Başbakan Binali Yıldırım, KOSGEB kredilerine 460 bin müracaat bulunduğunu, 250 bin dosyanın karara bağlandığını ve 5 milyar lira ödendiğini belirterek, "Hedefimiz 11 milyar lira, diğerleri de inceleniyor. Bankalarla ilgili şikayetiniz var biliyorum, bizim de var. Ama ayar veriyoruz merak etmeyin, onlara da ayar vermeye devam edeceğiz. Hiç endişeniz olmasın, sürekli tepelerindeyiz. Onların da yaşaması lazım." dedi.
Yıldırım, AK Parti İzmir İl Başkanlığının bir otelde düzenlediği Esnaf Buluşması'nda, Türkiye'nin 16 Nisan'da partilerle ilgili bir seçime gitmediğini, Türkiye'nin geleceğine yön verileceğini söyledi.
Mevcut sistemde yargının askeri ve sivil olarak ikiye ayrıldığını, bunu kaldırdıklarını, herkesin bağımsız ve tarafsız yargı önünde rütbesine ve kimliğine bakılmaksızın hesap vereceğini dile getiren Yıldırım, şöyle devam etti:
" 15 Temmuz'da asker kılığına girip, bu ülkenin tankını topunu, uçağını çalıp milletin üzerin bomba yağdırtırsan, rütbeni sökerler, seni de kodese atarlar. Gözbebeğimiz Silahlı Kuvvetler bu işin dışındadır, biz asker kılığına girmiş teröristlerden, FETÖ teröristlerinden bahsediyoruz. Onlar bu ülkeye çok zarar verdiler. Gözbebeğimiz Türk Silahlı Kuvvetlerine de zarar verdiler.
Devleti bu virüsten, mikroptan temizleme zamanı geldi. Milletin desteğiyle inşallah devlet içindeki her türlü yapılanmayı temizleyeceğiz.
Hiçbir grup devletle bilek güreşi tutamaz. İrade olmayan yerde idare olmaz. İrade tekdir ve Türkiye Cumhuriyeti devletinindir. Bunun için hiçbir yapılanmaya asla asla fırsat ve imkan verilmeyecek."
"Meclis daha da güçleniyor"
İktidara geldiklerinde beri hep güçlü iktidara vurgu yaptıklarına değinen Yıldırım, öngörülen sistemle Meclisin zayıfladığı iddialarının "külliyen yanlış olduğunu", Meclisin daha da güçlendiğini anlattı.
Yıldırım, değişiklikle Meclis ve hükümet arasında ilişkinin koparıldığını kaydederek, şöyle konuştu:
"Mevcut sistemde iktidar partisi tabiri caizse Meclisin üzerine çökmüş durumda. İktidar partisinin dediği olur, demediği olmaz, işin uygulaması bu. Bunları ayırıyoruz.
İktidara ihtiyacı olan yetkiyi zaten sandıkta veriyoruz. Hükümeti kur, bakanları tayin et, bürokratları ata. 'İşler gecikiyor' diye bürokratik oligarşiden bize şikayete gelme. Bu yetkiyi baştan veriyoruz. Ona göre işi yapacak, mazeret üretmeyecek, sorun çözecek. Yetkilendirmeyi tam yapıyoruz."
Yıldırım, yetki karmaşasının bu ülkenin başına çok iş açtığını, 2011'de yaşanan anayasa kitapçığı fırlatma krizinin bu ülkeyi yüzde 23 fakirleştirdiğini dile getiren Yıldırım, o dönem ortaya çıkan zararla 130 bin kilometre bölünmüş yol, 175 Yavuz Sultan Selim Köprüsü, Ankara, İzmir ve İstanbul arasındaki otoyol ve köprülerden 25 adet daha yapabileceğini anlattı.
Anayasa değişikliğiyle Meclisin güçlü, cumhurbaşkanı ve kabinesinin hesap verir konuma geleceğine işaret eden Yıldırım, "Şu an cumhurbaşkanının mevcut anayasa göre yetkileri çok ama hesap vermiyor. Eğer hesap vermeden yetki kullanacaksanız devlette çalışanlar bilir, bu çok iyi bir şey ama bu sürdürülebilir değil. Cumhurbaşkanını halk seçiyor, her şey değişti, millet seçtikten sonra bu sistem sürdürülemez. Pazar günkü değişiklik 2007'deki değişikliğin, cumhurbaşkanının millet tarafından seçilmesinin tamamlayıcı işlemidir. Orada o karar verildi, yetkiyi verdiniz, cumhurbaşkanını 'ben seçeceğim' dediniz. Şimdi seçtiğiniz cumhurbaşkanına 'hükümeti de sen kur, hesabı da sen ver' diyorsunuz. Her türlü yaptığı işten dolayı hesap verecek, bunun neresi kötü." diye konuştu.
"Meclisin feshedilmesi diye bir şey yok"
Başbakan Yıldırım, yeni sistemin uzlaşmayı ve kriz çözmeyi gerektirdiğini, öngörülebilirliği artırdığını bildirerek, "Efendim yok 'meclis feshedilecekmiş'. Bunların hepsi yanlış, Meclisin feshedilmesi diye bir şey yok, seçim yenileme var. Hem cumhurbaşkanı hem Meclis seçim kararı alabiliyor. Niye alıyor, çünkü kriz olursa çözüm üretmesi lazım. Bu uzlaşmayı getiriyor, kriz çözmeyi getiriyor. Bunu aslında başkanlık sistemi ile yönetilen ülkeler yapmaya çalışıyorlar, onların yapmaya çalıştığını biz yapıyoruz." dedi.
Esnaf için yapılanlar hakkında bilgi veren Yıldırım, en son Ahilik ve Esnaf Fonu kurduklarını, esnafın da İşsizlik Fonu'ndaki gibi güvenceye kavuştuğunu, vergisini ödeyenlere prim indiriminin yanı sıra kredi faiz oranlarının düşürülmesi hatta sübvansiyon uygulamaları getirdiklerine işaret etti.
Yıldırım, sözlerini şöyle sürdürdü:
"KOSGEB kredilerinden 250 bin esnaf aldı. Müracaat eden herkes alıyor. Toplam 460 bin müracaat var. Şu ana kadar 250 bin dosya bitti, karara bağlandı. Ne kadar ödendi? 5 milyar lira ödendi, esnafın kasasına girdi. Hedefimiz 11 milyar lira, diğerleri de inceleniyor. Bankalarla ilgili şikayetiniz var biliyorum, bizim de var. Ama ayar veriyoruz merak etmeyin, onlara da ayar vermeye devam edeceğiz. Hiç endişeniz olmasın, sürekli tepelerindeyiz. Onların da yaşaması lazım."
Eldeki imkanlarla vatandaşın, esnafın ihtiyacını karşıladıklarını kaydeden Yıldırım, "zor olan hemen yapılır, imkansız zaman alır" anlayışı ile çalıştıklarını belirtti.
Denize dökerim diyenlere cevap
Gündoğdu Meydanı'nda düzenlenen İzmir Buluşması'na katılım için İzmirlilere teşekkür eden Yıldırım, İzmirlilerin kendine yakışanı yaptığını, "evet oyu verirseniz sizi denize dökerim" diyenlere en güzel cevabı verdiğini dile getirdi.
Yıldırım, kentteki kentsel dönüşüm konusuna da değinerek, Karabağlar'da 10 bin konutluk kentsel dönüşümü başlattıklarını hatırlattı.
Esnafın İzmir'de belediyeler tarafından vatandaştan alınan katı atık bedeliyle ilgili şikayetini alan Yıldırım, "Bu konuyu not aldım, gereğini yapacağız, haberiniz olsun. Kimsenin milleti soymasına izin vermem, kusura bakmayın, İzmirli'yi soydurmam. Alınteri ile çabalayarak kazanıyorsunuz, kazandığınıza kimse ortak olamaz. Her şeyin ölçüsü var. İsraflarınızı, kaçaklarınızı milletin sırtına vuramazsınız. Bunların hepsine bakacağız, hiç merak etmeyin." dedi.
(Bitti)
Son Dakika › Politika › İzmir'de Esnaf Buluşması - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?