Halk Oylamasına Doğru

Eski TBMM Başkanı ve AK Parti Karabük Milletvekili Mehmet Ali Şahin, "Sen muhalefet partisisin, sahaya çıkarken neden hep 'Mağlup olurum' düşüncesi ile çıkıyorsun. 2019 seçimlerinde sen güçlü bir aday çıkar, sen kazan ama umutları yok ki, çünkü önce millete sonra da kendilerine güvenmiyorlar ki." dedi.

Şahin, Safranbolu ilçesinde gençlerle yaptığı toplantıda, AK Parti ve Milliyetçi Hareket Partisi'nin emperyalistlerin yüz yıl sonra yeniden Sevr'i hortlatma girişimlerine bir son vermek için işbirliği yaptığını söyledi.

Memleketsever, milliyetçi, muhafazakar iki siyasi partinin, buna Büyük Birlik Partisi'nin de katıldığını, halk oylamasında cumhurbaşkanlığı hükümet modeline geçeceğini ifade eden Şahin, "O mikropların vücudun zayıf halini beklediği gibi Türkiye'nin yeniden koalisyonlu günlere geri dönmesini bekleyenlerin çanına ot tıkayacak olan sistem işte bu sistemdir. Anayasa değişikliğiyle ilgili 16 Nisan'da yapacağımız oylama Türkiye'nin bekası ile ilgili yakından ilgili bir oylamadır. Şimdi diyorlar ki 'Bu modelle seçilecek cumhurbaşkanı tek adam diktatörlüğü kuracak.' ve bunu kastederken de Tayyip Erdoğan'ı kastediyorlar, 'diktatör olacak' diye." diye konuştu.

Bunun iki hususu öne çıkardığını vurgulayan Şahin, "Demek ki, bu anayasa değişikliği milletimiz tarafından kabul ettiği takdirde, 3 Kasım 2019 yapılacak seçimlerde Tayyip Erdoğan'ın yeniden cumhurbaşkanı seçileceğini kabul ediyorlar. Yahu sen ana muhalefet partisisin. Sahaya çıkarken neden hep 'mağlup olurum' düşüncesi ile çıkıyorsun. Mindere çıkarken 'rakibim beni yine tuş edecek, sırtımı yere getirecek?' diye niye çıkıyorsun. Sen de çalış arkadaş, sende iyi aday bul. 3 Kasım 2019 seçimlerinde sen güçlü bir aday çıkar, sen kazan ama umutları, güvenleri yok ki. Önce millete sonra da kendilerine güvenmiyorlar ki." ifadelerini kullandı.

Türkiye'nin güçlenmesini istemeyenleri "evet" kararıyla üzeceklerini aktaran Şahin, şöyle konuştu:

"Bu Türkiye'ye özgü bir sistemdir. AK Partili ve Milliyetçi Hareket Partili hukukçular üzerinde uzun süre çalıştılar. İstişarelerde bulundular ve Türkiye'ye özgü bu sistemin önümüzdeki süreçte başkanlık sistemini uygulayan ama yaşanan bazı sorunlar nedeni ile sıkıntılar yaşayan ülkelerin bu sistemimizden yararlanacağını düşünüyorum. Bu sistem Türkiye'ye hız katacak, müessiriyet katacak hem de örnek bir anayasa olacak diye değerlendiriyorum."