Sibel Siber: "Kıbrıs sorunu kronikleşmiş bir hal almış"

Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, "Garantör ülke olarak Kıbrıslı kardeşlerimizin hak ve hukukunun korunması yönünde üzerimize düşen sorumlulukların hep farkındayız, hep onu yerine getirme gayreti içindeyiz, hep öyle olacağız. Bu birliktelik bizim için sonsuza kadar sürecek bir birliktelik" dedi.

Atalay, KKTC Cumhuriyet Meclisi Başkanı Sibel Siber ve beraberindeki parlamento heyetini, Başbakanlık Merkez Bina'da kabul etti.

KKTC heyetini Türkiye'de görmekten dolayı memnuniyet duyduğunu dile getiren Atalay, "Özellikle Cumhuriyet Meclisi KKTC'de demokrasinin en önemli merkezi. Onun için Meclis, Meclis Başkanımız ve milletvekilleri bizim için daima daha özel" ifadesini kullanarak, özellikle son birkaç yılda KKTC'de önemli reform yasalarının çıktığını anımsattı.

Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin de şu günlerde çalışmalarına devam ettiğini ve 10 Aralık'ta Genel Kurul'da bütçe görüşmelerinin başlayacağını hatırlatan Atalay, "Bizim bütçe görüşmeleri çok da hararetlidir" diye konuştu.

Türkiye'de şu anda yerel seçimlerin gündemde olduğunu ve siyasi partilerin adaylarının belirlendiğini aktaran Atalay, AK Parti olarak bugün 10 ilin belediye başkan adaylarını açıkladıklarını söyledi.

Seçimin olduğu dönemlerde, Meclis çalışmalarında da yavaşlama ve aksamaların görüldüğünü belirten Atalay, "Ama hamdolsun, Meclisimiz var, meclislerimiz var. demokrasi yürüyor, süreç gayet iyi yürüyor. Yani seçimiyle, işte bütün sorunlarıyla... Yeter ki Meclis olsun ve herşey orada tartışılsın. Milletin temsilcisi, milli iradenin temsilcisi... Orası yanlış yapmaz. Yanlış yaparsa da dönüşü mümkündür. Yanlış yaparsa da başka mekanizmaları vardır. Yani bizim için en büyük kazanç, demokrasilerde meclislerimizin iyi çalışmasıdır. Şu anda Türkiye'de de KKTC'de meclislerimiz çalışıyor" değerlendirmesinde bulundu.

KKTC'de herşeyin daha iyi olmasını istediklerini dile getiren Atalay, ekonomi alanında Türkiye'deki tecrübelerin KKTC ile paylaşıldığını ve 2012-2013 yılında Güney Kıbrıs'ta büyük ekonomik kriz yaşanırken, KKTC'de bir kriz yaşanmadığını ve büyümenin yüzde 3-4 düzeyinde olduğunu, istikrarın sürdüğünü aktardı.

Bakanlar Kurulu için de daha çok, demokratikleşme paketleri gibi konularla ilgilenen bir konumda bulunduğunu hatırlatan Atalay, "Orada da parlamentomuzun o reformcu bakışını sürdürmesi ve mümkün olabildiğince demokratikleşme anlamında, hem daha fazla liberalleşme anlamında o çalışmaların başarıyla yürütülmesidir" ifadesini kullandı.

Kıbrıs'taki müzakere sürecinin gündemde olduğunu, bu konuda hem Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün, hem Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, BM Genel Sekreteri ile ayrı ayrı görüştüğünü, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'nun da Yunan mevkidaşı ile görüştüğünü anımsatan Atalay, şunları kaydetti:

"Türkiye olarak biz KKTC, Kıbrıs Türkü vatandaşlarımızın, oradaki kardeşlerimizin, soydaşlarımızın, onların daha çok geleceğini en iyi garantiye alan, hakkaniyet ve eşitlik esasına dayalı müzakere sürecinin yürümesi yönünde elimizden geleni yapıyoruz. Esasen hem Kıbrıs Türkleri, hem Türkiye bugüne kadar adada iki taraflı, iki tarafın da haklarının garantiye alındığı, federal bir yapının oluşması yönünde çaba sarfettik. Ama bunun da kıymeti pek bilinmedi. Kuzey Kıbrıs, halen mağduriyetler yaşıyor, ambargo yaşıyor, izolasyon yaşıyor. Biz tabii bütün bunları uluslararası alanda yine dillendiriyoruz. Ama bu yeni süreçte, Yunanistan ve Türkiye'nin de daha fazla devrede olduğu ama yine esas sözün KKTC'nin ve Rum Kesimi'nin de liderlerinde ve onların katılımında olduğu bu sürecin hızlı yürümesini arzu ediyoruz. Gönlümüz istiyor ki bu defa bu süreç başarılı olsun ve orada hakkaniyetli bir yapı kurulsun. İnşallah sizin bu ziyaretinizde onlar da gündeme gelir, hem Meclisimizde, hem diğer görüşmelerinizde. Bunları gündemde doğrusu tutmamız gerekiyor."

Atalay, "Biz Türkiye olarak her zaman söylediğimiz gibi Kıbrıslı kardeşlerimizin hep yanındayız. Garantör ülke olarak Kıbrıslı kardeşlerimizin hak ve hukukunun korunması yönünde üzerimize düşen sorumlulukların hep farkındayız, hep onu yerine getirme gayreti içindeyiz, hep öyle olacağız. Bu birliktelik bizim için sonsuza kadar sürecek bir birliktelik. Hiçbir şeyde gelecek endişesi içinde olmadan, hiçbir kaygı taşımadan kendi hak ve hukukumuzu koruyarak hayatımıza devam edeceğiz" diye konuştu.

Beşir Atalay, Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu ile Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız'la birlikte ileriki dönemde KKTC'ye su ve enerji konularını görüşmek üzere bir ziyaret gerçekleştireceklerini belirterek, "Barajlar bitmek safhasında. Denizin altından dünyada ilk defa böyle bir sistem uygulanıyor. Borular döşeniyor şu anda. Yani Türkiye, kopmaz bağlarla Kıbrıs adasına yahut Kıbrıs adası Türkiye'ye bağlanıyor. Verdiğimiz takvim içinde inşallah suyun oraya intikalini sağlamış olacağız. Yani mart ayını tarih olarak vermiştik. Biz o tarih üzerindeyiz" diye konuştu.

Atalay, bunun yanı sıra, KKTC vatandaşlarına daha ucuz enerjinin nasıl verilebileceğine ilişkin çalışmaların da değerlendirileceğini ve ondan sonra enerji ile ilgili kararlar verileceğini ifade etti.

-KKTC Cumhuriyet Meclisi Başkanı Siber

Sibel Siber ise ülkelerindeki yaşam kalitesini yükseltmek için çaba gösterdiklerini kaydederek, Meclis'te buna ilişkin çalışmalar yürüttüklerini anlattı.

Kıbrıs sorununun, kronik bir hal aldığını belirten Siber, şu sıralar Kıbrıs ile ilgili görüşmelerin başlamasının amaçlandığını, Türk tarafı olarak barışçı duruşları ile buna destek olduklarını söyledi.

Türkiye'nin de barışa ve çözümü büyük destek verdiğini, uluslararası gözlemciler tarafından da bunun ifade edildiğini hatırlatan Siber, Rum tarafının izleyeceği tavra bağlı olarak bu görüşmelerin başlayıp başlamayacağının, başlarsa akıbetinin ne olacağının görüleceğini kaydetti.

Görüşmelerin çözümle sonuçlanmasını ümit ettiklerini dile getiren Siber, "Bizim ülkemiz ambargolar altında olan bir ülke. Dünyanın en güzel adalarından biri. En güzel sahilleri, tarihi yerleri, coğrafyasıyla parmakla gösterilecek bir ülke. Ama ambargo altında olmamız dolayısıyla beklediğimiz turist sayısına ulaşamıyoruz. Halbuki en büyük gelirimizin turizmden olması gerekir" ifadelerini kullandı.

Kıbrıs sorununun çözümünün en büyük arzuları olduğunu vurgulayan Siber, dünyanın kendilerini anlamasını ve insanlık dışı olarak kabul ettikleri amborgoların kalkmasını beklediklerini belirtti. Siber, Kıbrıs'a su götürülmesi projesinin de çözüme olumlu bir katkı sunacağını düşündüklerini dile getirdi.

Kurak bir ülke olduklarını ve projeyle ulaştırılacak suya ihtiyaçları bulunduğunu ifade eden Siber, böylece Kıbrıs'ın hafızalarda yer etmiş "yeşil ada" niteliğine yeniden kavuşacağını belirtti.

-siber siber

-beşir atalay