50 bin seyirci, 40 at, 30 engel ve bir büyük şampiyon - Son Dakika
Spor

50 bin seyirci, 40 at, 30 engel ve bir büyük şampiyon

50 bin seyirci, 40 at, 30 engel ve bir büyük şampiyon

Liverpool yakınlarındaki Aintree kasabası her yıl nisan ayının ilk haftasında Grand National At Yarışı Festivali’ne ev sahipliği yapıyor.

11.04.2019 14:23

Liverpool yakınlarındaki Aintree kasabası her yıl nisan ayının ilk haftasında Grand National At Yarışı Festivali’ne ev sahipliği yapıyor. Üç günlük festivalin zirve noktası ise, son gün yani cumartesi koşulan 4 mil ve 514 yardalık (6907 metre) Grand National yarışı. 180 yıldır düzenlenen bu yarış, İngiltere’nin en eski spor geleneklerinden biri. Bizim de biletlerimiz iki ay öncesinden hazır. Cumartesi sabahı Londra’dan trenle Liverpool’a doğru yola çıkıyoruz.

Vagonumuzda sıradan bir yolcu kitlesi var. En azından giyim kuşamdan olağanüstü bir durum gözlemiyoruz. Ancak Liverpool’a yaklaştıkça tablo yavaş yavaş değişiyor. Durduğumuz şehirlerde, mesela Crewe’de son derece bakımlı ve şık giyimli kadınlı-erkekli gruplar biniyor trene. Liverpool Lime Street Garı’na vardığımızda ise vaziyeti daha iyi anlıyorum. Şehir adeta kokteyl elbiseli şapkalı kadınlar ve takım elbiseli erkeklerin istilasına uğramış!

Aintree kasabasına gitmek için bu kez merkez istasyondan, İstanbul’daki banliyö treni benzeri Merseyline hattına biniyoruz. Vagonlar tıklım tıklım. Hatta bir önceki seferde bir görevli yolcuları içeri itiştirerek vagon kapılarının kapanmasını sağlıyor. 12-13 dakikalık bir yolculuktan sonra Aintree’ye varıyoruz. Ortalık ana baba günü. Sadece istasyondan değil, her yönden yarışseverler Aintree’ye akıyor adeta. Liverpool’da harika bir hava var. Sıcaklık 12-13 derece, güneş tam tepemizde.

Aintree Hipodromu’nda son gün için ayrılan 50 bin bilet de satılmış. Ana tribün ve yan tribün girişlerinde uzun kuyruklar var. Bu girişlere yakın bir noktada -geçen yıllardaki gibi- hayvan hakları savunucuları at ölümlerini protesto ediyor. Grand National Festivali’nde her yıl olmasa da birkaç yılda bir ölen atlar olduğunu biliyoruz. Bu yarışların bitirilmesini isteyen protestocular bariyerlerin dışında pankart sallıyorlar, bağırıyorlar ve broşür dağıtıyorlar. Geçmişte bazı protestocular pistin içine kadar girebilmiş. Mesela 1993’teki yarış bu sebeple hatalı çıkışla başlamış ve sonunda iptal edilmiş.

Hem yarış hem eğlence

Bizim yerimiz ise tribünde değil; halk alanı diyebileceğimiz, koltuksuz Steeplechase Enclosure’da. Yüzlerce yarışseverle beraber trafiğe kapalı yollardan geçerek giriş kapısına doğru 15 dakikalık bir yürüyüşe koyuluyoruz. Sokak aralarında fan zone’lar, seyyar büfeler kurulmuş. Sonunda giriş kapısına varıyoruz. Sıkı bir üst baş aramasından sonra Steeplechase Enclosure’a giriyoruz nihayet. Bu bölüm yarışın başlangıç düzlüğüne paralel, çimlerle kaplı bir yamaçtan ve arkasındaki asfalt alandan ibaret. Biz de rahat bir yer bulup çimlere seriliyoruz. Steeplechase Enclosure’da bile şıklık yarışı var. Bir yandan da bara hücum söz konusu. Adeta bir içki içme yarışı sürüp gidiyor seyirciler arasında.

Yarışların üçüncü ve son gününde toplam yedi yarış koşulacak. Altıncı ayaktaki toplam 1 milyon sterlin ödüllü Grand National öncesi beş yarış var programda. 4 yaş ve üzeri atlara açık yarışların hepsi "hunt race" denilen engelli koşular. Saat 13:45’e geliyor ve günün ilk engelli yarışı başlıyor. İlk ayakta Aux Petits Soins dört buçuk boy farkla rahat kazanıyor. Dördüncü yarışa kadar pek çekişme görmüyoruz dev ekranda. Dev ekran diyorum, çünkü bitiş düzlüğüne uzağız ve pistin kenarındaki dev ekrandan takip ediyoruz yarışı. Dördüncü ayakta jokeyi Sean Bowen’la son düzlükte inanılmaz bir atak yapan If The Cap Fits baş farkıyla kazanıyor.

16:30’da beşinci ayak da bitiyor ve hipodromda heyecan artıyor. 30 engelden oluşan 7200 metrelik Grand National’a yaklaşık 45 dakika kala seyircilerde büyük bir hareketlilik başlıyor. Steeplechase Enclosure’da daha iyi bir görüş açısı yakalamak için herkes pozisyon alma peşinde. Biz de Leeds’ten gelmiş iki yarışsever Brian ve Gary’nin tavsiyesine uyarak, dere tepe yürüyüp ikinci ve üçüncü engelleri iyi gören bir noktaya konuşlanıyoruz. Atlar tam önümüzden iki kere geçecekler ve onları en ideal noktadan görmek istiyoruz.

40 at yarışıyor, yarısı bitiriyor

Gelelim biraz da Grand National’ın hikâyesine. İngiltere’nin bu en önemli engelli yarışı 1839’dan beri koşuluyor. Geçmişte çok daha kalabalık koşular var ama 1984’ten itibaren yarıştaki at sayısı 40’la sınırlandırılmış durumda. Ancak bu yarışı bırakın kazanmayı, tamamlamak bile mesele... Genelde yarışa başlayan atların yarısı bitiş çizgisini göremiyor. Düşenler, jokey atanlar, çekilenler derken 20’den fazla atın yarışı bitirememesi, son derece olağan bir durum. Diğer yarışların tersine Grand National’da yaş sınırı 7’den başlıyor. Zaten son 10 yılda da yarışı 8 ila 11 yaşındaki atlar kazanmış.

Bu yıl gözler geçen yılın şampiyonu Tiger Roll’un üzerinde. Yarış öncesi kafalardaki soru şu: 9 yaşındaki Tiger Roll, jokeyi Davy Russell ile yine kazanıp 45 yıl aradan sonra üst üste şampiyonluk gören ilk at olabilecek mi? Bunu 1975’te son başarabilen at Red Rum'un, Aintree’de start noktasının hemen arkasında gömülü olduğunu hatırlatalım. Kısacası tarihe geçmek için büyük bir fırsat var önlerinde.

Aslında Tiger Roll genç yaşta pek potansiyelli görülmediği için iki kez satılmış bir at. Hatta 2013’ün ağustos ayında eski jokey ve antrenör Nigel Hawke 10 bin sterlin karşılığında satın almış onu. Kısa sürede yarıştırıp, parasını çıkarıp satmakmış niyeti. Düz yarışlardan ziyade engelli yarışlara uygun bir at olduğunu anlayıp buna göre çalıştırmış Tiger Roll’u. O yıl kasım ayında katıldığı tek yarışı kazanınca, ertesi ay Cheltenham’da bu kez 80 bin sterline satmış onu.

Tiger Roll’un şimdiki sahibi, İrlanda’daki ünlü Gigginstown House Stud ekürisi. Ryanair’in sahibi Michael O’Leary’e ait, antrenörü ise İrlandalı George Elliott. Elliott öylesine gözde bir antrenör ki, bu yıl Grand National’da yarışan atların 11'i onun çalıştırdıklarından oluşuyor. Ancak o da muhtemelen diğer atların kazanmasından ziyade Tiger Roll’un duble yapmasını tercih eder.

Şubat ayında atların ilk tartısından sonra bahislerde iki favoriden biriydi Tiger Roll. Ancak aradaki dönemde hem Cheltenham Festivali’nde hem de Cross Country Chase’de çok rahat iki galibiyet alınca, bahislerde de Grand National’ın tek favorisi durumuna gelmiş.

Saatler 17:00. Jokeyler tribünden inip atlarıyla buluşuyor. Pistteki son hazırlıklar yapılıyor. 17:15’teki start için her şey hazır. Engelli yarışlarda starting box kullanılmıyor; atlar hakemin önüne tırıs tırıs gelip hizaya giriyor. İlk start denemesi başarısız... Atlar hızlı geldiği için yeniden toplanıyorlar. Hatta huysuzlananlardan biri de Tiger Roll. Sonunda o da hizaya giriyor, sarı bayrak sallanıyor ve yarış başlıyor.

Biz de büyük bir heyecanla ikinci ve üçüncü engellerden geçişlerini bekliyoruz. Ancak daha hizamıza gelmeden iki atın ilk engelde düştüğünü görüyoruz. İkinci ve üçüncü engelleri toplu halde geçiyor atlar. 26 numaralı Step Beck az farkla önde. Pisti iki kere dönecekler ve ikisi hariç tüm engellerden ikişer kez atlayacaklar. İlk turda, dokuzuncu engelden itibaren Pleasant Company, Rathvinden ve Livelovelaugh’la beraber iki kısrak Magic of Light ve Walk In The Mill liderliği paylaşıyor.

Son düzlükteki heyecan

Tiger Roll’un jokeyi Russell ise yarışın başından itibaren iç kulvarda liderlerin arkasında yer tutuyor. En yüksek engel 160 cm'lik "Chair" ve su engeli de geçildikten sonra atlar düzlüğe geliyor. Step Back lider, Pleasant Company hemen arkasında, Tiger Roll ise sekizinci sırada.

Ancak birinci engeli (bu turda 16’ncı engel) tekrar geçmeyecekler. Çünkü yarışın hemen başında Vintage Clouds’a takılıp düşen Up For Review can çekişiyor ve etrafına bir paravan çekilmiş durumda. Bu yıl üç günlük festivalde toplam üç atın öldüğünü hatırlatalım...

Bu kez önümüzdeki 17’nci ve 18’inci engelleri geçiyorlar toplu halde. Yarışın yarısı geride kalmış durumda ve 37 at koşmaya devam ediyor. 2017’nin şampiyonu One For Arthur dış kulvardan liderliği alıyor, ancak efsanevi 22’nci engel "Becher’s Brook"a gelindiğinde hemen geride kalıyor. Burada liderliği favorilerden Rathvinden kapıyor. Heyecanın arttığını hissediyorum etrafımda. Atlar görüş alanımızda değil artık ve gözlerimizi dev ekrana dikmiş son sekiz engeli merakla bekliyoruz.

Son beş engele girerken Tiger Roll iç kulvarda güzel yer tutuyor. Ancak 26’ncı ve 27’nci engelleri çok zor geçiyor! Düşmenin eşiğinden dönüyor. Yüreğimiz ağzımızda! Bu son düzlük atların yorgunluk sebebiyle en çok düştüğü ve yarış terk ettiği bölüm. 28’inci engel geçilirken 8 yaşındaki kısrak Magic of Light bir buçuk boy farkla önde. İşte bu noktada "Şampiyon at ve şampiyon jokey nasıl olunur?" sorusunun yanıtını buluyoruz. Jokey Davy Russell ustalıkla yaklaşıyor rakibine ve 29’uncu engelden sonra beklenen atağı yapıyor. 30’uncu ve son engelde kusursuz bir atlayış yapıyorlar. Fark artık Tiger Roll lehine üç boya çıkıyor. Son 200 metrede fark beş boy. Üst üste ikinci şampiyonluk geliyor. Son 100 metrede Magic of Light kamçıyla son bir gayretle farkı kapatmaya çalışıyor ama nafile... Bitiş çizgisini üç boy farkla önde geçen Tiger Roll, 2018’den sonra 2019’da da şampiyon! Sonunda üst üste kazanan bir at çıkıyor Grand National’da.

Öyle bir yıl seçmişiz ki Aintree’ye gelmek için... 45 yıldır başarılamayanı bizzat gözlerimizle görüyoruz. Altı yıl önce 10 bin sterline satılan Tiger Roll hem tarihe geçiyor hem de sahibine 382 bin sterlin kazandırıyor. Yarıştan sonra sahibi Michael O’Leary, hem Tiger Roll’u hem de antrenörü Gordon Elliott’ı övüyor. Mesajı da veriyor: "Tiger Roll’un gelecek yıl üçüncü şampiyonluk için Aintree’de yarışması düşük bir ihtimal. Daha da kilo almış olacak. Biz de onu Cheltenham Cross Country’de yarıştırıp emekliye ayıracağız." Zaten böyle büyük bir şampiyonun da bu başarının keyfini sürmesi hakkı değil mi?

Kaynak: EuroSport.com

Son Dakika Spor 50 bin seyirci, 40 at, 30 engel ve bir büyük şampiyon - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?

    SonDakika.com'da yer alan yorumlar, kullanıcıların kişisel görüşlerini yansıtır ve sondakika.com'un editöryal politikası ile örtüşmeyebilir. Yorumların hukuki sorumluluğu tamamen yazarlarına aittir.

Advertisement