TBMM Genel Kurulu

TBMM Genel Kurulunda, HDP'nin, siyasetçilerin içinde yer aldığı yolsuzluklarla ilgili Meclis Araştırması açılmasını içeren grup önerisi kabul edilmedi.

TBMM Danışma Kurulunun toplanamaması nedeniyle HDP, önerisini Genel Kurula taşıdı.

Öneri üzerinde konuşan HDP Grup Başkanvekili İdris Baluken, Cumhuriyet tarihinin en büyük yolsuzluk olaylarının 17-25 Aralık'ta ortaya çıktığını ve devlet içindeki iktidar savaşıyla kamuoyu tarafından da öğrenildiğini söyledi.

İktidarın iddiaları araştırmak yerine, üstünü örtme çabasına girdiğini ve sürece "darbe" dediğini, muhalefetin verdiği araştırma önergelerini reddettiğini ifade eden Baluken, "O tarihten sonra bizzat hukuka siz darbe yaptınız. Bütün bu süreçler kul hakkı yemeyle ilgili ağır iddiaları taşıyan dosyalardır. Onlar içinde uluslararası boyutta bir suç yapılanmasının nasıl teşekkül edildiğini görüyoruz. Altın ve petrol kaçakçılığı, IŞİD ile ilişkiler, BM kararlarını hiçe sayarak ambargoyu delme var. Bütün bunları halı altına süpürerek kurtulacağınızı sanıyorsunuz ama bunlar şimdi uluslararası kamuoyunda ele alınmaya başlandı." diye konuştu.

Bu iddiaların üstü örtülemeyecek konular olduğunu belirten Baluken, "Siz bunları kapattığınız için Türk kamuoyu okyanus ötesinden haberleri bekliyor. Zarrab, Türkiye cezaevlerinden rüşvetle çıktığını söylüyor. Bunları araştırmayacak mısınız? Ne zaman, kime, ne kadar rüşvet vermiş?" dedi.

CHP İstanbul Milletvekili Aykut Erdoğdu, öneri lehinde yaptığı konuşmada, TBMM Genel Kurulunda görüşülen Elektrik Piyasası Kanunu'nda değişiklik yapan yasa teklifini "Köküyle bir yolsuzluk yasası. Halkı fakirleştirecek, halkın kaynaklarını bir takım şirketlere aktaracak düzenleme" şeklinde niteledi. Erdoğdu, "Kayıp kaçağın faturasını halktan nasıl alırsınız? Ayıp ya... Bu şirketler yatırım yapsaydı. 33 milyar lirayı halktan nasıl alırsınız?" diye sordu.

Kamunun elindeki 2002 yılında kapatılan kömür madenlerinin yandaş şirketlere yolsuzlukla devredildiğini öne süren Erdoğdu, şunları söyledi:

" Çorum, Soma, Şırnak'ta oldu. Sonra sihirli bir formül geliştirildi, fakirlere kömür dağıtımı... Bunun parasını fahiş fiyatlardan Hazine ödedi. TKİ'nin hükümetin üzerinde bir gücü var, kimse dokunamıyor. İş sadece kömürle sınırlı değil, doğalgaz meselesi var. Öyle anlaşmalar yapılmış ki Türkiye, alamadığı gaza milyarlarca dolar para ödüyor. Bütün şehirlere doğalgaz götürdük diyorlar, hepsinde yolsuzluk var. Doğalgaz, elektrik faturalarımız iki katına çıktı, oysa yarısı olabilirdi. Öyle bir elektrik özelleştirmesi yapmışlar ki şirketin kasasında 40 milyon lira unutmuşlar. Bunları paralel, darbe diye geçiştirmeyin. Ah altındasınız. Sadece namaz kılarak, oruç tutarak cennete gidilmez. Dinin içinden ahlakı çıkarmayın."

AK Parti Grup Başkanvekili Mustafa Elitaş, sataşma gerekçesiyle söz alarak, 2000 yılından önce doğalgaz elektrik santralleri için teşvikler verildiğini belirterek, "Ama tüketimi tam yapamadıkları için ya al, ya öde sistemiyle Türkiye, AK Parti öncesinde haksız ve fazladan doğalgaz faturası ödemek zorunda kalmıştı. 2002 yılından itibaren sadece 9 ilde doğalgaz varken, bugün 60'ın üzerinde ilde var. Türkiye, şu anda ya al, ya öde ile ekstra ödeme yapmıyor." ifadesini kullandı.

CHP'li Erdoğdu, sataşma gerekçesiyle söz alarak, "60 ilin 40'ında soruşturma var. Teslim alınamıyor. Yanıt veremiyorsanız araştıralım. 'Darbe der içinden çıkarız' diye bir demokrasi anlayışı yok. Yani, 'her türlü yolsuzluğu yaparız, sizi soyarız, sonra darbe der, işin içinde çıkarız' diye bir şey yok. Yüze 99 alsanız da yok." görüşünü savundu.

-"Laf atma" tartışması

Erdoğdu, konuşması sırasında kendisine laf atan AK Parti Rize Milletvekili Osman Aşkın Bak'a, "Sürekli bağırıyorsun. Bütün işi kürsüdekini konuşturmamak üzere oturmuş bir milletvekili var." dedi.

Bak'ın sataşma gerekçesiyle söz istemesine Erdoğdu, tepki gösterdi.

AK Parti'li Bak, "Laf atmak bir sanattır. Bu güzel bir sanat. Ben bunu yapıyorum. Hakaret etmem, sadece lafımı söylerim. Erdoğdu'yu 5 yıldır dinliyoruz. Savcılar, mahkemeler orada, buyrun gidin. Öyle tablolar çiziyorsun ki Türkiye'yi kötülüyorsun. Biz dışarıda görüyoruz; ülkemiz büyüyor, gelişiyor. Ülkeni kötüleme, sahip çık." diye konuştu.

Birleşimi yöneten Başkanvekili Akif Hamzaçebi, Bak'ın güzel bir cümle kullandığını belirterek, "Laf atmak sanattır. Bütün milletvekillerinden bu sanatın örneklerini bekliyorum." dedi.

AK Parti İzmir Milletvekili Hamza Dağ, öneri aleyhinde yaptığı konuşmada, 17-25 Aralık'ın darbe girişimi olduğunun altını çizerek, süreçle ilgili söylenmedik söz kalmadığını, hukuki süreçte de takipsizlik kararı verildiğini kaydetti. Dağ, "Bu süreçten sonra yapılan seçimlerde millet, AK Parti'ye desteğini vererek, bunların kendi nezdinde karşılığı olmadığını söyledi." açıklamasında bulundu.

Türkçe çok söylediklerini ifade eden Dağ, "Bazı yabancı dillerde söyleyelim." diyerek, "17-25 Aralık darbe girişimidir" ifadesini İngilizce ve Arapça söyledi.

Konuşmaların ardından HDP'nin grup önerisi kabul edilmedi.

Genel Kurulda, daha sonra Elektrik Piyasası Kanunu ile bazı kanunlarda değişiklik yapan yasa teklifinin görüşmelerine geçildi.