Kaset Komplosu" Davası - Son Dakika
Güncel

Kaset Komplosu" Davası

Eski CHP Genel Başkanı Deniz Baykal ile eski MHP'li yöneticilerin özel hayatlarına ilişkin görüntülerin yayınlanmasıyla ilgili Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) elebaşı Fetullah Gülen'in de aralarında bulunduğu 171 kişinin yargılandığı davaya sanık savunmalarıyla devam edildi.

31.01.2018 19:36
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Eski CHP Genel Başkanı Deniz Baykal ile eski MHP'li yöneticilerin özel hayatlarına ilişkin görüntülerin yayınlanmasıyla ilgili Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) elebaşı Fetullah Gülen'in de aralarında bulunduğu 171 kişinin yargılandığı davaya sanık savunmalarıyla devam edildi.

Ankara 14. Ağır Ceza Mahkemesince Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü'nde görülen duruşmaya, tutuklu ve tutuksuz sanıklar ile avukatları katıldı.

Duruşmanın öğleden sonraki bölümüde savunma yapan eski polis Akif Buyrukoğlu, 2010'da İstihbarat Daire Başkanlığına atandığını ve Observasyon Büro Amirliğinde çalıştığını söyledi.

Observayson araçlarının arızalarına baktığını ve bakım yaptığını, ayrıca başka araçların observasyon aracına dönüştürülmesi görevini yürüttüğünü anlatan Buyrukoğlu, hakkındaki suçlamaları reddetti.

Müşteki Recai Yıldırım'ın evinde teknik çalışma yapıldığı ve kendisinin de bu çalışmada yer aldığı iddiasını da kabul etmeyen Buyrukoğlu, bu kişiyle ilgili ilk görüntünün 28 Haziran 2010'da alındığının söylendiğini ancak kendisinin temmuz ayında başkanlıktaki görevine yeni başladığını söyledi.

Buyrukoğlu, teknik bir çalışmaya katılmadığını, yasa dışı hiçbir oluşumun içinde bulunmadığını iddia etti, örgütün kriptolu haberleşme programı ByLock'u da kullanmadığını savundu.

Eski ifadelerini reddetti

Tutuklu sanık eski polis memuru Abdulvahit Tunçay ise emniyette ve savcılıkta verdiği ifadenin yönlendirmeyle olduğunu söyledi. Savcılıkta verdiği ifade öncesi antidepresan ilaç aldığını ve bu ifadesinin de "hayal ürünü" olduğunu öne süren Tunçay, mahkeme huzurunda verdiği ifadenin kabul edilmesini istedi.

Suç tarihi olarak belirtilen 2008'de Ankara Emniyet Müdürlüğü İstihbarat Şube Müdürlüğünde görev yaptığını ifade eden Tunçay, Can ve Nesrin Baytok çifti ile Kadir Özbek'in ikametindeki teknik çalışmaya katılmadığını, teknik hiçbir konudan anlamadığını, observasyon denilen aracın şoförü olduğunu iddia etti.

Tunçay, Gezi Parkı eylemlerinden sonra "Çağdaş" isimli birini hem istihbaratın hem de terörle mücadele ekiplerinin takip ettiğini, bu kişinin bir buluşma yapacağının söylenmesi üzerine şahsı izlediğini söyledi. Tunçay, gittiği yerde terörle mücadele ekiplerini de görünce uzakta kaldığını ve yaklaşık 50 metre mesafedeki kadını Emine Ülker Tarhan'a benzettiğini, ancak Tarhan'ı takip etmediğini öne sürdü.

Polise evinde arama yapıldığını öğrendikten sonra gidip kendisinin teslim olduğunu anlatan Tunçay, tahliye ve beraat talebinde bulundu.

Diğer sanıklar da kabul etmedi

Tutuklu sanıklardan Ahmat Kabaağaç, 2003-2008 yılları arasında Ankara İstihbarat Şube Müdürlüğünde polis memuru olarak görev yaptığını, 2008'den sonra komiser yardımcılığı sınavını kazanınca şubeden ilişiğini kestiğini söyledi.

Savunmasında, müştekiler Hurşit Tolon, Gülen Bayıllıoğlu ve Yusuf Ziya Bayıllıoğlu'nun dinlenmesiyle ilgili çalışmalara katılmadığını öne süren Kabaağaç, hiçbir illegal faaliyet içinde olmadığını savundu.

Kabaağaç, FETÖ ile bir bağının bulunmadığını ve ByLock kullanmadığını iddia ederek, tahliyesini ve beraatini istedi.

Ankara İstihbarat Şube'de görev yapan tutuklu sanık eski komiser Bahaddin Alaca da savunmasında iddianamedeki suçlamaları kabul etmedi.

Duruşma, sanık savunmalarının ardından yarına ertelendi.

Kaynak: AA

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement