'Camiler Kardeşliğin, Birliğin, Beraberliğin Merkezidir"

Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Ekrem Keleş, kalbin toplardamarlar vasıtasıyla vücuttaki kirli kanı toplayıp temizlediğini ve vücuda tekrar gönderdiğini belirterek, "Camiler kalp gibidir. Milleti camiye toplar, kalplerini temizler, kardeşliği, uhuvveti İslamiyeyi tesis eder ve kişileri toplumun içerisine tekrar arınmış vaziyette geri gönderir" dedi.

Keleş, Gaziemir ilçesinde hayırseverler tarafından yaptırılan Ahmet Eroğlu Camisi'nin açılışında yaptığı konuşmada, Hazreti Muhammed'in Medine-i Münevvere'ye gittiğinde ilk olarak mescit yaptığını anlattı.

"Camiler medeniyetin merkezidir" ifadesini kullanan Keleş, bu güzel merkezi inşa eden merhum Ahmet Eroğlu'nun ailesini tebrik etti, merhuma Allah'tan rahmet diledi.

-"Birlik ve beraberliğin merkezidir"

Sultanahmet, Selimiye, Süleymaniye camilerini yapan bir milletin çocuklarının gecekondu tipi camiler yapmasının bu millete yakışmadığını, Ahmet Eroğlu Camisi'nin sadece bir ibadethane olarak değil Kur'an-ı Kerim okutulacak derslikleriyle, kadınlar için özel bölümüyle külliye halinde inşa edildiğini anlatan Keleş, şöyle konuştu:

"Camiler kalp gibidir. Kalp, toplardamarlar vasıtasıyla vücuttaki kirli kanı toplar, temizler, arıtır ve vücuda tekrar geri gönderir. Camiler de böyledir. Milleti camiye toplar, kalplerini temizler, kardeşliği uhuvveti İslamiyeyi tesis eder ve kişileri toplumun içerisine tekrar arınmış vaziyette geri gönderir. Camiler kardeşliğin, birliğin, beraberliğin merkezleridir.

Peygamber efendimizin Kuba'da inşa ettiği mescitle ilgili Kur'an-ı Kerim'de çok önemli bir tabir geçer. 'Daha ilk günden itibaren takva üzerine kurulmuş bir mescit'. Mescitlerin takva üzerine kurulması gerekiyor. Temeli takva üzerine atılırsa buralar kendilerinden beklenen o medeniyet merkezi olma fonksiyonunu icra ederler. Çevresinde aç, açıkta insanlar varken camiler bu fonksiyonlarını icra edemezler. Bir caminin çevresindeki hiç kimseyi aç, açıkta bırakmaması gerekir. Camilerin imarı böyle gerçekleşir. Herkesin özenle, güvenle sığınabildiği yerler olması gerekir mescitlerimizin."

İzmir Valisi Mustafa Toprak ise camilerin, ibadetin ve inancın yaşandığı örnek yerler olduğunu belirterek, "Cem olduğumuz, toplandığımız ve hep birlikte kardeşliği, güzeliği, sevgiyi haykırdığımız ve insanlar arasındaki barışı, kardeşliği, dinimizin değerleri o güzel bakışta yansıttığımız yerler. Gökten bayrağımız inmesin, ezanlarımızın dinmesin" dedi.

İzmir cami sayısında 10. sırada

İzmir Müftüsü Ramazan Muslu da Türkiye'de 84 bin 684 caminin olduğunu, en çok camisi bulunan illerin İstanbul, Konya ve Ankara olduğunu belirtti. İzmir'in Türkiye'nin 3. büyük kenti olmasına rağmen Diyarbakır'dan sonra bin 823 cami ile Türkiye sıralamasında 10. sırada yer aldığına dikkati çeken Muslu, bu camilerin yarısına yakınının köylerde olduğunun gözönünde bulundurulması halinde yeni camilere duyulan ihtiyacın daha net görülebileceğine vurgu yaptı.

İzmir'in büyük, ulu bir mabede ihtiyaç duyduğunun herkesin ortak kanaati olduğuna dikkati çeken Muslu, "İzmir'deki camiler genelde küçüktür ve özellikle cuma ve bayram namazlarında ihtiyacı karşılayamamaktadır. 8-10 bin kişinin ibadet edebileceği, otopark sorunu olmayan büyük camilere ihtiyaç vardır. Bu konudaki çalışmalarımız devam etmektedir. İzmirli hemşehrilerimizi bu tür projelere sahip çıkmaya ve destek vermeye davet ediyoruz" diye konuştu.

Hayırsever Şükrü Eroğlu ise yaklaşık bin kişi kapasiteli cami hakkında bilgi verdi.

Konuşmaların ardından Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Keleş, İzmir Valisi Toprak ile resmi olmayan sonuçlara göre AK Parti İzmir Milletvekili seçilen Kerem Ali Sürekli, Makbule, Adil, Şükrü ve Yılmaz Eroğlu'na çiçek ve plaket verdi.

Protokol üyeleri daha sonra caminin açılış kurdelesini keserek cuma namazını kıldı.