Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, "Son 3-3,5 yılda Suriye'de akan kana ve gözyaşına dünyaya hükmeden o 5'in sesi çıkmıyor. Yüz binlerin ölümüne seyirci kalıyor. Evlatlar annesiz babasız, eşsiz kalan kadınlar ama dünya ve o 5, ufak hesapların peşinde koşuyor" dedi.
Müezzinoğlu, Polat Renaissance Otel'de düzenlenen 2. Uluslararası Türkiye Sağlık Mezunları Kurultayı'nda yaptığı konuşmada, yaklaşık 60 ülkeden gönül dünyası insanlarının İstanbul'da bir arada olduğunu belirtti.
İlim ve irfan, hak ve adalet, sevgi ve hoşgörü, paylaşma ve paylaştıkça zenginleşen bir medeniyet anlayışının mensupları olduklarını dile getiren Müezzinoğlu, bu felsefeyle Türkiye'de sağlık alanında çalışmalar yaptıklarını söyledi.
Müezzinoğlu, yabancı uyruklu talebeliğin ne olduğunu çok iyi bildiğini vurgulayarak, 27 yaşına kadar yabancı öğrenci statüsüyle okuduğunu ve 31 yaşında Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olduğunu kaydetti.
Batı Trakyalı bir öğrenci olarak Erzurum'da okurken kendisine çok sayıda kişinin yardım ettiğini aktaran Müezzinoğlu, "Bu millete ve bu milletin medeniyet anlayışına ne kadar teşekkür etsek azdır. İyi ki Türkiye var, iyi ki Türk milleti var" diye konuştu.
Müezzinoğlu, günümüzde insanlığın en çok ihtiyaç duyduğu şeylerin hak ve adalet, barış ve huzur olduğunu kaydederek, şöyle devam etti:
"Adaletin, insana değer vermenin, insanı yaşatma anlayışının merkeze alındığı bir medeniyete hep birlikte insanlığın da ihtiyacı var, özellikle mazlum ve mağdur milletlerin de ihtiyacı var. Son 3-3,5 yılda Suriye'de akan kana ve gözyaşına dünyaya hükmeden o 5'in sesi çıkmıyor. Yüz binlerin ölümüne seyirci kalıyor. Evlatlar annesiz babasız, eşsiz kalan kadınlar ama dünya ve o 5, ufak hesapların peşinde koşuyor. Türkiye'nin duruşu ise 1,8 milyon Suriyeli misafire ev sahipliği yapıyor. Yaklaşık 4,5 milyar dolar onlara yardımda bulunduk. Bu büyük bir rakam görülebilir ama esas büyüklüğü medeniyet anlayışındadır. Dertler ve sıkıntılar paylaşıldıkça azalır, mutluluklar ise paylaşıldıkça çoğalır. Biz mazlum ve mağdurların dertlerini ve sıkıntılarını paylaşarak azaltma, mutluluklarını da paylaşarak çoğaltma derdi olan bir medeniyet anlayışının mensuplarıyız."
Sağlıktaki değişim ve dönüşüm
Türkiye'nin sağlıkta son 12 yılda çok önemli bir dönüşüm ve değişimi başardığına işaret eden Müezzinoğlu, "Temel felsefesi, insanına hak ettiği sağlık hizmetini verebilmektir. Onun için sağlığa hakkaniyetli ulaşımın önündeki bütün engelleri kaldırma anlayışıyla 77 milyon insanımızın sağlığa ulaşımının önünde hiçbir engel bırakmadık. Dinamik bir yönetim anlayışını her geçen gün genişletiyoruz ve dünyaya örnek olacak bir sağlık hizmetini büyük oranda başardık. Hedefimiz daha iyi noktalara gidebilmek" diye konuştu.
Müezzinoğlu, Türkiye'nin, 2018 yılı sonuna gelindiğinde 90-95 bin yatak kapasiteli, son derece ileri teknolojiyle yapılmış binalar, ileri tıbbi teknolojiyle donatılmış hastaneleriyle dünyada öne çıkacağını ifade etti.
Şu anda dünyada sağlıktaki bütün fiziki mekanlarını ve tıbbi donanımlarının yüzde 75-80'ini sıfırdan yenileyen başka ülke olmadığını dile getiren Müezzinoğlu, "Derdimiz, insana ve insanlığa sağlık alanında, en çok ihtiyacı olan alanda dünyaya örnek olabilen bir sağlık hizmetini sunabilmek" dedi.
Müezzinoğlu, önlerindeki süreçte Türkiye olarak sağlık hizmetini en iyi sunan ülkeler arasında olmanın ötesinde, sağlık tüketicisi değil, sağlık üreticisi olmayı hedeflediklerini vurguladı.
Bakan Müezzinoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Yani ilaç sanayinde, sağlık enstitüsünde de dünyaya hizmet sunabilmeyi, yalnız tüketen değil tüketirken üretebilen, tüketenlere de bu anlamda yeni yeni alanlar oluşturabilen ve bu alanlarda da hem kendi insanına hem gönül coğrafyasındaki insanlara hem de insanlığa hizmet etmeyi... Gönül coğrafyasındaki insanları sömüren anlayışlara da 'dur' diyebilmeyi, sömüren anlayışlara da farklı alternatiflerin var olduğunu gösterebilmeyi de önümüzdeki süreçte merkeze, sağlık yönetimi anlayışımızın merkezine almış durumdayız. O nedenle Türkiye Sağlık Bilimleri Enstitüsü Başkanlığı'nı kurduk."
"Birilerinin, insanlığı da gönül coğrafyamızı da gönül dünyamızdaki insanları da daha çok sömürmesine rıza gösteremeyiz" diyen Müezzinoğlu, şunları kaydetti:
"Biz, ilk emri 'oku' olan bir inancın mensuplarıyız. Dolayısıyla 'İlim Çin'de de olsa onu bulun, ilim Müslümanın yitik malıdır' diyen bir medeniyet anlayışının mensuplarıyız. O nedenle Tanzanya'daki albinolu çocukların istismar ediliyor olması, onların belirli amaçlarla organları nedeniyle öldürülüyor olması Müslümanı ve hayat felsefesi insanı merkeze alan bir anlayışı mutlaka sorumlu kılar. Mutlaka o sorumluluğu yerine getirme gayreti içerisinde olmak durumundayız. İnanıyorum ki önümüzdeki süreçlerde gerek TİKA, gerek Yurtdışı Türkler Başkanlığımız bu anlamdaki sorumluluklarını nasıl geçtiğimiz yıllarda her geçen gün artırarak devam ettilerse önümüzdeki dönemde çok daha dinamik bir şekilde artırarak devam ettirecektir."
Müezzinoğlu ve konuk bakanlar, daha sonra hatıra fotoğrafı çektirerek, hazırlanan stantları gezdi ve yetkililerden bilgi aldı.
Mehmet Müezzinoğlu ayrıca "Seyahat Sağlığı El Kitabı"nı kendisini takip eden bazı gazetecilere hediye etti. - İstanbul
Son Dakika › Sağlık › 2. Uluslararası Türkiye Sağlık Mezunları Kurultayı - Son Dakika
Sizin düşünceleriniz neler ?