Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, "Dünyanın hiçbir gelişmiş ülkesinde vadeli, açık hesap, öder mi, ödemez mi diye mal satılmıyor. ya doğrudan borç ödeme sistemiyle ya da sigortalı satılıyor. Çek, senet, sigorta aracı değildir" dedi.
Hisarcıklıoğlu, Bursa Ticaret ve Sanayi Odası (BTSO) hizmet binasında düzenlenen programda yaptığı konuşmada, Türkiye'nin ekonomisinde sanayi payının yüzde 28, Bursa'nın ekonomisinde sanayi payının yüzde 41 olduğunu söyledi.
Bursa'nın ekonomik verileri ile Türkiye'ninkileri kıyaslayan Hisarcıklıoğlu, kentin performansına bakınca Türkiye'nin performansının anlaşıldığını, zor bir dönemde ihracat rakamlarının korunmasının büyük bir başarı olduğunu dile getirdi.
Birlik olarak reel sektörde azalan karlılık, tahsilat riski ve nitelikli eleman bulamama konularına yoğunlaştıklarını ifade eden Hisarcıklıoğlu, Maliye Bakanlığı'nın reel sektördeki durumu gösteren 2012-2013 verilerini paylaştı.
Hisarcıklıoğlu, şöyle konuştu:
"2013'te net satışlarımız yüzde 15 artmış 2012'ye göre. Faaliyet karımız 2012'ye göre yüzde 28 artmış. Finansman giderlerimiz, yani faiz buna bağlı olarak da tam yüzde 62 artmış. Aslında faaliyet karımızın tamamını faiz giderlerine ödemişiz. 2013'te ilave bir bedel daha ödemişiz, tüm şirketler olarak döviz kuru zararımız da 74 milyar lira olmuş. Bir milyon 500 bin şirket, tek bir şirket olarak düşündüğünüzde bilanço böyle. Bir önceki yıla göre satışlarımızın, faaliyet karımızın artmasına rağmen net karımız bir önceki seneye göre yüzde 30 azalmış. Yani 2012'ye göre 29 milyar lira daha az kar etmişiz."
Ödenen faiz, ödenen döviz kurunun hızlı oynama ve çıkmalarından Türkiye olarak zarar edildiğine dikkati çeken Hisarcıklıoğlu, şöyle devam etti:
"İhracatımızın yüzde 65'ini mal mukabili yapıyoruz. Bu, aslında açık hesap veriyoruz anlamına geliyor. İthalatımızın yüzde 49'unu peşin yapıyoruz. Para bir tarafa, mal bir tarafa, ihracatımızın yüzde 65'ini müşterinin inisiyatifine bağlı olarak gönderiyoruz. Aslında bu tablo, Türkiye olarak 160 milyar doların tablosudur. Bu, istediğimiz bir tablo değil. Bu, müthiş bir risk unsuru doğuruyor ve heryıl da bir önceki seneye göre açık hesap ihracatımız artıyor. 2013'te yüzde 61'di bu oran. Şimdi yüzde 65'e geldi. Eximbank size alacak sigortası yapıyor. Lütfen ihracatınızdan alacak sigortanızı yaptırmadan mal ihracatı yapmayın. Etrafınızdaki pazarların bir kısmında ekonomik kriz var, bir kısmında müthiş siyasi risk var. Ülkelerin geleceği belli değil. Eximbank'ta kaynak var. Bitirin kaynağı, gidip isteyelim, kaynağı artıralım ama ihracatınızı mal mukabili yapıyorsak muhakkak Eximbank'tan alacak sigortası da kullanıyor olmalısınız."
"Kıdem tazminatı yükünde dünyada şampiyonuz"
Özellikle yurt içi satışlarda da alacak sigortası kullanılması gerektiğini vurgulayan Hisarcıklıoğlu, "Dünyanın hiçbir gelişmiş ülkesinde vadeli, açık hesap, öder mi, ödemez mi diye mal satılmıyor. ya doğrudan borç ödeme sistemiyle ya da sigortalı satılıyor. Çek, senet, sigorta aracı değildir. Bütün dünyadaki model, alacağınızı sigorta eden iki şey var, ya banka ya da sigorta şirketi kefil olur. Şu anda Türkiye'de de alacak sigortası üzerine şirketler çalışmaya başladı ve iyi iş yapıyorlar" diye konuştu.
Hisarcıklıoğlu, iş dünyasının en büyük sıkıntısının "istihdam üzerindeki vergi yükü" olduğunu dile getirerek, şu ifadelere yer verdi:
"İstihdamın üzerindeki vergi yüklerinde, OECD ülkelerinde yüzde 35'den büyük, Türkiye'de yüzde 59'larda. Hem bir taraftan 'işsizlik olmasın, istihdam edelim, yatırımcı çekelim, yatırım yapalım' diyoruz ama adam çalıştıranı da cezalandıran bir sistem var. Vergi oranları bu olduğunda 'Bu ülkede yatırım yapılmaz' derler. Sistem, 'Adam çalıştırma' diyor bize. Yüzde 59 ile OECD ülkelerinin neredeyse bir buçuk katından daha yukarıdayız. Uluslararası arenada hepimizin rakibi bu ülkeler. İstihdam üzerindeki yükler bununla da bitmiyor. Kıdem tazminatı yükünde de dünyada şampiyonuz, her yıla bir maaş..."
İstihdam üzerindeki vergi yükünü yüzde 59'dan 41'e indiren bir mekanizma getirdiğini söyleyen Hisarcıklıoğlu, Uzmanlaşmış Meslek Edindirme Merkezleri (UMEM) ile mesleği olmayan bir kişiye 3 ay meslek lisesinde herhangi bir alanda eğitim verdiklerini, eğitirken sigorta yaptıklarını ve 25 lira harçlık verdiklerini, 3 ayın sonunda da bir iş yerine yerleştirerek, hiçbir masrafı olmadan 3 ay çalıştırdıklarını ve altı ayın sonunda hak ederse sertifika verdiklerini anlattı.
- " Siyaset, yatırım yapma iklimi verdi, biz de karşılığını verdik"
Türkiye'nin önünde hem risk hem de fırsatların olduğunu dile getiren Hisarcıklıoğlu, "ABD Merkez Bankası FED'in kararları, 'Para sıkılaştırmasına gideceğim, faiz artıracağım' demesi bile kredi maliyetlerini yukarı çıkarır. Çevre ve coğrafyadaki karışıklıklar da bir risk ve genel seçimlere kadarki süreç. Tabi siyaset, seçimin ruhunda vardır, rekabetin getirdiği çekişme. Bu da bizi ters etkiler, moralimizi bozar" dedi.
Avrupa Birliği'nin "Parasal genişlemeye gidebilirim" dediğini, bunun Türkiye için bir fırsat olduğunu aktaran Hisarcıklıoğlu, petrol fiyatlarındaki gerilemenin de hem fırsat hem tehdit anlamına geldiğini söyledi.
Hisarcıklıoğlu, 6 yılda Türkiye'de kişi başına düşen milli geliri 2,5 misli artırdıklarını bildirerek, "Siyaset, bunun için ihtiyaç olan yatırım yapma iklimi verdi, biz de karşılığını verdik. Bir verdiler, iki yaptık. Şimdi 2008'deki krizle beraber reformları yapmayı unuttuk. Birbirimizle didişmeye, birbirimizi beğenmemeye başladık" ifadelerini kullandı.
Konuşmanın ardından BTSO Başkanı İbrahim Burkay, adına dikilen 20 fidanın sertifikasını Hisarcıklıoğlu'na takdim etti.
Son Dakika › Yerel › TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu Açıklaması - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?