Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Atik Akdağ, yeni baraj sisteminden en karlı çıkacak partilerin AK Parti ve BDP olacağını ileri sürdü.
Saadet Partisi Genel Merkezi'nin organize ettiği "5 haftada 81 il ve 971 ilçenin teşkilatlarıyla tanışma" toplantılarının Bursa ayağı yapıldı. Toplantıda konuşan Genel Başkan Yardımcısı Atik Akdağ, 'Demokratikleşme Paketi'ni değerlendirerek, "Ana dilde eğitimin önünü açacak adımlardan, bazı yerlere eski isimlerinin iadesine kadar geniş bir çerçevede takdim edilen paketin öne çıkan bazı hususlarını müsaadelerinizle burada değerlendirmek istiyorum. Saadet Partisi olarak, temel temel hak ve hürriyetlerin genişlemesini temin edecek her adımı sonuna kadar destekliyoruz. Başbakan maalesef paket hazırlanırken Avrupa Birliği kriterlerini referans aldıklarını belirtti. Oysa temel hak hürriyetler ve insanca yaşama konusunda en temel referans, bin yıl bu coğrafyaya ve dünyaya adalet, barış ve huzur veren kendi medeniyet değerlerimiz olmalıdır. Keşke Avrupa'yı değil, kendi medeniyetimizi referans aldıklarını söyleselerdi. Bu, Avrupa'nın talepleri olduğu kanaatini bizde uyandırmaktadır. Büyük bir şaşaa ile takdim edilen paket, milletin beklentilerini tam karşılamamaktadır. Bizzat Başbakanın ifadesiyle dağ fare doğurmuştur. Bu pakette Türkiye'nin geleceğinden çok, AK Parti'nin geleceğini ilgilendiren hususlar mevcuttur" dedi.
Dünyanın hiçbir yerinde başka örneği bulunmayan yüzde 10'luk baraj sisteminin değiştirilmesini beklediklerini söyleyen Akdağ, "Ancak beklenen olmadı. Hükümet bu konuda bir çözüm değil, tartışmaya sebep olacak teklifler ortaya attı. Teklifleri barajı düşürmek bir yana, daha da yükseltecek mahiyette. Mevcut sisteme alternatif olarak sunulan yüzde 5 barajlı ve daraltılmış bölge sistemi ile dar bölge seçim sistemi, barajın yüzde 25'lere çıkarılması anlamına gelmektedir. Bu iki sistemden de en karlı çıkan partilerin AK Parti ile BDP olduğu görülecektir" diye konuştu.
"HAZİNE YARDIMININ DÜŞÜRÜLMESİ ADALETSİZLİKTİR
Hazine yardımının düşürülmesini "adaletsizlik" olarak değerlendiren Akdağ, sözlerine şöyle devam etti:
"Adaletsizlik, siyasi partilere yönelik hazine yardımlarında da çarpıcı bir şekilde karşımıza çıkmaktadır. Hazine yardımı sınırının yüzde 7'den yüzde 3'e düşülmesi büyük bir lütuf olarak takdim edilmektedir. Seçimler bir demokrasi yarışıdır. Adil olan da bu yarışa seçime girmeye hak kazanan bütün partilerin ayrı şart ve imkanlarla başlamasıdır. Burada tam tersi durum söz konusudur. Mevcut yardım sistemine göre iktidar yarışa yüz adım önde başlamaktadır. AK Parti, hazineden aldığı trilyonlarca liralık yardım ile seçim kampanyası yaparken, Saadet Partisi sadece üyelerinin ödediği aidatlarla bu yarışta yer almaktadır. Bu ise ağır bir ayrımcılık ve haksızlıktır."
Baş örtüsüyle alakalı düzenlemenin de yetersiz olduğunu savunan Akdağ, "Baş örtüsü, iş güvenliği, estetik kaygılar ya da kıyafet yönetmeliği çerçevesinde değerlendirilebilecek bir aksesuar değil, inancın bir gereğidir. Bu açıdan bakıldığında, hekime serbest, hakime yasak diye sınırlama getirmek inanç özgürlüğünün ruhuna aykırıdır. İnanç hürriyetinin resmisi, gayriresmisi, sınırlaması olmaz. Burada, 'Serbestiyet getiriyoruz' derken yeni bir yasak getiriliyor. Resmi kıyafet sınırlamasıyla yasak farklı bir zeminde devam ettirilmiş oluyor" diye konuştu. - BURSA
Son Dakika › Politika › Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Atik Akdağ Açıklaması - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?