Erdoğan: Beni Lekelemeye Belgeniz Yetmez - Son Dakika
Politika

Erdoğan: Beni Lekelemeye Belgeniz Yetmez

Erdoğan: Beni Lekelemeye Belgeniz Yetmez

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Bu Urla ile ilgili olay şahsımla alakalı değil." dedi.

11.02.2014 22:10  Güncelleme: 22:55

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, iş adamlarının para havuzu oluşturduğu yönündeki soru üzerine, “Bir defa havuz diye bir ifade kullanıyorsunuz. Bunu ben de çok merak ettim, sordum. Bunu siz uyduruyorsunuz. Ne havuzu ya? Şu anda burayla ilgili bu adımı atan firma sıradan bir firma değil. Bu ara tamamiyle iftira üzerine kurulu bir dünyayı kurdular” dedi.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan davetlisi olarak Türkiye’ye gelen İspanya Başbakanı Mariano Rajoy ile ortak basın toplantısı düzenledi. Ortak basın toplantısında gazetecilerin sorularını cevaplandıran Başbakan Erdoğan, Zaman Gazetesi muhabirinin, “Son günlerde yasal dinlemeler çerçevesinde kamuoyuna yansıyan bazı ses kayıtları var. Bizzat şahsınızı ilgilendirdiği için üç iddiayı yöneltmek istiyorum. Bir; Gezi olayları sırasında Fas’tan Haber Türk televizyonunu arayarak Sayın Bahçeli’ye ait bir alt yazıyı kaldırdığınız öne sürülüyor. İki; bizzat sizin talimatınızla kamu ihaleleri alan bazı işadamları arasında para havuzu oluşturuldu ve burada toplanan paralarla Sabah Gazetesi ile ATV’nin alındığı öne sürülüyor. Üç; İzmir Urla’da birinci derece sit alanındaki bir araziye villalar yapıldığı, bundan sizin de bildiğiniz olduğu. Hatta size ait bir villanın orada olduğu iddia ediliyor. Bu üç iddia hakkındaki görüşlerinizi alabilir miyim?” diye sorması üzerine sert açıklamalarda bulundu.

“İDDİA EDİYORUZ DE”

“Öncelikle iddia ediliyor ifadelerini bir kenara koy” diye konuşmasına başlayan Başbakan Erdoğan, “İddia ediyoruz de” diye konuştu. Bu iddiaların hepsinin altında Zaman Gazetesi’nin patronlarının olduğunu ifade eden Başbakan Erdoğan, “Hepsinin altında dışa bağlı olduğunuz yer var. Bu dışa bağlı olduğunuz yer size nasıl komut ediyorsa ona göre hareket ediyorsunuz” şeklinde konuştu.

“BAŞBAKANI LEKELEYEMEZSİNİZ, BUNA NE GÜCÜNÜZ YETER NE DE EVRAKLARINIZ”

Sorulara tek tek cevap veren Başbakan Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti:

“Sondan başlayacağım. Önce Urla’daki olayı söylüyorsunuz. Bu Urla ilgili olay bir defa şahsımla alakalı değil. Hukukta bir kaide vardır, bunu öğren. Müddei iddiasını ispatla mükelleftir. Müddei kim? Mensubu olduğun medya organı. Önce bu gazete iddiasını ispatla mükelleftir. O söylenen yer 35 yıl önce inşa edilmiş olan bir yerdir. Bunun bir süreci vardır. Şu anda yargı sürecinde olan burayla ilgili şahsa niye yöneltmiyorsunuz da bana yöneltiyorsunuz. Bunu patronlarına sor önce. Şahsımla zerre kadar alakası yok. Ben son 5 sene içerisinde senede 3 gün 5 gün gittiğim ailece görüştüğüm çok sevdiğim bir dostuma ait olan bir yerdir. Ve orası hazine arazisi değildir, onların kendi mülküdür. Bunu da bilmenizi isterim. Bunu da patronlarına söyle. Ama patronlarınız maalesef doğru konuşmamayı kendilerini meslek edindikleri doğru konuşmamak üzere bütün vatandaşlarımızı bu noktada bu ülkenin güvenilir insanlarına iftira at tutmazsa iz bırakır anlayışıyla hareket ettikleri için burada da aynı süreci devam ettirmektedirler. Oranın sahipleri oraya 35 yıldır sahiplerdir. 35 yıl içerisinde orda yaptıkları onlar evlerdir, bir köydür. Birinci derece sit 3. derece sit bunların hepsi yargı içerisinde devam eden bir süreçtir. Bununla ilgili Başbakanı lekeleyemezsiniz. Buna ne gücünüz yeter ne evraklarınız yeter. Hiçbir şey bununla ilgili şahsımla alakalı yok.”

“SADECE HATIRLATMAYI YAPTIM”

Haber Türk televizyonu ile yaptığı görüşmeyi de açıklayan Başbakan Erdoğan, “Fas’tan arama noktasında evet aradım. Açık net ortada. Sadece hatırlatmayı yaptım. Hatırlatmayı yaptığım şahıslar da altyazı ile alakalı olarak bize yapılan hakaretlerle ilgili, yurtdışında olan bir başbakana karşı bu tür hakaretlerin yapıldığı bir konuşmayı kalkıp kendilerine söyledim. Kendileri de gerekli uygulamayı yaptılar. Ben bir gazetenin, sizin patronlarınıza yeri gelmiş bu tür hakaretler yapıldığı zaman ya şahsım ya arkadaşım hukukumuza dayalı olarak bu ‘tür hakaretler yapılıyor. Bak biz şu anda Fas’tayız demişizdir.’ Bunu demek eğer yanlışsa onu bilemiyorum. Bu tür şeyleri de öğretmek durumundayız. Çünkü yapılan hakaretler sıradan hakaretler değildi” dedi.

“RÜYALARDA GAYET GÜZEL İLTİFAT EDİYORLAR”

İşadamlarının oluşturduğu iddia edilen havuz konusunu da değerlendiren Başbakan Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Bir defa havuz diye bir ifade kullanıyorsunuz. Bunu ben de çok merak ettim, sordum. Bunu siz uyduruyorsunuz. Ne havuzu ya? Şu anda burayla ilgili bu adımı atan firma sıradan bir firma değil. Bu ortağı olduğu firmada hisselerini kalkıp kendi amcasına devrediyor, satıyor. Bunun yanında 3. havalimanı ile alakalı olarak oradaki hisselerini de bu havuza girenler diye ki onlar havuza girip ıslananlar değil onu da bilin. Oraya da hisselerini satmak suretiyle medya dünyasına giriyor. Atılan adım budur. Havuz mu bu? Bunları lütfen patronlarına bunu söyleyecek irade sende yok. Söylesen de zaten netice alamazsın. Bu ara tamamiyle iftira üzerine kurulu bir dünyayı kurdular. Zaten maşallah rüyalara da gayet güzel iltifat ediyorlar ve tweetlerin iki katı artırılmasını söylüyorlar. İki katına artırılması için de fetvayı aldığınıza göre sen de tweetlerde artık iki katı uygulamaya devam et” ifadelerini kullandı.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, “Bütün bunlar dünyanın gözü önünde oldu. En ufak tepki yok. İsrail dediğiniz zaman akan sular duruyor. Hak sadece İsrail için mi var. İsrail dışında olanlar için hak yok mu? Orada hakkı aramayacak mıyız? Kim olursa olsun hangi insan zulme uğruyorsa o zulmün karşısında olmak ve mazlumun yanında yer almak özellikle biz siyasilerin birinci görevidir diye düşünüyorum “dedi.

'İNTERNETE KARŞI OLAN BİR İKTİDAR HERHALDE KALKIP DA BUNU 20 BİNDEN 34 MİLYONA ÇIKARMAZ'

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, davetlisi olarak Türkiye’ye gelen İspanya Başbakanı Mariano Rajoy ile Başbakanlık Merkez Bina’da ortak basın toplantısı düzenledi. Gazetecilerin sorularını cevaplandıran Başbakan Erdoğan, İspanyol bir gazetecinin yeni internet düzenlemesiyle ilgili bir sorusu üzerine, göreve geldiklerinde Türkiye’de internetin 20 bin kişi tarafından kullanıldığını söyledi. Şuanda Türkiye’de interneti kullananların sayısının 34 milyona ulaştığını ifade eden Başbakan Erdoğan, “İnternete karşı olan bir iktidar herhalde kalkıp da bunu 34 milyona çıkarmaz. 11 senede geldiğimiz yer burasıdır. Okullarımızda bunlar bütün bunlar yaygınlaştırılırken tablet bilgisayarlar yoğun bir şekilde yerini almaktadır. Burada bir gerçek var. Ailelerin, insanların, özel hayatı, mahremiyeti var. Buna yönelik bir burada bir tedbir oluşturulmaktadır. TİB, eğer 5 günlük bir süre içerisinde böyle bir şeyin cevabını verecekse burada mahremiyet diye birşey kesinlikle kalmaz. Burada şimdi 24 saatlik bir süre içerisinde TİB böyle bir duruma müdahale ediyor ama bu süreç içerisinde mahkeme hakkı mahfuzdur. Eğer mahkeme TİB'in aldığı kararı teyit ediyorsa o zaman bu devam eder. Yok yürütmesini durdurursa o zaman da burada problem kalmaz. Yapılan düzenleme budur” dedi.

“CİDDİT TEHDİT”

İnternet düzenlemesini şuanda farklı yerlere çektiklerini olanların bulunduğunu ifade eden Başbakan Erdoğan, “Bu süreç içerisinde maalesef çeşitli dinlemeler ve ortam dinlemeleri ile devam eden süreçler toplumdaki gerçekten bütün aile hayatlarındaki mahremiyetlere varıncaya kadar ciddi bir tehdit. Bundan da öte aslında bir paralel yapılanmanın devlet içerisinde oluşumuna internet ağının aracı olarak kullanılması ister istemez böyle bir düzenlemeyi bizleri getirmeye mecbur etmiştir. Hiçbir zaman internetin yayınlamasında bizler engel olmadık. Destek olduk. O destek hala devam etmektedir. Şu anda bütün okullarımızda bu ağ kuruluyor. Bu hafta 100 bin tablet bilgisayar okullarımıza dağıtacağız. Birkaç hafta içerisinde 600 bini aşkın tablet bilgisayar yine okullarımızda dağıtılacak. Bütün bu okullarda internet ağı var. Bu ağ ile çocuklarımız, öğrencilerimiz dünya ile ilişkilerini kurma imkanı bulacaklar. Böyle bir adımı atan iktidar İnternete karşıdır suçuyla yargılanabilir mi? Bu sadece sandıklarda kendilerine gelecek göremeyenler bu yollarla kara propaganda yapıyorlar. Bu kara propagandanın bir neticesidir. Başka bir şey değil” diye konuştu.

“BUNUN BİR PROTOKOLE BAĞLANMASI LAZIM”

Mavi Marmara saldırısıyla ilgili İsrail ile tazminat konusunda anlaşmaların ne durumda olduğunun sorulması üzerine Başbakan Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti:

“Konuyla ilgili olarak daha henüz görüşmelerde belli bir noktaya gelmiş değiliz. Yani burada sadece bizim aramızda bir özür konusu vardı. Sayın Obama’nın devreye girerek temin ettiği bu özür konusunu gerçekleştirdi. Tazminat konusunda görüşmeler yapıldı. Belirli bir aşamaya geldiğini biliyorum ama bu nihai bir aşama değil. Çünkü nihai aşamanın ben bir protokole bağlanması tarafıyım. Yani sözle bu olmaz. Belli bir protokolle olur. Üçüncü burada başlığımız vardı bizim biliyorsunuz. O da ambargonun kaldırılması hususuydu. Bu ambargo kalkmadığı sürece buda olmaz. Çünkü ambargonun kalkması lazım ve bununda yazılı bir protokole bağlanması lazım.”

“İSRAİL DEDİĞİNİZ ZAMAN BAKIYORSUNUZ AKAN SULAR DURULUYOR”

Başbakan Erdoğan, televizyondan bir Filistinli bir çocuğun önce ayağından vurularak sonrada elleri kelepçelenerek boğazından sarılmak suretiyle nasıl bir araca bindirildiğini gördüğünü belirterek, “Bu bir genç çocuk. Tahminim 15-16 yaşlarında bir çocuk. Tablo bu şekilde devam ediyor. İyi niyet bunun bir kayda girmesi lazım. Bir kayda girmedikten sonra burada kalkıp da ‘biz buna evet diyoruz deme hakkına sahip değiliz.’ Çünkü Marmara gemisinde yaşanan olaylarda kimsenin elinde bir tane silah yoktu. Ama silahlı İsrail askeri veya polisi uluslararası kara sularında orada bu gemide insani yardım götürenlere karşı bunların hepsinin aktivist olduğunu kabul edin ama insani yardım götürüyorlar. Uluslararası kara sularında acımasızca silahlarını ateşliyorlar ve 9 tane vatandaşımızı şehit ediyorlar. Bunlardan bir tanesi 19 yaşında Amerikan vatandaşı olan bir gencimizdi ve bu gencimiz çok çok yakın mesafeden, gerek sırtından gerekse iki kaşı arasından 5 mermi ile şehit etmişlerdir ve Amerikan vatandaşıdır. Amerika bu vatandaşıyla ilgili en ufak hak arayışına girmemiştir. Ben resimleriyle kendilerine gösterdim. Sayın Obama’ya da gösterdim. Bütün bunlar dünyanın gözü önünde oldu. En ufak tepki yok. İsrail dediğiniz zaman akan sular duruyor. Hak sadece İsrail için mi var. İsrail dışında olanlar için hak yok mu? Orada hakkı aramayacak mıyız? Kim olursa olsun hangi insan zulme uğruyorsa o zulmün karşısında olmak ve mazlumun yanında yer almak özellikle biz siyasilerin birinci görevidir diye düşünüyorum. Herhangi bir protokole bağlanmadan böyle bir adım atmak normalleşmeyi beklemek mümkün değil. Protokole bağlanması lazım. Ondan sonrada gerekli olan adım atılır” ifadelerini kullandı.

“ADALET HERKES İÇİNDİR”

Zaman gazetesi muhabirinin İspanyol Başbakan Rajoy’a, “Az önce ‘hiç kimsenin kanun önünde ayrıcalığı yoktur’ dediniz. Bu çerçevede kısa süre önce partinize yapılan bir yolsuzluk operasyonu olmuştu. Onu da değerlendirir misiniz?” diye sorması üzerine, “Daha önce söylemiş olduğumun dışında ekleyecek bir şeyim yoktur. Adalet herkes içindir. Herhangi bir siyasi parti olsun veya herhangi bir kişi olsun bu hukuk devletinin gereğidir. Biz yasama organı, yürütme organı, yargı erki olarak herkes kendi üzerine düşen görevi yapacak. Bu nokta. Bundan başka bir gelişme yoktur. Herkes adalet önünde” dedi.

Kaynak: İHA

Son Dakika Politika Erdoğan: Beni Lekelemeye Belgeniz Yetmez - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?

    SonDakika.com'da yer alan yorumlar, kullanıcıların kişisel görüşlerini yansıtır ve sondakika.com'un editöryal politikası ile örtüşmeyebilir. Yorumların hukuki sorumluluğu tamamen yazarlarına aittir.

Advertisement