Derleme Gün İçinde Geçilen "Bakanlar İcraatlarını Değerlendirdi" Başlıklı Haberlerimizi Derleyerek... - Son Dakika
Güncel

Derleme Gün İçinde Geçilen "Bakanlar İcraatlarını Değerlendirdi" Başlıklı Haberlerimizi Derleyerek...

AK Parti hükümetlerinin bakanları, görevleri süresince gerçekleştirdikleri önemli icraatları ve öne çıkan hizmetleri değerlendirdi.

05.06.2015 16:12
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

AK Parti hükümetlerinin bakanları, görevleri süresince gerçekleştirdikleri önemli icraatları ve öne çıkan hizmetleri değerlendirdi.

AA muhabirine açıklama yapan Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Ayşenur İslam, uygulamaya geçirdikleri "Aile Sosyal Destek Programı"nın (ASDEP) gelecek yıllarda Bakanlığın temel programı haline gelebileceğini söyledi.

ASDEP Projesi'nin, kadına yönelik şiddet, aile içi şiddet, iletişimsizlik, gençlerde uyuşturucuya heves edilmesi, çocukların bazen okula gönderilmemesi, erken yaşta evlilikler gibi toplumdaki sorunların başlangıç aşamasında tespit edilerek çözüm üretmeye yönelik hazırlandığını ve 4 pilot ilde uygulanmaya başlandığını ifade ederek, "Bu görevliler, ailelerimizin herhangi bir sorunuyla ilgili çalışmalar yapacak, sorunun ortadan kalkmasını sağlayacak. Çalışmanın esası bu. Amacı ise aileyi, bireyleri teker teker güçlendirmek ve bu güçlü aile yapısıyla, güçlü bir toplumun oluşmasına sebebiyet vermek" diye konuştu.

Suça sürüklenen ve suçun mağduru olan çocuklar için etkili bir rehabilitasyon programına ihtiyaç duyulduğunu, bu kapsamda ANKA programını hazırladıklarını anlatan İslam, 4-5 aydır devam eden çalışmada pek çok konuda yüzde 50 civarında olumlu sonuç aldıklarını bildirdi.

Bakan İslam, anne ya da babasını kaybetmiş veya babası askere gitmiş ekonomik sıkıntı içerisindeki bütün çocuklara "yetim yardımı" kapsamında ayda 100 lira maaş bağlanması projesine ilişkin, "Müracaatları kabul etmeye devam ediyoruz ama bir taraftan da işlemi bitenlere maaşlarını ödemeye başladık. Zannediyorum şu anda 25 bindeyiz. Haziran ayı başında 25 bin çocuğumuzun ilk ödemesini yaptık" dedi.

-"Milli aşı ihale aşamasında"

Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, Türkiye'nin sağlıkta çok iyi noktaya geldiğini ve yüksek standartlarda sağlık hizmetinin vatandaşlara sunulduğunu vurgulayarak, "Sağlığı tüketen güçlü bir ülkeyiz. Şimdi tükettiğini üreten ve pazarlayan, sağlık teknolojilerinde dünyada söz sahibi olan daha güçlü bir ülke olmayı hedefliyoruz" ifadelerini kullandı. Bu hedefin gerçekleştirilebilmesi için öncelikle yerli üretimin teşvik edilmesi gerektiğine dikkati çeken Müezzinoğlu, bu amaçla Ar-Ge ve inovasyon çalışmalarını hızlandırarak vizyon projelerini hayata geçirdiklerini anlattı.

Milli aşı çalışmalarında önemli aşamaya gelindiğini ifade eden Müezzinoğlu, şöyle konuştu:

"Mayıs ayında ihalesini tamamladık. Artık şunu söyleyebiliyoruz; 3-4 yıla kadar Türkiye'de kullanılan aşıların kademe kademe antijeni, dolumu, testleri, ruhsatı tamamı yerli üretilmiş aşılardan oluşacak. Bununla ilgili iş takvimi şu anda hazır durumda, artık bu teker döndü. İnşallah birkaç yıl sonra Türkiye'de bu işe talip olan firmalarımız, antijenin hazırlanmasından, dizaynına, etiketlenmesine kadar tüm süreçleriyle aşıları Türkiye'de üretecek. Böylece çocuklarımıza uyguladığımız aşıları tamamen öz kaynaklarımızla kendimiz üretmiş olacağız. Her yıl yaklaşık 500 milyonluk aşı maliyetimiz var ve yerli üretimle bu kaynaklar ülkemizde yani vatandaşımızın cebinde kalmış olacak."

Müezzinoğlu, bunun yanı sıra Plazma Fraksinasyon Projesi çalışmalarının da devam ettiğine işaret ederek, "Proje sonuçlandığında kan ürünlerinden ilaç üretimi gerçekleştireceğiz. Bu projenin de ihalesine çıkıyoruz. Kızılay'ın topladığı tüm kan ürünlerinde ayrıştırma sistemiyle ilaç üretimini Türkiye'ye kazandıracağız. Bu ilaçların üretim merkezi Türkiye'ye gelmiş olacak. Türkiye'nin kan ürünlerine ödediği 1 milyar lira da ülkemizde kalacak" diye konuştu.

Kanser hastalıklarının hangilerinin genetik kökene dayandığının kesin tespiti ve bu yolla konulacak tanıya dayalı olarak en doğru ilacın seçimi anlamına gelen "Onkogen Projesi"nin de hayata geçirileceğini dile getiren Müezzinoğlu, "Onkogen kanserin kişiye özel tedavisi, yani gen haritası çıkarılarak o haritanın çıkan muhatap ilacıyla tedavi sürdürülmesi anlamına geliyor" dedi.

Bu yöntemin özellikle üreme sağlığı, adli genomik, kompleks hastalık genomiği alanlarında da sıklıkla kullanılacağını ifade eden Müezzinoğlu, "Tüp bebek uygulamalarının başarı yüzdesi yeni nesil gen sekanslama yöntemi ile oldukça artıyor. Ailelerin korkulu rüyası olan genetik hastalıkların kesin teşhisi mümkün oluyor. Kandan teşhise gitmek sureti ile amnio sentez de tarih olmuş oluyor. Yeni nesil gen sekanslama ile genetik tanılarda doğruluk oranı yüzde 99,9 kesinlik kazanıyor" açıklamasında bulundu.

Müezzinoğlu, tanımlanmamış hastalıklarda "tanı" ve birbiri ile karıştırılan hastalıklarda "ayırıcı tanı" aracı olarak yeni nesil gen sekanslamanın, yeni bilgilerle hekimlerin hastalarına daha çok yardımcı olmasını sağlayacağını bildirdi.

- "Öğrencinin başarısı anlık performansla değil, geniş zamana yayılarak belirleniyor"

Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, 25 Ocak 2013'ten bu yana sürdürdüğü Milli Eğitim Bakanlığı görevi süresince eğitim alanında reformlar gerçekleştirildiğini, Türkiye'de dershanelerin özel okula dönüşümü sürecinin yaşandığını bildirdi.

Öğrencileri bir üst kuruma hazırlamak amacıyla dershane adı altında faaliyet gösteren kurumlara yönelik yasal düzenlemelerle ilgili bilgi veren Avcı, bu çerçevede dershanelerin, 1 Eylül 2015'e kadar belirlenecek esaslara göre uygun görülmesi halinde herhangi özel okula dönüşüm programına alınacağını hatırlattı. Dershanelerin özel okula dönüşümü sürecinde, bugüne kadar 2 bin 262 başvuru yapıldığını, 2 bin 228'i kabul edilerek incelemeye alındığını bildiren Avcı, "İncelememizin ardından 364'ü, resmen özel öğretim kurumuna dönüştü. 401 dershane ise kendi isteğiyle kapandı" dedi.

Nabi Avcı, bakanlığı döneminde, okullarda tek tip kıyafetten vazgeçilerek, veli tercihine bağlı serbest kıyafet uygulamasına geçildiğini, öğretmenler gibi öğrencilere uygulanan başörtüsü yasağının kaldırdığına işaret ederek, "4+4+4 sistemi"yle yaşayan diller ve lehçeler seçmeli dersinin okutulmaya başlandığını, öğrencilerin istemeleri halinde Kürtçe ve Lazca gibi 5 dili, devlet okullarında dahi öğrenebildiğini belirtti.

Liseye geçiş için yapılan Seviye Belirleme Sınavı (SBS) yerine Temel Eğitimden Ortaöğretime Geçiş Sistemi (TEOG) kapsamında merkezi sınavların uygulandığını anımsatan Avcı, "TEOG sınavı, Milli Eğitim Bakanlığı'nın Türkiye genelinde yaptığı merkezi ortak yazılı sınavıdır. Altı ayrı dersten, 1. ve 2. dönem olmak üzere, iki aşamalı olarak uygulanıyor. TEOG sistemi, öğrencinin başarısını anlık bir performansa dayalı olarak değil, geniş zaman dilimine yayarak belirliyor. 8. sınıfta öğrenim gören ve tercihte bulunan tüm öğrencilerin ortaöğretim kurumlarına yerleştirme işlemleri, tercihleri doğrultusunda, okul kontenjanlarına göre Yerleştirmeye Esas Puan (YEP) üstünlüğü esas alınarak yapılıyor" ifadelerini kullandı.

Nabi Avcı, 2014-2015 istatistiklerine göre, ülke genelinde derslik başına düşen ortalama öğrenci sayısının, ilköğretimde 27'ye, ortaöğretimde 28'e kadar düşürdüklerine dikkati çekerek, bu yıl itibarıyla öğretmen başına düşen öğrenci sayısının da ilkokulda 18, ortaokulda 17, ortaöğretimde 14, genel ortaöğretimde 14, mesleki ve teknik ortaöğretimde 14'e kadar düştüğünü bildirdi.

Bakan Avcı, FATİH Projesi kapsamında da bugüne kadar 3 bin 657 okulda 84 bin 921 sınıfın tamamına etkileşimli tahta yerleştirildiğini, bu okullara çok fonksiyonlu yazıcı ve doküman kamera kurulumun da tamamlandığını aktardı.

"76 şehrin su problemini çözdük"

Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, AK Parti iktidarı öncesinde Türkiye'de su konusunda ciddi sorun yaşandığını anımsatarak, "12 yıl önce birçok şehirde su yoktu. 76 şehrin su problemini çözdük" dedi.

Eroğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın başbakanken DSİ Genel Müdürü olarak göreve başladığını hatırlatarak, ihale yolsuzluklarının had safhada olduğu kuruma, şeffaf bir model getirdiklerini belirtti.

Eroğlu "Göreve geldiğinde 30 metre yükseklikteki göletin 22 yılda, 30 trilyona mal edildiğini", kendilerinin aynı işi "18 ayda 4,5 trilyona mal ettiğini" vurgulayarak "45 trilyon nerede, 4,5 milyon nerede, 22 yıl nerede, 18 ay nerede. 10'da bir fiyatına, 10'da bir zamana bitiriyoruz. Bin günde bin gölet yaptık. Eskiden bir dere 10 yılda ıslah edilemezdi. Şimdi bir giriyoruz gümbür gümbür işi bitirip çıkıyoruz" değerlendirmesinde bulundu.

AK Parti'nin iktidara geldiğinde Türkiye'de ciddi su sorunu olduğuna işaret eden Eroğlu, "12 yıl önce birçok şehirde su yoktu. İstanbul'a da suyu biz getirdik. Mardin, Siirt, Şırnak, İzmir, Aydın, Çorum, Çankırı, Kars, 76 şehirde su problemi vardı. 76 şehrin su problemini, sorununu çözdük. Susuzluk ya da sudan gelen hastalık diye birşey yok artık. Yeteri kadar su her yerde var. 2040-2050'ye kadar su meselesini kökünden çözdük" diye konuştu.

- "Dünya krizden krize sürüklenirken, Türkiye dünyanın mega projelerini tamamladı"

AK Parti'nin "üç dönem kuralı" nedeniyle genel seçimde milletvekili adayı olmayan Eski Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım, bakanlığı döneminde hayata geçirilen projelerin vatandaşların hayatını kolaylaştırdığını, yaşam kalitelerini artırdığını belirtti.

Bölünmüş yol çalışmalarının önemine dikkati çeken Yıldırım, 6 bin kilometre olan bölünmüş yolu 18 bin kilometreye, birbirine bölünmüş yollarla bağlı olan il sayısını 6'dan 75'e çıkardıklarını, bu yollar sayesinde trafik kazalarında ölenlerin sayısının yüzde 60 düştüğünü, havaya salınan gaz miktarının ise 3 milyon ton azaldığını ifade etti. Bölünmüş yolların sağladığı zaman ve yakıt tasarrufunun bir yılda ekonomiye 16 milyar lira katkısı bulunduğunu söyleyen Yıldırım, "Bölünmüş yollar hayat kurtarıyor, milleti, doğuyla batıyı, kuzeyle güneyi birleştiriyor" dedi.

Yıldırım, 26 olan havalimanı sayısının görev süresi içinde 55'e yükseldiğini aktararak, "Avrupa'da olmayan, dünyada iki tane olan denizin üzerine havalimanı yaptık. Havayolunu halkın yolu yaptık. Daha önce 8 milyon vatandaşımız uçakla seyahat ederken, geçen yıl 86 milyon. 15 milyon vatandaşımız ilk defa uçakla tanıştı. Havayolu imtiyazlı, zenginlerin seyahat ettiği bir şeydi, şimdi her kesimden vatandaşımız uçakla seyahat eder hale geldi" diye konuştu.

THY'nin bir dünya markasına dönüştürüldüğünü vurgulayan Yıldırım, THY'nin Avrupa'nın 2, dünyanın 7. gözde şirketi olduğunu, 263 noktaya sefer yaparak dünyada en fazla sefer yapan havayolu şirketi haline geldiğini belirtti.

Türkiye'nin 50 yıllık hayali olan hızlı treni hayata geçirdiklerini, İstanbul Boğazı karayolu tüp geçiş projesi olan Avrasya Tüneli'nin inşa edildiğini, üçüncü boğaz köprüsü Yavuz Sultan Selim'in seneye hizmete gireceğini, 150 yıllık hayal olan "asrın projesi" Marmaray'ın yapıldığını anlatan Yıldırım, "Ecdadımız, atamız Sultan Fatih gemileri karadan denize indirdi, biz trenleri denizin altında iki kıta arasından geçirdik. 18 ay önce açıldı, 74 milyon vatandaşımız kullandı. Sayın Kılıçdaroğlu da kullansın diye bilet aldık diye, ama kullanamadı, biletlerimiz de elimizde kaldı. Vatandaş onun biletini zaten pazar günü kesecek" ifadelerini kullandı.

Yıldırım, 150 milyon yolcu kapasiteli dünyanın en büyük havalimanının İstanbul'a yapıldığını ifade ederek, şöyle devam etti:

"Ana muhalefet partisi 'merkez Türkiye' diyor ya, merkez Türkiye'yi biz inşaat ettik bile. 20 lojistik merkezden 7si bitti. 13'ünde çalışmalar devam ediyor. Kanal İstanbul ikinci boğazımız olacak, çalışmalar hızla devam ediyor. Ankara-İstabul hızlı treni hizmete girdi."

İletişimde Türkiye'yi Afrika seviyesinde aldıklarını, Avrupa'nın ilk beş ülkesi arasına soktuklarını anlatan Yıldırım, daha önce telefon çevirerek internete girmeye çalışıldığını, şimdi hızlı internetin olduğunu kaydetti. Yıldırım, "Türkiye'yi baştan başa akıl yollarıyla, bilişim otobanlarıyla donattıklarını" söyleyerek, "Dünya krizden krize sürüklenirken, Türkiye dünyanın mega projelerini bizim bakanlığımız süresinde başlattı, tamamladı" şeklinde konuştu.

Yıldırım, bu projelerin tamamında imzası bulunduğunu, işin başındaki iradenin ise Recep Tayyip Erdoğan olduğunu, Erdoğan'ın liderliğinde bu projeleri gerçekleştirdiğini belirterek, "Yollar, tüneller, köprüler yaptık ama daha önemli bir şey yaptığımızı düşünüyoruz. Gönüllere yol yaptık. O yollar ömür boyu insanların zihninden çıkmayan yollardır" dedi.

-  "En fazla memnuniyet ulaştırma sektörü"

Eski Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Lütfi Elvan, vatandaşın memnuniyeti açısından tüm sektörler içinde en fazla memnuniyet bulunan sektörün ulaştırma sektörü olduğunu bildirdi.

Partileri iktidara gelinceye kadar hiçbir hükümetin iç hatlarda yolcu taşımacılığının serbestleştirilmesini kabul etmediğini anlatan Elvan, "Biz bu imkanı sağladık. Serbestleşme ile bir taraftan THY, diğer taraftan özel şirketler güçlendi. Bizim dönemimizde hava yolunu, halkın yolu haline getirdik. Her kesimden vatandaşımız uçağa binme imkanına kavuştu" diye konuştu.

Türkiye'da 80 yılda 26, 13 yıllık iktidarları döneminde ise 29 havalimanı yapıldığını vurgulayan Elvan, demiryollarında da hızlı trenin hayal olduğunu ifade etti.

"AK Parti öncesi dönemin Ulaştırma Bakanı Oktay Vural, 'Bırakın beni, çocuklarımı, torunlarım dahi yüksek hızlı treni görmez' şeklinde ifade kullanmıştı" diyen Elvan, şöyle devam etti:

"Bugün yüksek hızlı treni sayın Vural kendisi de görebiliyor. Yüksek hızlı tren altyapısı oluşturduk. Ankara'yı İstanbul'a, Konya'yı Ankara'ya, Eskişehir'e yüksek hızlı trenle bağladık. Yüksek hızlı tren yatırımlarımız devam ediyor. Antalya'yı İzmir'e, Sivas'a, Konya'yı Mersin'e bağlayacak yüksek hızı tren yapımı devam ediyor. Mersin'e kadar Orta Anadolu, hızlı tren ile bağlanmış olacak. Önümüzdeki dönemde de yoğun şekilde buna devam edeceğiz."

Yüksek hızlı tren yapım işinin bakanlıklarının en öncelikli konularından biri olduğuna dikkati çeken Elvan, yurdu hızlı tren ağları ile bağlayacaklarını söyledi.

"Vatandaşın memnuniyeti açısından bakıldığında tüm sektörler içinde en fazla memnuniyet olan sektör ulaştırma sektörüdür" diyen Elvan, bu alanda büyük yatırımlar yaptıklarını, önümüzdeki dönemde sektörde büyümenin süreceğini kaydetti.

(Sürecek)

Kaynak: AA

Son Dakika Güncel Derleme Gün İçinde Geçilen 'Bakanlar İcraatlarını Değerlendirdi' Başlıklı Haberlerimizi Derleyerek... - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement