RAMAZAN ERCAN - AK Parti İzmir Milletvekili ve eski Borsa İstanbul Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Turhan, 7 Haziran seçimlerinde bir istikrarsızlık görüntüsü ve algısı oluşması sebebiyle özel kesimin yatırımlarını ve tüketim harcamalarını erteleme yoluna gittiğini belirterek, 1 Kasım seçimleriyle ilgili "istikrar" vurgusu yaptı.
Turhan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 7 Haziran seçimlerinin ardından seçmenlerde tek parti iktidarının sandıktan çıkmamasının şaşkınlığının yaşandığını, AK Parti'ye oy versin ya da vermesin büyük çoğunluğun yine AK Parti'nin tek başına iktidara geleceğini tahmin ettiğini anlattı.
HDP'ye oy verenlerin bu partinin kendilerini Mecliste temsil etmesi, çatışmaların, kavgaların sona ermesi, barış ve demokrasi için oy verdiğini ancak hayal kırıklığına uğradığını belirten Turhan, bu partinin 80 milletvekiliyle çok güçlü temsile ulaşmasına karşın sırtlarını dağa yaslayıp teröre destek verme yoluna gittiğini kaydetti.
MHP'nin her şeye "hayır" dediğini, sorumluluk almaktan kaçındığını, ısrarla muhalefette kalmayı tercih ettiğini dile getiren Turhan, HDP'ye oy verenlerin "Kesinlikle yanlış yaptığımızı düşünüyoruz, bu seçimde doğru kararı vereceğiz" dediğini, MHP'li seçmenin ise 1 Kasım'da oy tercihini değiştireceğini söyledi.
7 Haziran öncesinde ve sonrasında ekonomi
Tek başına iktidar döneminde Türkiye'nin büyüme rakamlarının ülkenin gerçek potansiyelini yansıtmasa bile dünyada sayılı olduğuna işaret eden Turhan, şöyle konuştu:
"Küresel ekonomide 'dalgalanma' diye tabir edilebilecek bir durum olmasına rağmen Türkiye'nin ekonomik performansı çok da kötü değildi ancak tabii ki 7 Haziran seçimlerinde bir istikrarsızlık görüntüsü ve algısı oluşması sebebiyle her ne kadar AK Parti hiçbir zaman iktidar sorumluluğundan kaçmadıysa da Türkiye'yi hükümetsiz bırakmamaya, yönetimsiz azami özen gösterdiyse de ortaya çıkan tablo içinde özel kesim, yatırımlarını ve tüketim harcamalarını erteleme yoluna gitti.
Küresel volatilitenin de etkisiyle ki bu, nitekim Avrupa Birliği'nde, Çin'de, Japonya'da, dünyanın çok çeşitli yerlerinde kendisini gösteriyor, bu olumsuzluklarla beraber ekonomide de istikrarsızlık görüntüsü pekişti. Tek parti iktidarı olmuş olsaydı öncelikle 25 yapısal dönüşüm ve reform programı hayata geçirilmiş olacaktı ve Türkiye belki de bu süreçte özellikle Rusya'nın siyasal sebeplerle olumsuz etkilendiği, Çin'in ekonomik sıkıntılar çekmeye başladığı, Asya ekonomilerinin bir bütün olarak Çin'deki bu sorunlardan etkilendiği bir dönemde gelişmekte olan ülkeler grubunda olumlu ayrışabilecekken bu anlamda çok önemli bir fırsat kaçırılmış oldu."
"Koalisyon hükümetlerinin en iyisi bile..."
Turhan, 1 Kasım'da seçmenin tercihinin tek parti hükümetinin kurulması yönünde olacağına inandığını, tek parti hükümeti kurmaya en yakın partinin de AK Parti olduğunu belirterek, neticede son kararı seçmenin vereceğini dile getirdi.
Tek parti iktidarının gerçekleşmemesi halinde Meclis aritmetiğinin imkan verdiği ve seçmen tarafından kabul edilebilir seçeneklerin değerlendirileceğini belirten Turhan, "Koalisyon hükümetlerinin en iyisi bile karar alma süreçleri bakımından, uyum açısından tek parti hükümetine göre biraz daha etkinliği, etkililiğinin az olduğu seçeneklerdir ama ortaya hangi sonuç çıkarsa çıksın AK Parti üzerine düşen iktidar sorumluluğunu mümkünse tek başına, mümkün değilse bir ortakla yerine getirecek ve Türkiye'yi istikrarsızlığa mahkum etmeyecektir" diye konuştu.
Son Dakika › Yerel › Borsanın Eski Başkanından 'İstikrar' Vurgusu - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?