AK Parti'li İçten'den Mısır Devriminin 3. Yılı Açıklaması

Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti) Diyarbakır Milletvekili Cuma İçten, 25 Ocak 2011 Mısır devriminin 3. yılıyla ilgili değerlendirmelerde bulundu.

Ak Parti Diyarbakır Milletvekili Cuma İçten, 29 yıl 120 gün süren Mübarek rejiminin ardından 5. cumhurbaşkanı olan Muhammed Mursi'nin, sadece ilk sivil Mısır lideri olmadığını, aynı zamanda bölgesel dinamiklerin de baştan aşağı yeniden şekilleneceği sürecin güçlenerek devam etmesini sağladığını söyledi. İçten, "25 Ocak'ta Mısırlılar sokaklara döküldü. Polis ve asker protestoları bastırmaya çalıştı. Üç gün sonra öfke cumasında bir milyondan fazla Mısırlı, isyana destek için yine sokaklardaydı. Sonuçta Mısır, firavunundan kurtuldu. Başkanın istifa mektubunu Mısırlılar mühürledi. Ama 25 Ocak'ta başlayan dönüşüm süreci, egemen güçler, işgalci ve terörist devlet İsrail başta olmak üzere Haçlı zihniyetine sahip batının işine gelmedi ve Mısır'da 3 Temmuz darbesine giden kanlı yolu açtı. Başta Arabistan olmak üzere birçok Müslüman ülkenin sesi çıkmadı. Çünkü İhvan, her ne kadar ülkeyi yönetecek çoğunluğa sahip olup demokrasi dersi vererek azınlıkta kalsa da bu darbeye sessiz kalanlar sunni Müslümanlara karşı da bir tavır almışlardır. Yine aynı şekilde Sisi'nin darbeyle gelip yaptığı ilk icraat Gazze'deki kapıları kapatmak ve oranın dünya ile ilgili tek bağlantısını kesmek olmamış mıdır? Peki bu kimin işine geldi? Tabii ki Siyonist, terörist ve işgalci İsrail'in. Bir de son olarak darbecilerin seçtiği şahsın nüfusun yüzde 90 Müslüman olduğu bir ülkede Hıristiyan olması ve böylesi bir durumun 1400 yıl sonra yaşanması Mısır üzerinde oynanan oyunu iyice pekiştirmiştir. Bu rezilliğe de Birleşmiş milletler, Avrupa Parlamentosu ve Amerika da bu oyuna göz yummuştur" dedi.

"AMAÇLARI DİNLER SAVAŞI"

Bu çirkin oyunun başka bir benzerinin Türkiye üzerinde oynanmaya çalışıldığını ifade eden İçten "Bizde yapılan Truva atı oyunuyla kaleyi içten çökertmek üzere planlanmış bir senaryodur. Paralel devlet, farklı örgüt yapısı, içe sızma, karalama, iftira ve daha birçok çirkinlikle yapılmak istenen şey Mısır'da yaşananların bir benzerini Türkiye'ye yaşatmaktır. Ama benim kanaatim gerek Mısır için, gerek Türkiye ve tüm Müslüman ülkeler için yapılan şeyin adı dinler savaşıdır. Ortada ne demokrasi ne özgürlük ne de hak hukuk mücadelesi vardır. Müslüman ülkeler ne zaman büyüse gelişse bu ve benzeri hain senaryolar hayata geçirilmekte lakin iş kendilerine gelince de bunun adı demokrasi ve özgürlük olmaktadır. Dolayısıyla dünya coğrafyasında bir dinler savaşı, haçlı zihniyeti hazırlığı vardır ve Mısır bunun en açık kanıtıdır. Çok açık ve net söylüyorum bu olayların benzerlerini Türkiye'de de yapmak isteyecekler ama asla başarılı olamayacaklardır. Biz dik duruşumuzla, haklı davamız ve özgürlük savaşımızla buna asla müsaade etmeyeceğiz. Sonuçta haçlıların kirli planları asla Türkiye'nin birliğini bozamayacak, Türkiye ne bir Mısır ne bir Suriye olacaktır. Bundan kimsenin şüphesi olmasın" diye konuştu. - DİYARBAKIR