İzmir merkezli 18 ilde düzenlenen operasyonda gözaltına alınan 36 kişinin tutuklanmaları talebiyle sulh ceza hakimliğine sevk edildikleri savcılık evrakında, Fetullahçı Terör Örgütü/ Paralel Devlet Yapılanması'nın (FETÖ/PDY) eylemlerinde "cebir ve şiddet" unsurlarını taşıdığından "silahlı terör örgütü" kabul edilmesi gerektiği kaydedildi.
İzmir merkezli 18 ilde düzenlenen operasyonda gözaltına alınarak adliyeye sevk edilen 36 kişinin sulh ceza hakimliğinde ifade alma işlemleri sürüyor.
Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Soruşturma Bürosunca, şüphelilerle ilgili hazırlanan ve "tutuklanmaları" talebiyle mahkemeye sevk edildikleri evraka göre, şüpheliler hakkında şu suçlar kapsamında soruşturma gerçekleştiriliyor:
"Terör örgütü kurmak, yöneticisi olmak, üyesi olmak, terör örgütünün faaliyetleri kapsamında devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozmak, iftira, suç uydurmak, kamu görevlisi tarafından resmi evrakta sahtecilik, özel hayatın gizliliğini ihlal, kişisel verilerin hukuka aykırı ele geçirmek, kaydetmek, yasaklanan bilgilerin açıklanması ve kamu görevlisi tarafından suç delillerinin yok edilmesi, gizlenmesi, değiştirilmesi."
Sevk evrakında, FETÖ/PDY içerisinde yer alan kolluk kuvvetleri ve yargı mensuplarınca kurgulanan soruşturmaların; sahte ihbar mektupları, yasa dışı dinlemeler, gerçeğe aykırı deliller üzerine inşa edildiği; bu sayede verilen mahkumiyetlerle toplum nezdinde başta yargı, kamu kurumlarına duyulan güvenin yok edildiği; kendilerinden olmayanlara karşı sahte delillerle oluşturulmuş dosyalarla kolluk kuvvetlerine verilen yasal yetkiler kullanılarak baskı, korkutma, yıldırma, sindirme ve tehdit faaliyetlerinin, örgütün; kolluk kuvvetleri, kamu kurumları ve yargıda görev alan üyeleri yardımıyla gerçekleştirildiği ifade edildi.
"Örgütün bu eylem şeklinin silahlı cebir ve şiddet içeren bir olgu olduğundan kuşku olmadığı..."
Kolluk kuvvetleri ve yargı içerisindeki örgüt üyelerinin, sahte delillerle oluşturulan dosyalara dayanarak yakalama, gözaltı ve tutuklama eylemleri yaptıkları, böylelikle örgütün çıkarları aleyhine hareket eden kişilerin özgürlüklerini kısıtlama, hak ihlali ve baskı oluşturma eylemlerinin yapıldığı kaydedilen evrakta, bu baskı ve şiddet unsurlarının alt kademelerine ve örgüte karşı olan kesimlere duyurulduğu, yaşanan tutuklama, görevden uzaklaştırmalarla kurulan baskının örgütün "cebir" kullandığının dayanağı olduğu aktarıldı.
Evrakta, güvenlik kuvvetleri içerisinde bulunan örgüt mensuplarının "silahlı birimler" olması, örgütün silahlı faaliyet gösteren terör örgütleri kapsamına alınması gerektiğini ortaya koyduğuna vurgu yapılarak şunlar kaydedildi:
"Bu örgütün sözde soruşturmasını gerçekleştirdiği İzmir Casusluk Davası adli süreci boyunca örgütün silahlı kanadından biri olan emniyet teşkilatındaki görevlilerince, birçok usulsüz dinleme yapıldığı, usulsüz ve sahte belgelerle arama kararı alındığı ve bunların sonucunda Türk Silahlı Kuvvetleri içerisindeki birçok subay ve astsubay sınıfı personele polisler tarafından kelepçe takıldığı, gözaltında tutulduğu ve cezaevlerine atılmak suretiyle hürriyetlerinden yoksun bırakıldığı açık bir şekilde ortadayken, örgütün bu eylem şeklinin silahlı cebir ve şiddet içeren bir olgu olduğundan kuşku olmadığı, FETÖ/PDY'nin Silahlı Terörle Mücadele Kanunu'nda belirtilen bir yapılanmanın terör örgütü olarak nitelendirilmesi için gerekli şartlardan olan 'cebir ve şiddet' unsurunu taşıdığının kanıtı olduğu."
- "Şahsı hem madden hem de manen bitirmeye yok etmeye yönelik eylemler"
Savcılığın sevk evrakında, "FETÖ/PDY'nin kendisinden olmayanlara karşı kullandığı çok sayıda illegal yöntem bulunduğu, kişinin işinden ailevi yaşantısına, zaaflarından toplumsal konumuna göre bunların şekillendirildiği" vurgulandı. Örgütün kullandığı yasa dışı yöntemlerin "şahsı hem madden hem de manen bitirmeye yok etmeye yönelik eylemler" olduğu kaydedilerek, bu yöntemler sonucu kişinin aile, sosyal ve iş hayatında yıpratıldığı, itibarsızlaştırıldığı, kimden geldiğini bilse de direnemeyerek istifa ettiği ya da örgütün isteklerini yerine getirmek zorunda kaldığı aktarıldı.
"Cinsel içerikli görüşmeler casusluk algısına dönüştürüldü"
İzmir Askeri Casusluk Operasyonu'nda da tüm bu konuların uygulandığı, sözde şüphelilerin yaptıkları cinsel içerikli görüşmelerin "casusluk algısına" dönüştürüldüğü, operasyonla ele geçirildiği iddia edilen materyaller açıldığında "fişleme kayıtları" çıktığı kaydedilerek şu ifadelere yer verildi:
"Bu fişleme kayıtlarında mağdur gözüken kişiler hakkında yazılmış olan cinsel içerikli ya da meslek etiği ile bağdaşmayan durumların, kişilerin kurumlarına veya medya organlarına sızdırıldığı, böylece şüpheli müşteki, mağdur, kısaca dosyada adı geçen herkesin bir şekilde mağdur edildiği, bu durumun kişinin iş ve aile hayatında geri dönülmez vahim sonuçlara yol açtığı, bu dosyada da (askeri casusluk) yaklaşık 3 bin 100 kişinin FETÖ/PDY terör örgütü tarafından mağdur edildiği, örgütün bu eyleminin müzahir medya tarafından toplum üzerinde baskı ve kamuoyu oluşturmak, yapılan eylemi meşru göstermek, kurum ve kişileri itibarsızlaştırmak adına birçok haber yapıldığı, bu haberlerin içeriğinde dosyanın en mahrem bilgilerinin bulunduğu, hemen hemen bütün haberlerin Cihan Haber Ajansı tarafından servis edildiği anlaşılmaktadır."
Terör örgütü kurucusu olduğu iddia edilen Fetullah Gülen hakkında İstanbul 1. Sulh Ceza Hakimliğinin yakalama emri çıkartıldığı hatırlatılarak, örgütün, "Anayasa'da belirtilen cumhuriyetin niteliklerini, siyasi, hukuki, sosyal, laik, ekonomik düzeni değiştirmek, devletin ve cumhuriyetin varlığını tehlikeye düşürmek, devlet otoritesini zaafa uğratmak veya yıkmak veya ele geçirmek, devletin iç ve dış güvenliğini, kamu düzenini veya genel sağlığı bozmak amacıyla kurulmuş bir terör örgütü olduğu" aktarıldı.
(Sürecek)
Son Dakika › Yerel › İzmir Merkezli 'Paralel Devlet Yapılanması' Operasyonu - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?