Zoraki Tokalaşma - Son Dakika
Politika

Zoraki Tokalaşma

Zoraki Tokalaşma

Adli Yılın Açılış Töreni Devletin Zirvesini Biraraya Getirdi.

08.09.2008 12:00

Adli yılın açılış töreni devletin zirvesini biraraya getirdi. Son zamanlarda yaptıkları açıklamalarla aralarında gerginlik yaşayan Başbakan Erdoğan ve CHP lideri Deniz Baykal da törene katıldı.Törende Erdoğan ve Baykal'ın 'zoraki ve soğuk' bir şekilde tokalaştıkları gözden kaçmadı.

TÖRENDEN KARELER

Adli Yıl açılış töreni Yargıtay Konferans Saalonu'nda başladı. Adli Yıl açılış töreni, devletin zirvesini bir araya getirdi. AKP hakkında kapatma davası açan Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Abdurrahman Yalçınkaya törene katılmazken, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’la CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ın soğuk bir şekilde tokalaşması dikkat çekti.

Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından başlayan törene Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, TBMM Başkanı Köksal Toptan, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç, CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Anayasa Mahkemesi Başkanvekili Osman Paksüt, Danıştay Başkanı Mustafa Birden ve yüksek yargı organları mensupları katıldı.

HÜKÜMETTEN GENİŞ KATILIM

Törene Başbakan Yardımcısı ve Devlet Bakanları Cemil Çiçek, Said Yazıcıoğlu ve Hayati Yazıcı, Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin, İçişleri Bakanı Beşir Atalay ve Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım da katıldı.

AKP hakkında kapatma davası açan Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Abdurrahman Yalçınkaya törene katılmadı. Başbakan Erdoğan salona girdiğinde CHP Genel Başkanı Deniz Baykal’la soğuk bir şekilde tokalaştı. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ü Yargıtay 1. Başkanı Hasan Gerçeker Yargıtay'ın giriş kapısında karşıladı. Gül'ün gelmesiyle tören başladı.  

Törende Yargıtay Başkanı Hasan Gerçeker de bir konuşma yaptı. İşte Gerçeker'in konuşmasından satırbaşları:

 

YARGI BAĞIMSIZLIĞI

Hukukun üstünlüğü hukuk devleti ve yargı bağımsızlığından söz etmek istiyorum. En ilkel devlet biçimlerinden bugüne gelinerek en demokratik bir sistem kabul edildi. Bu doğrultuda güçler ayrılığı benimsendi. Aslında bu ayrılık görev ve tanımlarıyla birbirini tamamlayan bir kavram olarak kabul edilmelidir.

Türkiye Anayasası da bu hükümleri benimsemiştir. Bu ayrılık kurumlar arasında hiyerarşik bir sıralama anlamına gelmiyor.

 

LAİKLİK

Anayasanın 24’üncü maddesindeki din ve vicdan ilkesi ile laiklik ilkesinden bahsetmek istiyorum. Din ve dini duyguları istismar edemeyeceği öngörülmüştür. Anayasa dini duyguların korunması için önlem almıştır. Cumhuriyetin değiştirilemez maddelerinden biri olan laikliğin özü laos kelimesi olup halk anlamına gelmektedir. Dinsel kurallar devlet yönetimine ve kurumlarına müdahale edemez. Üniter devletin güvencesi laik cumhuriyettir. Laik devlette din vicdani bir konudur.

 

YARGI YASAMA YETKİSİNİ PAYLAŞABİLİR

Cumhuriyet, azınlıkta kalanların hakkını anayasal demokrasi ile koruyanların sistemidir. Bir yönü de yasama gücünün bir kısmının seçilmişlerden alınıp atanmışlara verilmesidir. Bu da çok tartışılmaktadır. Demokraside çoğunluk kadar azınlıkların hakkı da gözetilmelidir. Demokrasiyi çoğunluğun yönetim şekli olarak görmek yanlıştır. Demokrasinin totaliter rejimlerden farkı budur.

YENİ ANAYASA TASLAĞI YETERSİZ

1982 Anayasası çağdaş ilkeleri benimsemişse de değişmesi için bir kanı oluşmuştur. Çok sayı da değişikliğe uğradıysa da yeterli olmamıştır. Yeni anayasa taslağı incelendiğinde yargı bağımsızlığını geriye götüreceği görülmüştür.

 

  

Kaynak: DHA

Son Dakika Politika Zoraki Tokalaşma - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement