Elimi Taşın Altına Koyarak Siyaset Yapma Gereğini Hissetim"

İYİ Parti'den istifa ederek AK Parti'ye geçen Manisa Milletvekili Tamer Akkal, "Ülkemiz üzerinde terör örgütleri ve ekonomi üzerinden birçok oyun oynanıyor. Bu oyunların karşısında Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan önderliğindeki bu harekete destek vermek ve sıkıntılı dönemde elimi taşın altına koyarak siyaset yapma gereğini hissetim." dedi.

AK Parti TBMM Grup Toplantısı'nda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından parti rozeti takılan Akkal, toplantının ardından, istifa gerekçelerini ve AK Parti'ye geçiş nedenlerini anlattı.

Türkiye'nin coğrafi olarak stratejik bir konumda olduğunu belirten Akkal, "Ülkemiz üzerinde terör örgütleri ve ekonomi üzerinden birçok oyun oynanıyor. Bu oyunların karşısında Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan önderliğindeki bu harekete destek vermek ve sıkıntılı dönemde elimi taşın altına koyarak siyaset yapma gereğini hissetim." diye konuştu.

MHP kökenli bir siyasetçi olduğunu belirten Akkal, yabancı devletlerin ülke üzerinde oyun ve senaryolarının olduğunu ve bu senaryolar karşısında AK Parti saflarında daha faydalı ve etkili olacağına inandığı için AK Parti'yi tercih ettiğini vurguladı.

Bir gazetecinin, "İYİ Parti'den başka milletvekillerinin de istifa edeceği konuşuluyor. Böyle bir duyumunuz var mı?" yönündeki sorusu üzerine, böyle bir duyumunun olmadığını dile getirdi.

Başka milletvekilleri adına konuşamayacağına işaret eden Akkal, şöyle konuştu:

"Ayrılmadan önce tüm İYİ Partili milletvekili ve yöneticilerle yaptığım görüşmelerde, yönetim hatalarının olduğunu söyledim. Özellikle CHP ile yapılan yerel seçim ittifakı nedeniyle büyük sıkıntı olduğunu ifade ettim. CHP'nin, PKK'nın siyasi kanadı olan HDP ile çeşitli yerlerde yapmış olduğu görüşmeler ve destek sözleri var. Hatta HDP'nin İzmir İl Başkanı sokak sokak, mahalle mahalle dolaşıp CHP'nin İzmir adayına oy isteyeceklerini söyledi. HDP, açıkça CHP adayına destek olacağını açıkladı. İYİ Parti, her ne kadar merkeze yerleştiği iddia edilse de MHP'den kopup gelen Türk milliyetçisi insanlardan kurulu bir parti. Hiçbir Türk milliyetçisi HDP ile yani PKK'nın siyasi uzantısı ile omuz omuza mücadele etmeyi arzu etmez."

"Parti içinde çok ciddi sıkıntılar var"

Akkal, İYİ Parti'nin iki genel başkan yardımcısının teşkilatlar üzerinde her şeye hakim olduğunu, kendisinin ve bazı arkadaşlarının bu durumdan rahatsız olduğunu vurguladı.

Rahatsızlıklarını ve yanlış politikaları Genel Başkan Meral Akşener'e anlattığını, Akşener'in kendisine döneceğini söylemesine rağmen aramadığını belirten Akkal, "CHP ile yapılan Manisa pazarlığını bir televizyon kanalında duydum. HDP'nin büyükşehirlerde CHP'yi desteklediğine dair açıklamaları oldu. Bu bardağı taşıran son damla oldu." diye konuştu.

Parti içinde çok ciddi sıkıntılar olduğunu, iki genel başkan yardımcısının parti divanına dahi danışmadan ittifak sürecini yönettiğini ifade eden Akkal, şöyle devam etti:

"Bunu sadece Manisa milletvekili olarak söylemiyorum. Tüm illerde aynı sıkıntı var. Onlara danışılmadan ittifak süreci yürütüldü. Bir noktada içimize sindirdik ama yerelde yaptığım görüşmelerde CHP'ye verilen belediyelerde HDP'ye de kontenjan verilip onlara karşı aday çıkarılmaması yönünde CHP'li yöneticiler görüş belirtince ben bu durumu 40 milletvekilimizin huzurunda Genel Başkanımıza aktardım. Bu gelişmelerin çok ciddi sıkıntılar oluşturacağını, her ne kadar merkeze yerleştiğimiz söylense de İYİ Parti'nin ülkücülerin kurduğu bir parti olduğunu, bunun çok büyük zarar vereceğini söyledim."

CHP'nin İzmir Büyükşehir Belediye Başkan adayı olarak Tunç Soyer'i göstermesini "Anlamsızca ve sanki inadına çıkarılmış bir aday" olarak değerlendiren Tamer Akkal, sözlerini şöyle tamamladı:

"Biz CHP ile ittifaka dahi mesafeli ve tepkili iken İYİ Parti Genel merkezi, CHP'nin, HDP ile yapmış olduğu gizli pazarlıklara karşı kayıtsız ve tepkisiz kaldı. HDP'nin 'Üç büyükşehirde aday çıkarmıyoruz' şeklindeki açıklamasına karşı İYİ Parti Genel Başkanı veya Genel Başkan yardımcılarının 'Sizin desteğinize ihtiyacımız yok. Bizim bebek katilleriyle, Türk askerini şehit edenlerle bir işimiz yok' demelerini beklerdim."