Soma'daki Maden Faciası Davası - Son Dakika
Yerel

Soma'daki Maden Faciası Davası

Manisa'nın Soma ilçesi Eynez mevkisinde Soma Kömürleri AŞ tarafından işletilen ocakta 13 Mayıs 2014 tarihinde 301 madencinin hayatını kaybettiği, 162'sinin de kurtulduğu maden faciasına ilişkin davanın 30'uncu oturumu tamamlandı.

18.12.2015 19:22

Manisa'nın Soma ilçesi Eynez mevkisinde Soma Kömürleri AŞ tarafından işletilen ocakta 13 Mayıs 2014 tarihinde 301 madencinin hayatını kaybettiği, 162'sinin de kurtulduğu maden faciasına ilişkin davanın 30'uncu oturumu tamamlandı.

Akhisar Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, öğle arasının ardından tanık Kemal Eren'in ifadesiyle devam edildi.

Eren, 11 yıllık madenci olduğunu, hazırlık ekibinde başçavuş olarak görev yaptığını belirterek, olay günü 24.00 - 08.00 vardiyasında çalıştığını anlattı.

İşten çıkmadan önce 4'üncü insan nakil bandı ile 5'inci insan nakil bandı arasındaki bölgede çökme olduğunu belirten Eren, "1 metre derinlikteydi. Çatlaklardan elimi soktuğumda hava sirkülasyonu olduğunu hissettim. Durumu kül ekibine söyledim, onlar da emniyetçilere bildirdi. Ben çıkmadan önce o bölgede tahkimat yapıldığını gördüm" diye konuştu.

Eren, olaydan sonra ocağa döndüğünü ve kurtarma çalışmalarına katıldığını vurgulayarak, cenazelerin yandığını gördüğünü, bantlarda ise bir yanma olmadığını kaydetti.

İşe girmeden önce verilen eğitimlerin yetersiz olduğunu savunan Eren, "(Okudum, anladım) diye imza atmamız için kağıt uzatıyorlardı" dedi.

Kemal Eren, madende iş temposunun yoğun ve daha fazla kömür çıkarmak için acele edildiğini öne sürerek, güvenlik için gerekli olan kama gibi malzemelerin eksik olduğunu, bildirdikleri halde eksiklerin tamamlanmadığını iddia etti.

Eren, ocak içindeki kepçelerin çok fazla karbonmonoksit saldığını belirterek, "Müfettiş geldiğinde 'kepçeyi çalıştırmayın' diyorlardı. Biz niye çalışıyorduk o zaman orada o kepçeyle? Emniyetçilerden, kama eksik olduğu için ya da kepçe fazla gaz saldığı için çalışmayın diyen olmadı" ifadelerini kullandı.

Tanık İsmail Çapkın da barutçu olarak çalıştığı madende, olay günü "A0" panosunda görev yaptığını kaydetti.

Olay günü saat 14.45 civarında işini bitirdiği için yer üstüne çıkmak için hareket ettiğini, başka bir barutçu ile 5'inci insan nakil bandına bindiğini, bant bir süre ilerledikten sonra enerjinin kesildiğini ifade eden Çapkın, şunları anlattı:

"Duman geldi. Bant kokusu ve kömür kokusu vardı dumanda. Banttan indik. 4. insan nakil bandı ile 5. insan nakil bandı arasındaki irtibatta çalışan iki kişiyi gördüm. Tabandan gaz sızdığı için kül bastıklarını söylediler. Sonra Mehmet Efe geldi, 'çıkın, ocak yanıyor' dedi."

Çapkın, ocaktaki emniyetçilerin sayısının yeterli olmadığını savunarak, ocaktaki bazı bölgelerde daha yoğun çalışıldığını, bir amirin işçilere, "Ben yemek yemiyorum, siz de yemeyin" dediğini duyduğunu aktardı.

Mahkemeye, 21 Aralık Pazartesi günü devam edilmek üzere ara verildi.

Olay

Manisa'nın Soma ilçesi Eynez mevkisinde Soma Kömürleri AŞ tarafından işletilen ocakta 13 Mayıs 2014'te 15.00 sıralarında başlayan yangında, 420 metre derinlikte ve 3,5 kilometre uzunluğundaki galeriler dumanla dolmuş, faciada 301 madenci ölmüş, 162 işçi sağ kurtarılmıştı.

Olayla ilgili soruşturma sonucunda açılan davada tutuklu 8 sanık, "olası kastla öldürme" suçundan 301 kez 20 yıldan 25 yıla, "neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama" suçundan da 162 kez 2 yıldan 6 yıla kadar hapisle cezalandırılmaları istemiyle yargılanıyor.

Tutuksuz 38 sanık hakkında ise "taksirle birden fazla kişinin ölümüyle birden fazla kişinin yaralanmasına neden olma" suçundan 2 yıldan 15 yıla kadar hapis isteniyor. Bunlardan 25'i hakkında da bu suçları "bilinçli taksirle" işledikleri gerekçesiyle aynı aralıktaki ceza süresinin, üçte birden yarısına kadar artırılarak uygulanması talep ediliyor.

Kaynak: AA

Son Dakika Yerel Soma'daki Maden Faciası Davası - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?

    SonDakika.com'da yer alan yorumlar, kullanıcıların kişisel görüşlerini yansıtır ve sondakika.com'un editöryal politikası ile örtüşmeyebilir. Yorumların hukuki sorumluluğu tamamen yazarlarına aittir.

Advertisement