Galatasaray'ın golcü futbolcusu Burak Yılmaz,
"Fatih (Terim) Hoca ile daha önceden karşılaşsaydım, daha farklı yerlerde olabilirdim" dedi.
Golcü oyuncu, babası Fikret Yılmaz ile birlikte Gençlik ve Spor Bakanlığı'nın dergisine verdiği röportajda, futbola başlamasında babasının büyük rolü olduğunu kaydetti.
Babasının da futbolcu olduğunu belirten Burak Yılmaz, "Babam Kemerspor'da oynarken her maçına gitmeye çalışıyordum. Hatta soyunma odasına gidip o atmosferi kokluyordum. Futbola başlamamda babamın etkisi çok büyük oldu. Onun futbol oynadığı dönemlerin sonuna yetişebildim. Fakat yine de onu izleyerek, heyecanını görerek futbolu çok sevmeye başladım" ifadesini kullandı.
Burak Yılmaz, kariyeri boyunca bir çok takımda forma giydiğini, ancak en büyük çıkışı Trabzonspor'da gerçekleştirdiğini belirterek, bunda en büyük rolün de teknik direktör Şenol Güneş'e ait olduğunu anlattı.
-"Kendisi de benimle gurur duyuyordur"-
Trabzonspor'da kötü oynadığı, tartışıldığı zamanların da olduğunu, ancak Şenol Güneş'in hiç bir zaman kendisinden vazgeçmediğini vurgulayan Burak Yılmaz, şunları kaydetti:
"Kendisi, benim bu günlere gelmeme direkt etki eden, bazı şeyleri bana tekrar kazandıran insandır. Bana inandı ve güvendi. Eminim benimle gurur duyuyordur. Ben de kendisini çok seviyorum ve ona inanıyorum. Beni tekrar bugünlere getiren yüzde yüz Şenol hocadır. Burada da Fatih hoca ile çalışmak nasip oldu. O tabi başka bir duygu. Gerçekten anlatılamaz. Futbolcuya inanması, güvenmesi, onu maça hazırlaması konsantre etmesi... Trabzonspor'da Şenol hocamın, şu anda Fatih hocamın bende etkisi çok büyüktür."
Genç oyuncu, röportajda, "Kariyerinizde dönüm noktası ne oldu-" sorusuna şu yanıtı verdi:
"Hayatımdaki dönüm noktam; Beşiktaş, Trabzonspor ve Galatasaray'a gerçekleşen transferlerim oldu. Beşiktaş'a transferimle birlikte herkes tarafından bilinen bir oyuncu olmaya başladım. Trabzonspor'a transferim, Türkiye çapında kendimi kanıtladığım transferim oldu. Herkes tarafından kabullenilen bir transfer oldu. Galatasaray'a transferimle birlikte bunları artık tasdiklemiş ve Avrupa'da bir şeyler yapan bir futbolcu oldum diyebilirim."
-"Kendisiyle keşke daha önce karşılaşsaydım"-
Burak Yılmaz, 19 yaşında 2. ligde forma giyerken, kendisini ilk kez Fatih Terim'in (A) Milli Takım'a çağırdığını anımsattı.
İnişli-çıkışlı döneminden dolayı Fatih Terim ile hem milli takımda hem de kulüp bazında buluşmalarının biraz geciktiğini anlatan Yılmaz, şöyle devam etti:
"Kendisiyle keşke daha önceden karşılaşsaydım. O zaman çok daha farklı yerlerde olabilirdim ama ben fazla malda gözü olan biri değilim. Allah'a her zaman şükrediyorum. Bu durumumdan çok mutluyum. Geçmişe değil, önüme bakarak yaşıyorum. Doğru yerde, doğru zamanda, doğru bir formayla oynuyorum."
-"Drogba ve Sneijder uyum sürecini çabuk atlattı"-
Burak Yılmaz, dünyaca ünlü futbolcular Sneijder ve Drogba'nın Galatasaray'a gelmesinin kendisi için sürpriz olmadığını belirtti.
Galatasaray'ın Avrupa'da kendini kanıtlamış, kupalar kazanmış, mazisinde önemli başarıları barındıran bir dünya kulübü olduğunu ifade eden Yılmaz,
"Sneijder ve Drogba bize çok şey katacaktır. Öyle de oluyor. Onlarla oynamak ayrı bir keyif. Tabi bu isimlerin yanında Türk oyuncuların da çok iyi olduğunu belirtmek gerek. İsimler çok önemli ama asıl önemli olan takım olabilmek. Geldikleri andan itibaren gösterdikleri uyum, takım için oynama arzuları gerçekten çok güzel. Uyum sürecini çabuk atlattıklarını düşünüyorum. Zaten bunu maçlarda da görüyoruz" değerlendirmesinde bulundu.
- Real Madrid karşılaşmaları-
Burak Yılmaz, UEFA Şampiyonlar Ligi'nde çeyrek finaldeki rakipleri Real Madrid karşısında iyi oynayıp, iyi mücadele etmeleri gerektiğini anlattı.
Sahaya çıkıp sonuna kadar savaşacaklarını belirten Yılmaz, İspanyol temsilcisiyle yapacakları her iki karşılaşmayla ilgili olarak da şu yorumu yaptı:
"Real Madrid'i elemek kolay bir şey değil. Belki zor olacak ama yapabileceğimizi düşüyorum. UEFA Şampiyonlar Ligi'ne başlarken bir hedefimiz vardı. Biz bu hedefi gerçekleştirdik; gruptan çıktık. Akabinde çeyrek finale kaldık. Tabi ki hedefler bitmez. Şimdi yarı finale kalmak istiyoruz. Turu geçmek için her şeyimizi vereceğiz ama olmazsa da ben bu maçlara çıkarken kendimizle gurur duymamız gerektiğini, bu maçların keyfini çıkarmamız gerektiğini düşünüyorum. Çünkü buralara kolay gelmedik. Ukalalık olarak algılanmasın, ancak bunu yüreğimden gelerek söylüyorum. Ben bu turu geçen takımın kupayı kaldıracağını düşünüyorum. Eğer Real Madrid'i eleyip yarı finale kalırsak, hedefimiz final ve kupa olacaktır. Real Madrid ise şu an sadece Şampiyonlar Ligi'ne odaklanmış durumda. İspanya liginde şampiyonluk potasından uzaklaştılar. Onlar da eğer bizi geçerlerse kupayı alacaklardır diye düşünüyorum."
- "Cristiano Ronaldo ile yarışabilmek bana gurur veriyor"-
Burak Yılmaz, UEFA Şampiyonlar Ligi'nde 8'er golle gol krallığında zirveyi paylaştıkları Real Madrid'in dünyaca ünlü oyuncusu Cristiano Ronaldo ile kendisini asla bir tutmadığını söyledi.
Portekizli yıldızın çok büyük bir oyuncu olduğunu anlatan Burak Yılmaz,
"Cristiano Ronaldo ile yarışabilmek, onun attığı kadar gol atabilmek bana büyük gurur veriyor. Ben de kendisinin hayranıyım ve çok büyük saygı duyuyorum. Ronaldo komple bir oyuncu. Çok hızlı, kuvvetli, atletik ve çok iyi sıçrıyor" dedi.
-"Burada çok mutlu ve huzurluyum"-
Burak Yılmaz, kariyeri boyunca hedeflerinin hiçbir zaman bitmeyeceğini belirtirken, "Yurt dışında forma giymek istiyor musunuz-" sorusuna da, "Şu anda çok yazılıp çiziliyor ama Avrupa'ya gitmek ister miyim, istemez miyim- Ona şu anda cevap veremiyorum. Açıkçası Avrupa'nın en iyi kulüplerinden birinde forma giyiyorum ve UEFA Şampiyonlar Ligi'nde oynuyorum. Burada çok mutlu ve huzurluyum" yanıtını verdi.
Yıldız oyuncu, Trabzonspor ile 82 puanla şampiyonluk kupasını kaldıramamalarının hayatı boyunca hiç bir zaman unutamayacağı bir anı olduğunun altını çizdi.
-"Drogba'nın bana kattığı, öğrettiği çok şey var"-
Ara transfer döneminde Galatasaray'a transfer olan dünyaca ünlü futbolcu Didier Drogba ile birlikte oynamanın mükemmel bir duygu olduğunu kaydeden Burak Yılmaz, Fildişi Sahilli oyuncuyla ilgili olarak da şunları söyledi:
"Drogba kendisinin ne olduğunun farkında olan bir insan. Ancak bizlere o farkı hissettirmiyor. Aynı zamanda alçak gönüllü bir insan. Onunla oynamak gerçekten gurur verici. Bir bakıyorsunuz yanınızda Drogba gibi bir yıldızla çift santrafor oynuyorsunuz. Drogba'nın bana kattığı, öğrettiği çok şeyler var. Sonuçta benden çok tecrübeli ve dünyada kazanılacak bütün başarıları hemen hemen elde etmiş bir isim. Drogba'nın çok büyük bir oyuncu olması, saha içindeki uyumumuzu da kolaylaştırdı. İdmanlardan sonra kalıyoruz, şut atıyoruz. Ben bazen yoruluyorum ama o hiç yorulmuyor. Hem benimle hem Umut Bulut ile yakından ilgileniyor."
-İstanbul'un 2020 Olimpiyat ve Paralimpik Oyunları adaylığı-
Burak Yılmaz, İstanbul'un 2020 Olimpiyat ve Paralimpik Oyunları adaylığıyla ilgili de açıklamalarda bulundu.
"İstanbul 2020 için gerçekten çok heyecanlıyım" diyen Burak Yılmaz, şöyle devam etti:
"Daha tabi bazı şeyler belli olmadı ama bu işi almaya yakın olduğumuzu düşünüyorum. Gençlik ve Spor Bakanımız Suat Kılıç da sloganı açıkladı; 'Birlikte köprüler kuralım'. İnşallah bu sürecin sonucu iyi biter. İstanbul hem böyle bir organizasyonu kaldırabilecek hem de daha da ileriye taşıyabilecek bir şehir. Ülke olarak da buna hazır olduğumuzu düşünüyorum."
-"Burak kaleci olsun istemedim"-
Burak Yılmaz'ın babası Fikret Yılmaz ise, bugüne kadar birçok farklı takımda kaleci antrenörü ve teknik direktör olarak görev yaptığını anlatarak, son olarak Kayseri Erciyesspor'da görev aldığını, fakat şu an herhangi bir takımı çalıştırmadığını belirtti.
Futbolculuk dönemi boyunca birçok takımın kalesini koruduğunu belirten Fikret Yılmaz, "Oğlum, futbola başlarken asla kaleci olmasını istemedim, onu kaleden uzak tuttum. Her zaman forvet oyuncusu olmasını çok arzu ettim" dedi.
Baba Yılmaz, kendisinin iyi bir kaleci olmasına rağmen uzun yıllar yedek beklediğini anlatarak, "Kalecilik çok enteresan, nankör bir meslektir. Siz ne kadar iyi kaleci olursanız olun, önünüzdeki partneriniz iyi oynadığı sürece yedek beklemek zorundasınız. O yüzden Burak'ın forvet oyuncusu olmasını arzu ettim" ifadelerini kullandı.
Futbolculuk yıllarında bir dönem Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile aynı takımda forma giydiğinden de bahseden Fikret Yılmaz, "Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan benim takım kaptanımdı. İETT'de bir yıl beraber futbol oynama şansına sahip oldum. Bununla da gurur duyuyorum. Her zaman için Sayın Başbakanımız ile de gurur duyuyorum. Allah yolunu açık etsin" diye konuştu.
Son Dakika › Spor › 'Doğru Zamanda Doğru Yerde Oynuyorum' - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?