CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, HSYK teklifinin, TBMM Genel Kurulu'nda görüşüleceğine işaret ederek, "Ya devletin dibine dinamit koyacaksınız ya bu ülke aydınlığa kavuşmuş olacak. Adalet Bakanı'na mahkemeleri bağlıyorsunuz Anayasa Mahkemesi'ni de kalkıp Başbakan'a bağlayın. Aynı şey. Böyle bir şey olabilir mi?" dedi.
Kılıçdaroğlu, partisinin TBMM Grubu'nda yaptığı konuşmada, "17 Aralık rüşvet ve yolsuzluk operasyonu üzerinden bir ayı aşkın süre geçtiğini" söyledi.
Kullanılan her oya, her zaman saygı duyduklarını belirten Kılıçdaroğlu, hiçbir vatandaşı "neden şu partiye oy verdin" diye suçlamadığını, verilen oyun çok değerli olduğunu kaydetti.
Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Siz bu ülkenin temiz insanları, oyunuzu üç Y ile mücadele edeceğini söyleyen bir partiye verdiniz, üç kez iktidara getirdiniz. Bugün geldiğimiz sonuca bakalım. Herkes elini vicdanına koyarak beni dinlesin. Yoksullukla mücadelede başarılı oldular mı? Konya'da 40 günlük Ayaz bebek. Tek odada, camı kırık bir odada bir aile oturuyor, kimsenin yardım etmediği bir aile. Manisa'da bir gazi, Samsun'da Kübra bebek açlıktan öldü. Sakarya'da bir kadıncağız üç gündür yemek yemediğini söylüyor. Börek getiriyorlar, bir lokma yiyip bayılıyor. Bursa'da 6 yaşında çöpten kağıt toplayan çocuk, arabanın altında kalıp hayatını kaybediyor. O çocuğun okula gitmesi, birilerinin sahip çıkması lazım. Türkiye manzarası. Nerede bu sosyal devlet, siz sormayacak mısınız hala? Oy verdiniz, kendileri kalkındı, sizler perişan oldunuz. Yasaklarla mücadele edeceklerdi, yaptılar mı hayır. AKP'ye oy veren yurttaşlara bir kez daha sesleniyorum, bunlar hangi yasaktan söz ediyorlar. İşadamı korkudan düşüncesini açıklayamıyor. Hükümet'e bir şey söyleyemiyor, derdini anlatamıyor. Topluma korku sindi."
-"İnsanın aklı almıyor"
Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en büyük rüşvet ve yolsuzluk operasyonu olduğunu savunan Kılıçdaroğlu, yolsuzlukla mücadele yerine, "yolsuzlukları nasıl örteriz"in mücadelesinin verildiğini ileri sürdü.
Kılıçdaroğlu, "Yolsuzluğun boyutu o kadar büyük ki insanın aklı almıyor. Öyle bir noktaya geldi ki yolsuzlukla mücadele eden değil yolsuzluğu savunan başbakan portresi çıktı. Bu olay, Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti'nin, Türkiye Cumhuriyeti devletini soymasıdır. Olayın boyutu budur" diye konuştu.
Bazı bakanların istifa ettiğini, bazılarının çocuklarının içeride, bazılarının arandığını, kaçtığını ifade eden Kılıçdaroğlu, olayın büyük olduğunu ileri sürdü.
-"Devleti çökertmek"
"Bize komplo" söylemlerinin, "hikaye" olduğunu ifade eden Kılıçdaroğlu, sözlerini, "Ben yolsuzluğun üzerine gidip gitmediğine bakarım. Gidiyorsan eyvallah, gitmiyorsan senle sorunumuz var demektir. Bu kadar büyük yolsuzluğu örtmenin yolu, devleti çökertmektir. Devlet, yasama, yargı, yürütme üzerinde oturuyor. Birini çökertirseniz devlet çöker. İlk kim farkına vardı, TBMM Başkanı, 'Anayasanın 138. maddesi çöktü' diyor. Devletin çöktüğünü ve bir devlet krizi görüyoruz" diye sürdürdü.
Kılıçdaroğlu, TBMM Anayasa Uzlaşma Komisyonu'nun HSYK ile ilgili maddesine göre, Hakimler Yüksek Kurulu ve Savcılar Yüksek Kurulu oluşturulduğunu anımsattı. Kılıçdaroğlu, "Başkanlık sistemini çekin, HSYK belli noktaya getirildi, bunu da kabul edeceğiz, yasalaştıracağız" dediklerini anlatarak, Başkanlık sisteminin geri çekilmeyerek, komisyonun ortadan kaldırıldığını söyledi.
HSYK teklifinin parlamentodan geri çekilmesi ve yolsuzluk davalarına müdahale edilmemesi yönündeki koşullarının bulunduğunu anımsatan Kılıçdaroğlu, "Anayasa değişikliğinde her türlü desteği veririz, krizi fırsata çeviririz, güçlü bir anayasa yaparız" görüşünü, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'e de ifade ettiğini anlattı.
-"Bunu örtecek bez yok"
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:
"AKP milletvekillerine sesleniyorum, sizin Genel Başkanı'nız size yalan söylüyor. Çağdaş bir anayasadan yanayız. Biz samimiyiz onlar samimi değiller. Onların samimi olmadığını CHP milletvekilleri çok iyi biliyor. Söz verip komisyonlarda bazı maddeleri geri çekiyorlar, 'bir daha geri getirmeyeceğiz' diyorlar, Genel Kurul'da bu sözden dönüp, aynı maddeyi getiriyorlar. Bu bir AKP klasiği. 'Bu yolsuzluklardan kurtulmamız için bir şey yapmamız gerekiyor, tek yol devleti, sistemi çökertmek...' HSYK teklifinin parlamentoya geliş nedeni bu, mahkemeleri Adalet Bakanı'na bağlamak. Bu olaylar, çok büyük, bu olaylar kapanmaz. HSYK yasası da çıksa bu olay kapatılmaz. Olay büyük, neresini örteceksiniz, bunu örtecek bez yok. Bizzat Başbakan, bu olayların içinde, baş aktör. Başbakan değil baş yalan. Bunu da her ortamda ispat etmek mümkün.
AKP milletvekillerine sesleniyorum, yasama organı adına siz değil Başbakan konuşuyor, sizi kendi yolsuzluğuna alet ediyor farkında mısınız? Torba yasa getiriyorlar, bunların içinde mutlaka yolsuzluğa yönelik madde var. Hala el kaldırıyorsunuz. Çocuklarınıza hesap vereceksiniz. Bu yolsuzluk dosyalarını aklama konusunda duyarlı olun.
HSYK teklifi görüşülecek. Ya devletin dibine dinamit koyacaksınız ya bu ülke aydınlığa kavuşmuş olacak. Adalet Bakanı'na mahkemeleri bağlıyorsunuz, Anayasa Mahkemesi'ni de kalkıp Başbakan'a bağlayın. Aynı şey. Böyle bir şey olabilir mi?"
Kemal Kılıçdaroğlu, "Bu ülke din iman edebiyatıyla nasıl bu hale geldi? Dikta rejimlerinde ve dinin siyasete alet edildiği rejimlerde yolsuzluk pik yapar. Bunun en bariz örneği Türkiye Cumhuriyeti'dir" diye konuştu.
(Sürecek)
Arşiv
Son Dakika › Politika › Kılıçdaroğlu - Adana'da durdurulan tırlar - - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?