Kıbrıs'ta düzenlenen 5. Ulusal Osteoporoz Kongresi'nde halk arasında kireçlenme tıp dünyasında Osteoatrit olarak adlandırılan hastalık için 500 uzman bir araya geldi. Kongrede ağrısız bir yaşam için bilim dünyasında yapılan çalışmalar masaya yatırıldı. İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi Fiziksel ve Rehabilitasyon Anabilim Dalı Üyesi Prof. Dr. Fatma Nurten Eskiyurt kireçlenmenin bir yaşlılık hastalığı olmadığını söyleyerek sözlerine şöyle devam etti:
"Eklemler vücuttan daha önce yaşlanır. Dünya Sağlık Örgütü yaşlılığı 65 yaş üstü olarak tanımlıyor. Bu nedenle kireçlenme- osteoartrit aslında yaşlılık hastalığı değildir. Kireçlenme 50 yaş üstü kişilerde sıklıkla rastlanan bir rahatsızlıktır. Eklemler daha erken yaşlandığı için kişide kas-iskelet sistemi özellikle de eklem ve çevresindeki yumuşak doku ağrıları gelişir. "Dizim çok ağrıyor, çömelirken, merdiven çıkarken zorlanıyorum. Namaz kılamıyorum. Bel-boyun tutukluğu, dirsek-el bileğimde ağrı var..." gibi şikayetler ve eklem veya sabah tutukluğu ileri evrelerde ise hareket kısıtlılığı oluşur. Bu aşamada öncelikle yapılması gereken yaşam tarzını değiştirmek, ekleme binen yükü azaltmak, sağlıklı beslenmektir. Böylece hastalığın ilerlemesi önlenir.
Ağrısız Yaşamın Sırrı Yumurta Kabuğu Zarında Saklı
Kireçlenmeye yönelik ilaçlar 50-60 yaş üstü kişilerin kullandığı diğer ilaçlarla etkileşim yapıp, mide ve bağırsakta emilimi azaltabilir. Bu nedenle Nutrasetik adı verilen bitkisel ilaçlara dönüldü. Amerika'da 2009 yılında tamamlanan ağrı ve tedaviye yönelik bilimsel çalışmada yumurta kabuğu zarının eklem aşınmalarındaki tedavi edici etkisi tesadüfen ortaya çıktı. En son 2014 yılında Almanya'da tamamlanan dördüncü çalışmada yumurta kabuğu zarından elde edilen desteğin vücuttaki kireçlenmeyi hem tedavi ettiği hem de ağrıyı giderdiğine karar verildi. Yumurta kabuğu zarının içindeki değişik moleküllerin sadece kireçlenmedeki ağrıyı gidermediği ayrıca tedavi edici özelliği olduğu saptandı. Tüm bu bilimsel çalışmalar bize ağrısız yaşamın mümkün olabileceğini gösterdi. Hastalığın başlangıcında kişi eğer yaşam tarzını değiştirir, kilo verir, doğru beslenir, spor yapar, eklem yumuşak dokuyu kuvvetlendirirse hastalık ilerlemez olduğu seviyede kalır."
İlk tedavi yöntemi kilo vermektir!
Köln Üniversitesi Biokimya ve Endokronoloji Uzmanı Dr. Cem Aydoğan kireçlenme hastalığında ilk yapılması gerekenin kilo vermek olduğunu söyledi. Tedavi ile ancak hastalığın durdurulabileceğini sözlerine ekleyen Dr. Cem Aydoğan sözlerine şöyle devam etti:
"Kireçlenme kıkırdakların zamanla aşınmasından ortaya çıkan bir rahatsızlıktır. Değişik dereceleri vardır. Derecesine uygun olarak tedavi uygulanır. Birinci derecede ağrılar günlük hayatı etkilemediği için kişi doktora başvurmaz. Sabah hissettiği ağrı gün içinde geçer. Ağrılar çoğaldığı zaman sabah tutukluluğu, diz veya kalçada hareket kısıtlılığı gözlenir. Merdiven çıkarken, eğilirken, düzelmeye ya da kalkmaya çalışırken zorluk varsa artık hastalık üçüncü dereceye gelmiştir. Kişi artık kireçlenme hastasıdır. Hasta ikinci veya üçüncü derecede tutukluk veya sancı çoğaldığı zaman doktora başvurur. İlk tedavi yöntemi genelde kilo vermektir. Kıkırdaklarda aşınma olduğu için ağrıdan kurtulmak mümkün olsa bile eski hale dönüş mümkün değildir. Halk arasında kireçlenme olarak adlandırılan osteoartrit genellikle orta yaş üstü (50 yaşın üzerinde) kadınlarda görülen bir hastalıktır. Hastalığın gelişimini hızlandıran faktörler:
*Kilonun fazla olması
*Hareket azlığı
İlaçların yan etkilerine dikkat!
Ağrıyı tetikleyen unsurlar genelde kıkırdakların aşınmasıdır. Hastalığın üçüncü evresinde ilaç tedavi başlar. Verilen ilaçlarda amaç ağrıyı azaltmaya yöneliktir. Hastalığın dördüncü evresinde artık ameliyat ile tedavisi uygulanmak zorundadır. Verilen ilaçların yan etkileri olabilir. Bu etkiler mide bağırsaklarda kendini hissettirir. Bu açıdan bilim dünyası değişik alternatifler aramaya çalıştı. Amerika'da yapılan bir çalışmada tesadüfen yumurta kabuğu zarının kıkırdaktaki sancıya ve tutukluğa iyi geldiği keşfedildi. Amerika ve Almanya'da başta olmak üzere toplam 4 bilimsel çalışma yapıldıktan sonra yumurta kabuğu zarındaki değişik proteinlerin ağrıyı 7 ve 10 gün arasında yüzde 40 oranında azalttığı saptandı."
Son Dakika › Sağlık › Ağrısız Yaşamın Sırrı Çözüldü - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?