SÜREKLİ GÜNCELLENMEKTEDİR
"Birçok oyu tepki olarak aldım"
"Seçime hazırlıklı değildim, sanırım sayın Dursun Başkanım da hazırlıklı değildi. Ne o kaybetmeye hazırlıklıydı, ne de ben kazanmaya hazırlıklıydım. 3500'i geçtiğimizde kazandığımızı anlamıştım. Birinci sandık açıldığında yaşlı insanların bize teveccüh ettiğini anladık. Konfor çok önemli, insanoğlu statükoyu korumak ister. Buna saygı duyuyoruz. Bunun için seçildikten sonra sarı kravatı çıkardım, sarı-kırmızılı kravat taktım. Seçildikten sonra oy vermeyenlerin de güvenini kazanmayı amaçladım. Birçok oyu tepki olarak aldım, biz mutfakta olan insanlarız, genel Galatasaray camiası beni tanımazdı. Başkan ve yönetici olarak bu tanınırlığı sağlamak istedik. Taraftar bize inanmalı, güvenmeli. Yüzde 60 hazırlıklıydım. "
"İki aydan bu yana şirketime uğramadım"
"Yönetimimiz inanın tapu kadastro memurları gibi çalışıyor. İki aydan bu yana şirketime uğramadım, oğlum götürüyor. Oğlum yönetiyor, arada sorunları anlatıyor. Gazetede bazen haberler çıkıyor, 'Oğlunu yönetim kuruluna aldı' diye, ben bunlara gülüyorum."
"Sayın başkan 'Kasa kolaylığı' diyor, ben o lafı sevmiyorum. Kendisine bu açıdan teşekkür ediyorum. Kimse hayrına TL anlamda yardımda bulunmaz. Bu konuya çok takılmak istemiyorum. Divan'da iki kere, devir-teslimde bir kere, yüz yüzeyken bir kez daha rica ettim, sert bir şekilde değil, kırmadan. Kendisi bunun normal olduğunu söyledi. Üç tane olay için çeki olağan ve normal görmüyorum. Bunun düzeltmesini rica ettik, noter yoluyla da rica ettik, yine 'Hayır' dedi, hatta benim tarafımdan ödenmesi gerektiğini söyledi. Biz de kasa kolaylığı sağlıyoruz ancak bunların dile getirilmesi normal değil.
Mehmet Cansun, rahmetli Özhan Canaydın, Ünal Aysal ve Adnan Polat'ın da kulüpte paraları vardı, hiçbiri dile getirmedi. Dursun Başkanımın da o parayı alması gerekiyor ancak telaş gösterilmesini normal bulmuyoruz. Menajer, başkan kim olursa... Galatasaray'da kimsenin parası kalmaz. Keşke bu teminat ve rehinler olmasaydı"
"İbrasızlık için plan yapıyormuşuz"
"Mali genel kurulla ilgili olarak en ufak bir hazırlık yapmış değilim, vaktim yok. Kayınvalidem inanın 1 aydır bizde kalıyormuş, yeni öğrendim. Bunu şunun için söylüyorum, basında şöyle haberler çıkıyor: 'İbrasızlık için plan yapıyormuşuz, liseli-lisesiz ayrımı yapıyormuşuz' Yalan demek istemiyorum ama teyit edilmeyen haberler yapılıyor."
"İade-i itibar çirkin bir laf"
"Adnan Polat istifa edip seçime gitseydi yine başkan seçilirdi. Özhan bey yoruldu, ben Adnan Polat'a aday olması gerektiği için üç kez ricada bulundum. Bu dediğim 2011 öncesinde. Adnan Başkanımın durumu ile Dursun Başkanımın durumuyla çok farklı. Adnan Başkanımın durumu, spontane anlık bir olaydı. Ona hiçbir zaman mali bir tepki verilmedi, hatta sportif olarak iyi durumda olmamamıza rağmen. Dursun Başkanım mali açıdan tepki görüyor. İade-i itibar çirkin bir laf. Olmuş bir şey. Galatasaray camiasının özür dileyecek bir durumu yok. Üzüntü ve kırgınlıklar durumu var. Adnan Beyin bana sanırım güvenci tam."
"Seçim için sıfır çalışmamız var"
"Kongre için henüz bir çalışma içinde olmadık. Şu anda seçim için sıfır çalışmamız var."
"UEFA toplantısından geldim. Son gün faaliyet raporu yayınlamamız lazım. Eski yönetimden gelmedi ve verin dedik. Divan Kurulu'nda bir sürü açıklama geldi. Biz bu faaliyet raporunu açıkladı ama salon boşaldı kimse yok. Faaliyet raporu diye internet sitemizde yayınladık ve basılı olarak verilecek. İbra edilmesi gereken bu zaten. Böyle bir örnek yok. Hukuki itilaf olmasın diye diğeri de geldi. Bugün basında bir sürü şey var okuyorum ama öyle bir şey yok."
"İbra verilmeyecekse..."
"Galatasaray camiasının farklı olduğunu her yerde söylüyoruz. İbra verilmeyecekse de bir edep içinde olması gerekiyor. Eğer birine haksızlık yaparsanız vicdanen bu Dünya'da da rahat edemezsiniz. Aynaya bakıp traş olamazsınız, ben traş olabiliyorum. Genel kurul ne derse o olur"
Sizin düşünceleriniz neler ?