ENSAR ÖZDEMİR / ÖMER YILDIZ - Annelerinin terk ettiği 7 kardeşini Suriye'deki iç savaş ve babasının şiddetinden kaçıran 17 yaşındaki Meysa, 16 yaşındaki kardeşi Fatma'yla Adana Sarıçam Konaklama Merkezi'ne, 6 kardeşi de İskenderun Sevgi Evleri'ne yerleştirildi.
Haftalar süren zorlu yolculuğun ardından Hatay'da Türk askerine sığınan ve yetersiz beslenme nedeniyle ölümle burun buruna gelen kardeşlerinin hayatını kurtaran Meysa, şimdilik sadece kardeşlerinin kahramanı olsa da cesaretiyle örnek bir isim.
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı kararıyla Adana Sarıçam Konaklama Merkezi'nde kurulan kimsesiz çocuklar bölümünde 16 yaşındaki kardeşi Fatma'yla kalan Meysa, AA muhabirine yaptıkları zorlu yolculuğu anlattı.
Suriye'deki iç savaştan önce Şam'da yaşadıklarını ve babasının sürekli şiddet uyguladığı annelerinin evi terk ederek kaçtığını dile getiren Meysa, 7 kardeşine bakma görevinin kendi omuzlarına kaldığını belirtti.
Kendilerine yapılan komşu yardımlarının da babası tarafından satıldığını, bu nedenle doğru dürüst beslenemediklerini iddia eden Meysa, kendisi ve kardeşlerine sürekli şiddet uygulayan babasının savaşın çıkmasıyla Türkiye'ye geçme kararı verdiğini söyledi.
Halep'e, oradan da Atme kampına gittiklerini ifade eden Meysa, babalarının bu zorlu yolculuk boyunca da kendilerine şiddet uyguladığını, çocukları kullanarak aldığı yardımları yine sattığını ileri sürdü.
Yıkanamadıkları için vücutlarında yaralar çıkmaya başladığını dile getiren Meysa, Türkiye'ye geçiş sürecini şöyle anlattı:
"Türkiye'ye geçmeden önce birkaç kez babamdan kaçmayı denedim ancak kardeşlerim henüz küçük oldukları için bunu başaramadım. Günlerce yolculuk yapmıştık. Kaç gün yürüdüğümüzü hatırlamıyorum. Banyo yapamadığımız için ben ve kardeşlerimin vücutlarında yaralar çıkmıştı. Bir gece vakti babam Asi Nehri'ni geçeceğimizi söyledi. Biriyle anlaşmış, tahta sallara bindirilerek karşıya geçtik. Kardeşlerimin düşeceğinden çok korkuyordum. Yeni yolculuğun sonunda ulaştığımız yerin Hatay olduğunu babam söyledi. Burada harabe bir evde kalmaya başladık. Vücudumuzdaki yaralar artmaya başlamıştı. Babamın uyguladığı şiddet de artıyordu. Tüm olanların sorumlusu bizmişiz gibi davranıyordu. Kardeşlerim beslenemiyordu. Hastalanıp ölmemiz artık çok büyük bir olasılıktı. Bir gece vakti kardeşlerimi alarak dağa doğru kaçtık. Sabah saatlerine kadar kardeşlerimin ağlama sesleriyle bekledik."
Meysa, sabah gördüğü Türk askerinin yanına giderek yardım istediğini anlatarak, şöyle devam etti:
"Kardeşlerimin olduğu yerleri gösterdim. Bizi alan askerler bir kampa götüreceklerini söylediler. Yemek ve su verdiler. Ben ve Fatma Adana'ya gönderildik. Kardeşlerimin yaşları küçük olduğu için onları bizden ayırmak zorunda olduklarını söylediler. İskenderun'da sevgi evlerinde kalıyorlarmış. Buraya gelen görevliler bazen bizi telefonla kardeşlerimizle görüştürüyorlar. Onları çok özledik. Bazen bu kampta ailesiyle kalan çocukları görünce onları daha da çok özlüyorum."
Babalarının izini bulduğunu dile getiren Meysa, kendilerine yaptığı tüm kötülüklere rağmen kendisiyle konuştuklarını ancak birlikte gitmeyi kabul etmediklerini söyledi.
Terk eden annenin de izini sürdüler
Kardeşi Fatma'yla bir kez kendi imkanlarıyla Suriye'ye gittiklerini anlatan Meysa, annelerini bulmaya çalıştıklarını, günlerce aradıktan sonra bir sokakta gördükleri annelerini uzaktan izledikten sonra döndüklerini kaydetti.
Adana Sarıçam Konaklama Merkezi'nde kendileri gibi ailesi olmayan 16 çocukla Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı çadırında barınan Meysa ve Fatma, "savaşın biteceği, kardeşleriyle birlikte kendilerine dönen anneleriyle yaşayacakları" günün hayalini kuruyor.
Son Dakika › Yerel › Suriyeli Meysa'nın Umuda Yolculuğu - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?