Milli Savunma Bakanı Yılmaz Açıklaması - Son Dakika
Yerel

Milli Savunma Bakanı Yılmaz Açıklaması

Milli Savunma Bakanı Yılmaz Açıklaması

"Çözüm sürecine ulaşmak için kamu düzeninden feragat edilmeyecek, kamu düzeni kurban edilmeyecek.

14.12.2014 22:45

Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz, "Çözüm sürecine ulaşmak için kamu düzeninden feragat edilmeyecek, kamu düzeni kurban edilmeyecek. Dolayısıyla biz de hem çözüm sürecini devam ettireceğiz hem de kamu düzenini sağlayacağız. İşte kamu düzenini sağlayabilmek için bu İç Güvenlik Reformu çıkıyor" dedi.

Yılmaz, Sivas'ta bir lokantada sivil toplum kuruluşlarının temsilcileriyle akşam yemeğinde bir araya geldi.

Bir sivil toplum kuruluşu temsilcisinin sorusu üzerine elektrikte kayıp kaçakla ilgili Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde sıkıntı olduğunu dile getiren Yılmaz, "Önceki haftalarda Siverek'teydim. İşin ne kadar sıkıntılı olduğunu biliyorum. Adam diyor ki gece 1'de elektrikler kapanıyor. Herkesin kapanıyor. Ödeyenin ödemeyenin diye bir ayrım yok. Gündüz 11 açıyor. Adam diyor ki 'ben lokantacıyım, buzdolabımda etim var.' Hadi ödemeyeni anladım da ödeyeni de cezalandırıyorsunuz. 'Kayıp-kaçak oranı yüzde 95'e çıkmış ne yapacağız' diyor. Ben bunu Bakanlar Kurulu'nda izah ettim. Böyle bir genel yaklaşımın doğru olmadığını söyledim. Üzerinde çalışılan konulardan biri bu" diye konuştu.

Bakan Yılmaz, AK Parti'nin gündeminin kongreler olduğunu, mart ayına kadar kongreleri tamamlamak istediklerini söyledi.

Kongrelerden sonra seçim olacağını aktaran Yılmaz, "Seçimi öne almak gibi bir düşüncemiz var mı, yok. Zaten Mart ayında kongreler bitecek. Kongreler bitmeden seçimi öne alabilmek mümkün değil" ifadelerini kullandı.

Seçime kadar çalışma günü olarak Meclis'te kısa süre kaldığını ancak çıkartılmak istenen yasaların çok olduğunu belirten Yılmaz, şunları kaydetti:

"Bedelli yasasını çıkarttık bu arada. Bütçe başlamadan bir gün önce çıkardık ancak bundan sonra İç Güvenlik Yasası var, İç Güvenlik Reformuyla birlikte. İç Güvenlik Reformu, şu bakımdan önemli. Hükumetin gündeminde çözüm süreci var. Siverek'e, Iğdır'a gittim. 6-7 Ekim olaylarının yaşandığı yerlerde herkes diyor ki, 'Çözüm sürecinden memnunuz, mutlaka devam etmesi lazım. Eksikliklerine rağmen devam etmesi lazım ama bir şeyin de mutlaka olması lazım, kamu düzeninin. Kamu düzeninin sağlanması lazım.' Kamu düzeninin sağlanması lazım ama biz öyle bir kanun yaptık ki belki o da bizim öz eleştirimizdir. Avrupa'da bütün arama kararları, mülki idari amirlerin kararlarıyla da istisnai durumlarda yapılabilmesine rağmen biz her durumda savcıya yetkiyi vermişiz. Savcı da vermiyor. Trabzon'da bir tırda veya takside uyuşturucu olduğu söyleniyor. Trabzon'daki savcıya gidiyor, vermiyor. 'Yeterli delil yok' diyor. Gidiyor, Sürmene'deki mahkemeden alıyor, bakıyor ve gerçekten de yakalanıyor. Bu doğru değil. Her şeyi savcıdan alan neresi İsveç, İsveç bize örnek olur mu? İsveç bize olmaz. Biz daha henüz problemlerimizi çözmemişiz."

- İç Güvenlik Reformu

Bakan Yılmaz, güvenliğin bedeli olmayacağını dile getirerek, şunları söyledi:

"Vatandaşın istediği şey şu; güvenliği, kamu düzenini sağlayın. Kamu düzenini sağlamak kaydıyla çözüm sürecinin devam etmesini istiyoruz. Olmazsa olmaz unsur bu. Biri diğerinin alternatifi değildir. Yani çözüm sürecine ulaşmak için kamu düzeninden feragat edilmeyecek, kamu düzeni kurban edilmeyecek. Dolayısıyla biz de hem çözüm sürecini devam ettireceğiz hem de kamu düzenini sağlayacağız. İşte kamu düzenini sağlayabilmek için bu İç Güvenlik Reformu çıkıyor. Polis, herhangi bir kimseyi gösteride kolundan tutup da savcıya götüremiyor. Kendisi gözaltına alamıyor, savcıya bir kapıdan girip diğer kapıdan çıkıyor. Bütün kardeşlerim de görmüştür. Seçim döneminde Ulaş'a gittiğimde. Adam, evinde hırsızı yakalamış. Götürmüş savcıya veriyor, hemen geri bırakıyor. 'Ya insaf' diyor evimde yakaladım, suçüstü yaptım. Evimde yakalamasam, girse evimden bir şeyi çalsa ondan sonra dışarıda gezse ben bunu anlarım ama evimde yakalamışım, götürüp teslim etmişim sen bunu dışarı bırakırsan doğru olmaz. Bakın, Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ'a Hacıbektaş'ta birisi yumruk attı. Kılıçdaroğlu'na da Meclis'te yumruk attılar biliyorsunuz. Bunlar sembol, temsil ettiği gruplar var. Birisi Başbakan Yardımcısı sıfatıyla hükumeti temsil ediyor, diğeri de CHP'nin Genel Başkanı. Bunlara yumruk atanın tutuklanması gerekmez miydi? Gerekirdi. Ancak öyle bir yasa çıkarmışız ki 'cezası 2 yılın altında olanlar tutuksuz yargılanırlar' diye. Daha önce de vardı. 'Toplumu infiale sevk eden istisnai durumlarda tutuklamalar yapılabilir' diye. Hukuk da yaşayan bir olgu."

Hukukun da şartlara göre değiştiğini dile getiren Yılmaz, "6 Ocak'tan sonra bir yasamız gelecek. Nedir o? İç Güvenlik Reformu. İç Güvenlik Reformunu mutlaka çıkaracağız çünkü kamu düzenini sağlayabilmek için gerek ve yeter şart" diye konuştu.

Bakan Yılmaz, kamu düzenini, vatandaşların özgürlüklerini kısıtlamak için değil, özgürlüklerin tamamıyla, hakkıyla kullanılabilmesi için istediklerini vurguladı.

Bedelli askerliğe değinen ve ücretinin 18 bin lira olduğunu anımsatan Yılmaz, "18 bini nereden buldunuz? Çalışanların üç aşağı beş yukarı aldığı para, aylık bin 500 lira diye gördük. Dolayısıyla bir arkadaşımız işinden ayrılmadan, mesleki yeteneğini, el alışkanlığını kaybetmeden işine devam etsin ancak oradan aldığı paranın aylık 2 bin lira alıyorsa bin 500'ünü devlete versin. 12 çarpı bin 500'den 18 bin TL'yi de öyle bulduk" dedi.

Milli Mayın Yasası

Milli Mayın Yasası'nın da çıkacağını aktaran Yılmaz, şöyle devam etti:

"Mili Mayın Yasası'nda toplumun gündemine gelen önemli bir madde daha var. O da şu. Şimdiye kadar, askeriyede biliyorsunuz intihar olayları oluyor. İntihar olayları, en son Şanlıurfa'da oldu. Bir askerimiz tuttu diğer iki arkadaşını öldürdü kendisi de intihar etti ancak intihar edenin ailesi yine orada ben Genelkurmay Başkanlığından aldığım açıklamayı Meclis'te okuduğumda yok böyle olmaz, intihar değildir farklı gibi... Yani çok net olan bir olayda dahi kişilerin kabullenmesi zor oluyor. O zaman bir yasa koyduk, yani şimdiki tasarıya koyduk. Diyoruz ki askeriyedeki şüpheli ölümlerde sadece erler için değil, astsubaylar için de böyle bir kritik olduğunda ölüm anı gerçekleştikten itibaren ailenin bir avukatı varsa hemen avukatı gelecek ilk otopsiye girecek, ilk soruşturmaya girecek. Dolayısıyla aile hakkında bir kuşku olmasın. 'Benden sakladılar, görmediler, ölüm sebebi neydi, nasıl oldu niye bilmedim' demesin. Eğer dava açılma aşamasına gelmişse savcılık karar vermişse dava aşamasında da o avukat aynen devam edecek, ücreti ne ise ilgili bakanlık olarak Milli Savunma Bakanlığı veya jandarma personeli veya sahil güvenliğe aitse de İçişleri Bakanlığı olarak ödeyecekler. Dolayısıyla istiyoruz ki askerdeki bu şüpheli ölümler veya intihar olaylarında ailelerin kafasında bir soru kalmasın, ilk andan itibaren kendi avukatları girsin. Ola ki kendi avukatlarına atama için ulaşamadık veya atanmasını istemediler o zaman da baroya müracaat ediyoruz. 'Bir avukat gönder en başından itibaren olaya katılsın' diyoruz onun da parasını yine biz ödeyeceğiz."

Diğer bakanlıkların da yasaları olduğuna dikkati çeken Yılmaz, "Seçime gidiyoruz ya bütün milletvekilleri -AK Parti bundan uzaktır diye düşünüyorum- kendisini göstermek için her konu hakkında konuşmayı kendisini gösterme alanı görüyor. Onun için de eğer televizyonlarda yayınlar veriliyorsa herkes çok net konuşuyor. Ama 19.00'da bütçenin hepsi veriliyor da diğerinde eğer 19.00'da kapanıyorsa o zaman artık kavgalar bitiyor, kendini göstermeler de bitiyor. Yasalar biraz daha hızlı geçiyor yani. Bir de Meclis'in böyle bir şeyi var. İç Tüzük değişikliğine bir ihtiyacı var diye düşünüyorum" şeklinde konuştu. - Sivas

Kaynak: AA

Son Dakika Yerel Milli Savunma Bakanı Yılmaz Açıklaması - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?

    SonDakika.com'da yer alan yorumlar, kullanıcıların kişisel görüşlerini yansıtır ve sondakika.com'un editöryal politikası ile örtüşmeyebilir. Yorumların hukuki sorumluluğu tamamen yazarlarına aittir.

Advertisement