyasi iktidarlar olacak. Kuzey Afrika bütününde siyasal değişim süreci tamamlanmış olacak"
MUSİAD üyelerine Kuzey Afrika ve Ortadoğu ülkelerinde iş yapmaları yönünde çağrıda bulunan Davutoğlu, "Ne olur gidiniz ve bu ülkelerin iktisadi yapılarının ayağa kalkması için her türlü desteği verin. Gerekirse risk alın, ama onları kendi kaderlerine terk etmeyin. Biz terk etmeyeceğiz siz de terk etmeyin. İş dünyası olarak risklerine rağmen bu coğrafyada her alana girmenizi istiyoruz" dedi.
Dünyadaki ikinci önemli kriz bölgesinin Avrupa olduğuna dikkat çeken Davutoğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü;
"Burada da sizlerden beklediğimiz çalışmalar var. Akdeniz havzasında yaşanan büyük ekonomik krizin yol açabileceği riskleri yakından izliyoruz. Düşününüz Türkiye'nin batısında, Yunanistan'dan Portekiz'e kadar uzanan geniş bir sahil kuşağında büyük bir ekonomik kriz var. Bu sadece ekonomik kriz olarak kalmıyor, sosyal patlamalara ve siyasal krizlere dönüşüyor. En önemlisi kültürel bir takım dışlayıcılığı beraberinde getiriyor.
Avrupa'da iki büyük akım var. Birincisi Fransa ve Almanya'nın başını çektiği, Avrupa Birliği'ni derinleştirerek federal bir devlete dönüştürülme çabası. Yani parasal birlik politikaları sonrasında mali birlik, bütçe birliğine gidiş. Bir de buna kısmen tepki olarak İngiltere gibi ülkelerin başını çektiği, Avrupa'nın daha esnek bir yapıya kavuşması. Bu tartışma Avrupa'nın geleceğini belirleyecek ölçekte önemli değişim izlerini taşıyor. Biz Türkiye olarak şunu ısrarla söylüyoruz Türkiye tarihi olarak da Avrupa'nın bir parçasıdır, gelecek perspektifi itibariyle de bir parçasıdır, bugün demografik olarak da Avrupa'nın önemli bir parçasıdır. Hem balkanlardaki mevcudiyetimiz hem de batı Avrupa'daki vatandaşlarımızın mevcudiyetiyle. Hiçbir güç bizi Avrupa'dan koparamaz. Nasıl hiçbir güç Antep'i Halep'ten koparamaz ise, hiçbir güç de Edirne'yi Saraybosna'dan hatta Berlin'den koparamaz"
Davutoğlu konuşmasının sonunda Türkiye'nin yeni açılımlar içerisinde olduğu Doğu Asya v Latin Amerika ülkelerinde de işadamlarının faaliyetlerini artmasını temenni ettiklerini söyledi. Büyükelçiliklerin işadamlarına her türlü yardıma hazır olduğunu belirten Davutoğlu, "Şunu bilin bütün büyükelçiliklerimizle sizin emrinizdeyiz. Özellikle söylüyorum emrinizdeyiz. Vizeleri kaldırırken emrinizdeyiz, oralarda başınız sıkıştığınızda, oralarda işleriniz yürütülmesinde emrinizdeyiz. Sizin orada ürettiğiniz her değer bizim stratejimizin altına konan bir çimentodur" dedi. - İSTANBUL
Son Dakika › Politika › Davutoğlu'ndan İşadamlarına 'Ortadoğu'ya Gidin' Çağrısı - Son Dakika
Sizin düşünceleriniz neler ?