Gazze'deki paramediklerin ölüm ile burun buruna mesaileri - Son Dakika
Sağlık
BBC

Gazze'deki paramediklerin ölüm ile burun buruna mesaileri

Gazze\'deki paramediklerin ölüm ile burun buruna mesaileri

Gazze'de yaşanan savaşta paramediklerin maruz kaldığı zorluklar ve travmalar anlatılıyor. Birçok paramedik hayatını kaybederken, aileleriyle iletişim kuramayan paramediklerin yaşadığı acılar dile getiriliyor.

14.02.2024 06:11  Güncelleme: 09:09

Dikkat: Bu makalede ölüm ve yaralanmalara dair grafik anlatımlar vardır.

Gazze’de yaşayan sağlık görevlisi Mahmud El Masri, babasının da içinde bulunduğu ambulansın yolda giderken vurulduğu haberini alır almaz olay yerine koştu.

El Masri, tıpkı babası gibi bir paramedikti.

Metal yığınına dönüşen ambulansın içinde bulunan herkesin yandığını ve parçalara bölündüğünü gördü.

Savaşın ilk ayında paramedikleri takip ederek bir belgesel yapan BBC Arapça servisi, babasının hayatını kaybettiğini gördüğünde Mahmud'un yanındaydı.

Mahmud’un babası Yosri ile ekipten iki kişi daha hayatını kaybetmişti.

Bu olay 11 Ekim’de, savaş başladıktan beş gün sonra yaşandı.

Üç çocuğu olan Mahmud, babasının hayatını kaybetmesinin ardından birkaç hafta izin aldı.

Babası Yosri'nin ölümünden iki gün önce Mahmud da yaralanmıştı.

Boynuna ve sırtına isabet eden şarapnel parçaları yüzünden sedyeyle hastaneye kaldırılmış, babası yanında ağlamıştı.

Mahmud, Gazze’nin Cibaliye kentinde Filistin Kızılayı için yedi yıldır paramedik olarak çalışıyordu.

BBC Arapça servisinin çekimlerinde, Mahmud ve diğer paramediklerin yaşadıkları travma gözlemlenebiliyordu.

En çok da çocukların dahil olduğu olaylardan etkilendikleri çekimlere yansıdı.

Savaşın ilk ayında 10 bin Filistinli hayatını kaybetti.

Savaşın ilk günlerinde paramedik Rami Hamis, ambulans direksiyonunun başında ağlama krizi geçirmişti.

İçinde çocukların ve kadınların olduğu yıkılan bir eve gittiğinde, bir odaya girdiğini, orada yatan üç kız çocuğunun kendi çocuklarını hatırlattığını anlatıyor.

“Kendimi kontrol edemedim, gözyaşlarına boğuldum” diyor.

Bu görüntüleri sosyal medyada viral oldu.

Aileleri güneye giderken kendileri kuzeyde kaldı

Ekim ayının sonuna doğru Ali El Halabi ise bir akrabasından telefon aldı.

Birkaç gün önce amcasının evi İsrail tarafından vurulmuştu; ancak hayatını kaybedenlerin bir kısmı halen enkazın altındaydı. Kuzeni yıkıntıların altından çıkarılmıştı, o yüzden kuzenini hastaneye götürmek niyetindeydi.

Dar yola girdiği zaman bir akrabası, “Yıkıntıların altında bir kız var, ya bedeninin yarısı ya da tamamı orada” dedi.

Ali bunun üzerine bedenin bazı parçalarının toplanması emrini verdi.

Aynı gün, çok kötü yanıkları olan beş çocuk cesedinin olduğu bir eve gitmek zorunda kaldı.

“Bir çocuğun bedenine ait parçaları tutarken aklınıza ilk kendi çocuğunuz geliyor. Bu sizi…” diyen Ali, cümlesini bitiremeden başka bir acil durum için gitmek zorunda kalıyor.

Savaşın birinci haftasında İsrail sivillere Gazze’nin güneyine gitmeleri çağrısında bulundu. Paramediklerin aileleri kuzeyi boşaltırken kendileri burada kaldı.

Aileleriyle telefonlar ya da Filistin Kızılayı’nın telsizleri üzerinden kesik kesik diyaloglarla iletişim kurabildiler.

20 yılı aşkın bir süredir paramedik olarak çalışan Rami, Gazze’de ne zaman yeni bir şiddet olayı patlak verse kızlarının işe gitmemesi için kendisine yalvardığını anlatıyor.

Ali de çocuklarının arkasından ağladığını, ambulansla dolaşırken ailesine sağ salim dönmesi için dua ettiğini söylüyor.

14 paramedik hayatını kaybetti

Filistin Kızılayı çalışanlarının ve gönüllülerinin yüz yüze kaldıkları riskler çok açık.

Bir saldırı sırasında hastanenin önündeki araçlarının içinde bekleyen paramedikler, el-Evde Hastanesi’nde yaşanan patlama yüzünden şiddetle etrafa savruldu.

En az iki ambulans zarar gördü. Paramediklerden biri hastanenin yanındaki evin hedef alındığını söyledi. İsrail ise “birkaç metre ötedeki askeri bir hedefi” vurduklarını belirtti.

Filistin Kızılayı’na göre 7 Ekim’den beri 14 paramedik hayatını kaybetti.

Sözcü Nebal Farsah, “Her görevimizde ekiplerimizin hayatına yönelik tehlike ve risk mevcut. Ekiplerimiz görevdeyken hedef haline geliyor. Çalıştığımız koşullar, korkutucu ve tehlikeli” diyor.

Filistin Kızılayı (PRCS) bir sivil toplum kuruluşu; Uluslararası Kızılhaç ve Kızılay Dernekleri Federasyonu'nun (IFRC) bir üyesi.

Uluslararası kanunlara göre Kızılhaç ve Kızılay amblemleri, tıbbi ve insani yardımla görevli kişilerin tanınması için kullanılıyor, bu kişiler Cenevre sözleşmeleri tarafından korunuyor.

Farsah, Mahmud’un babası Yosri’nin içinde olduğu ambulansın üzerinde de amblem olduğunu vurguluyor.

PRCS, İsrail güçleri tarafından direkt hedef olduğunu dile getiriyor.

Farsah, “İsrail işgali tarafından kullanılan teknoloji göz önüne alındığında amblerin görülmesinin mümkünatı yok” diyor.

İsrail ordusu ise medikal çalışanları ve PRCS’i kasten hedef almadığını öne sürüyor.

Yosri’nin hayatını kaybettiği ambulans için ise “birkaç yüz metredeki bir askeri hedefin” vurulduğunu ve ambulansın konumunun hedeflenmediği iddia ediliyor.

İsrail ordusu aynı zamanda “hava saldırılarının genelde tarif edildiği gibi ölümlere yol açmadığını” ekliyor.

Mahmud, ailesiyle çöllük bir alanda çadırda kalıyor

İsrail Savunma Kuvvetleri (IDF), Hamas’ı sivilleri kalkan olarak kullanarak tıbbi kuruluşlarda saklanmakla suçluyor.

Direkt PRCS’yi suçlamasa da Hamas’ın bazı ambulansları savaşçı ve silah taşımak için kullandığını öne sürüyor.

PRCS’a göre 7 Ekim saldırılarından beri 16 araç servis dışı bırakıldı, Gazze’de ise toplamda 59 ambulans tamamen yok edildi.

Farsah, Filistinli savaşçılar tarafından işlerinin hiçbir zaman aksatılmadığını söyleyerek, “Sahadaki işimiz sağlık ve insani hizmet sunmak” diyor.

PRCS, Aralık ayında İsrail güçlerinin Cibaliye’deki merkez kliniğie saldırı düzenlemesinin ardından operasyonlarını küçülttüğünü aktarıyor.

IDF ise kliniğe ateş açıldığını reddederek, “Filistin Kızılayı kliniğinde Hamas teröristlerinin bir hücresinin bulunduğunu ve bazılarının Kızılay üniformaları ve yelekleri giydiğini” iddia ediyor.

Farsah ise bu iddialarda gerçeklik payı bulunmadığını, klinikte sadece ambulans çalışanları, gönüllüler ve yaralılar olduğunu belirtiyor.

Ali, Rami ve Mahmud, güneye giderek Han Yunus şehrinde paramedik olarak çalışmaya başladı; ancak daha sonra Rami kuzeye geri döndü.

Ocak ayının sonunda ise çatışmaların şiddetlenmesiyle Mahmud, eşi ve üç çocuğu ile deniz kıyısındaki çöllük bir alan olan El-Mavasi bölgesindeki çadırlara yerleşti.

Mahmud, babasının ölümden dört ay sonra yaralılara ve hastalara yardım kararlılığının halen devam ettiğini, “Bu babamın mesajıydı ve bunu taşımaya niyetliyim” diyerek gösteriyor.

Kaynak: BBC

Son Dakika Sağlık Gazze'deki paramediklerin ölüm ile burun buruna mesaileri - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?

BBC

Advertisement