Adnan Polat: "Spor, Topyekûn Masaya Yatırılmalı"

özel açıklamalarda bulunan Adnan Polat, Türk sporu, Galatasaray, Beşiktaş ve Fenerbahçe'nin son durumu hakkında değerlendirmelerde bulundu. 2019'un Türk sporuna her anlamda iyi gelmesi temennisinde bulunan ancak bu tür şeylerin aslında dilemekle olmadığına vurgu yapan Polat, "Gereğini yapmak lazım. Sporumuz yeniden yapılandırılmaya, kanunlarla, yönetmeliklerle kulüplerimizin mevzuatları, tüzükleriyle yeniden elden geçirilmeye, finansal konularda ciddi atılımlara ihtiyacı var. Baktığımızda özellikle spor denildiğinde akla ilk olarak futbol geliyor. Çünkü kitlelerin ilgi gösterdiği spor dalı. Futboldaki durum ise ortada. Onun için işin ekonomisinin düzelmesi lazım. Birçok diğer spor var. Mesela VakıfBank'ın kızlarının dünya şampiyonu olmasını medyamız birkaç gün bir iki satırla geçiştirdi. Bunlar muazzam bir başarı elde ettiler, kaç yıldır bunu yapıyorlar, 3'ncü şampiyonlukları. Özellikle uluslararası alanda, diğer spor dallarında başarılı olanlara medyanın ve kamunun gereken önemi vermesi lazım, devletin teşvik etmesi lazım. Bence spor topyekün bir masaya yatırılmalı. Yeniden gelecekle ilgili planlamaya ihtiyaç olduğunu düşünüyorum" diye konuştu.

"YENİ BİR ŞAMPİYON ÇIKABİLİR"

Spor Toto Süper Lig'in ilk yarısını da değerlendiren Polat, yeni bir şampiyon çıkabileceğini söyledi. Polat, "Galatasaray, Beşiktaş ve Fenerbahçe'nin performansı bu sezon kötü. Ligde yeni bir şampiyon çıkabilir. Başakşehir ilk yarıyı lider olarak kapattı. Galatasaray, Beşiktaş, Fenerbahçe'nin arzu edilen seviyede olmamasının birçok nedeni var. En baştaki neden, kaynaktan yani alt yapıdan sporcu yetiştirmede çok önde olması gereken bu kulüplerdi. O konuda yeterli olduğumuz söylenemez. Bu da otomatik olarak işin ekonomisini bozuyor. Bakıyorsunuz ekonomisi bozuk olmayan Süper Lig kulübü yok. Belki bir tane vardır. Favorilerin içinde Başakşehir birinci sırada, arkasındaki takımlar iyi. Yeni Malatyaspor'un son derece iyi bir başarı elde ettiğini düşünüyorum. Trabzon iyi top oynamaya başladı. Bu sene yeni bir şampiyon çıkabilir. Çıkması da olağanüstü bir şey değil. Kim hak ediyorsa o olsun. Bir Galatasaraylı olarak tabii ki gönlüm Galatasaray'dan yana."

"FENERBAHÇE'NİN REKABETİN İÇİNDE OLMASI GEREKİYOR"

Fenerbahçe'de yaşananlar ve Ali Koç yönetimiyle ilgili de konuşan Polat, "Ali başkanın esasında kafasından neler geçtiğini, nasıl bir kurumsal yapı yapmak istediğini, kulüplerdeki yönetim modelini geliştirmek istediğini çok iyi biliyorum. Bunu yaparken de takımın iyi gitmesi lazım ki kamuoyu desteği arkasında olsun. Özellikle taraftar ve camia desteği. Fenerbahçe şanssız bir dönem yaşıyor. Benim dışarıdan izlediğim kadarıyla sportif direktör ve teknik direktör arzu edilen verimi veremedi. Aldıkları sporcular ahenk ve uyumu sağlayamadı. Bu futbolda olabiliyor. Fenerbahçe büyük bir kulüp, üstesinden gelebilecek güçte. İkinci yarıda Fenerbahçe beklediği neticeleri almaya başlayacak. Bu seneye yeniden yapılanma dönemi olarak bakmak lazım. Ama gördüğüm kadarıyla taraftarı buna rağmen destekliyor. Tüm kulüp taraftarına şunu söylüyorum; iyi zamanda herkes yanında oluyor, esas olan takım kötü gittiğinde yanında olması. Fenerbahçe taraftarı onu yapıyor. Spor ekonomisi, futbol ekonomisi açısından Fenerbahçe'nin rekabetin içinde olmasının bu ekonomiye katkısı kaçınılmaz, olmazsa olmaz kurallardan bir tanesi. Bekleyip göreceğiz" diye konuştu.

"ŞEHRİN DE GAYRET GÖSTERMESİ LAZIM"

Memleketinin futbol takımı olan Erzurum Büyükşehir Belediyespor'a üçüncü ligden beri destek olduğunu hatırlatan Polat, üstüne düşen görevleri yerine getirdiğini düşündüğünü söyledi. Konuşmasında Palandöken Kayak Merkezi ile ilgili değerlendirmelerde de bulunan Polat, şunları söyledi:

"Biz buraya 20 sene önce gelmiştik ve hiçbir şey yoktu. Erzurumlu hemşehrilerimizin ısrarıyla otel yapma kararı almıştık. O günden bugüne Palandöken'de epey değişiklikler oldu. Konaklı'da yarışmalar yapıldı. Keşke Konaklı'da oteller olsaydı, hareketlilik olsaydı. Tesisler var, otel yok. Dağlar birbirine bağlansaydı farklı bir yapı olurdu. Uluslararası yarışmalar bittikten sonra tesisler kullanılmaya devam edilirdi. Bunlar şimdi atıl vaziyette duruyor. Sadece bizlerin burada yatırım yapması, Erzurum'u tanıtmaya çalışması yeterli değil. Belediyenin, devletin yapması da yeterli değil. Erzurumluların da kafa olarak gönül vermeleri lazım. Dünyanın değişik şehirlerinde ufak kasabalarda bile kayak merkezleri o kadar geliştirilmiş ki, kayak kaydıktan sonra vakit geçirecek ortamları buluyorlar. Erzurum şehrini de o hale getirmek lazım. Şehrin de gayret göstermesi gerekiyor. Erzurumluların da gayret göstermesi lazım. Türkiye'nin değişik yerlerinde işadamı olmuş, yönetici olmuş akademisyen olmuş insanların doğduğu topraklara destek vermesi lazım ki ayağa kalksın. Birkaç kişinin emeğiyle olmuyor." - Erzurum