Yüksek Yargı Kurumlarının Güçlendirilmesi Projesi Anayasa Mahkemesi Başkanı -Kılıç.76 Milyonluk... - Son Dakika
Güncel

Yüksek Yargı Kurumlarının Güçlendirilmesi Projesi Anayasa Mahkemesi Başkanı -Kılıç.76 Milyonluk...

Yüksek Yargı Kurumlarının Güçlendirilmesi Projesi Anayasa Mahkemesi Başkanı -Kılıç.76 Milyonluk...

Anayasa Mahkemesi Başkanı Kılıç, son günlerde kamuoyunun yakından takip ettiği bazı davaların temyiz sonunda kesinleşmesi nedeniyle çok çeşitli yorum ve değerlendirmeler yapıldığını anımsatarak, "Temel hak ve özgürlüklerinden herhangi birisinin"...

22.10.2013 17:24

Anayasa Mahkemesi Başkanı Kılıç, son günlerde kamuoyunun yakından takip ettiği bazı davaların temyiz sonunda kesinleşmesi nedeniyle çok çeşitli yorum ve değerlendirmeler yapıldığını anımsatarak, "Temel hak ve özgürlüklerinden herhangi birisinin ihlal edildiği gerekçesi ile kişilerin Anayasa Mahkemesine bireysel başvuruda bulunması tartışmasız Anayasal bir haktır. Anayasa Mahkemesi başvuruya ilişkin incelemesinde kişinin temel hak ve özgürlüklerinden herhangi birisinin ihlal edildiği sonucuna varırsa ve bu hak ihlali yeniden yargılama yapılarak giderilecek nitelikte ise, ilgili mahkemeye hak ihlalini gidermesi için göndermek zorundadır. İlgili mahkemenin de yeniden yargılama sürecini başlatarak tespit edilen hak ihlalini gidermesi, yine anayasal zorunluluktur. Anayasa Mahkemesi'nce yapılan bu işlem hiçbir şekilde temyiz incelemesi olarak nitelendirilemez" dedi.

Ocak 2010 tarihinde başlayan Yüksek Yargı Kurumlarının Avrupa Standartları Bakımından Rollerinin Güçlendirilmesi Ortak Projesi Sheraton Oteli'nde düzenlenen toplantı ile sona erdi. Toplantıya, Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç, Yargıtay Başkanı Ali Alkan, Danıştay Başkanı Zerrin Güngör, HSYK Başkanvekili Ahmet Hamsici, Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu 1. Müsteşarı Erwan Marteil, Avrupa Konseyi İnsan Hakları ve Hukukun Üstünlüğü Genel Müdürü Philippe Boillat ile HSYK, Yargıtay ve Danıştay Üyeleri katıldı. Kapanış toplantısında konuşan Anayasa Mahkemesi Başkanı Kılıç, proje ile yapılan katkılar sonunda, elde edilecek olan etkili ve kaliteli yargı hizmetlerinin, öncelikle Türk halkının ve sonrasında Dünya milletlerinin barış içinde yaşamalarını sağlayacak iklimin oluşması adına, çok önemli bir hizmet olduğunu belirtti. Bu projenin ortaya çıkmasında hak ve özgürlükler konusunda Türkiye'de yükselen bir bilincin etkili olduğunu ifade eden Kılıç, "Din, dil, ırk farkı gözetilmeksizin yargı dünyasının sorunlarına derman olacak çareleri konuşmak üzere, bizleri bir araya getiren bu projenin gücü, sahip olduğumuz ortak insanlık, onur ve bilincinden kaynaklanmaktadır. Yargıyı bir cümle ile tanımlamak gerekirse; yaşanmış gerçeklere ulaşma sanatıdır da diyebiliriz. Bu gerçeklere ulaşmakla hak ve özgürlükleri ihlal edilmiş olanların haklarını zamanında ve adilce teslim etmiş oluyoruz. Yargının topluma sunduğu yegane ürünü adalettir. Ve bu ürünün alternatifi de yoktur. Adalet hizmetlerinin onarıcı niteliği, üretim kalitesi ve zamanında dağıtımın varlığı ile güç kazanır. Aksi durum, toplumda vicdan acısı ve isyan doğurur. İşte hukukun haksızlığı olarak da tanımlayacağımız bu kaotik duruma, çözüm bulma zorunda olduğumuzu belirtmek istiyorum" dedi.

-TEMYİZ İNCELEMESİ OLARAK NİTELENDİRİLEMEZ-

Kılıç, yüksek yargının rollerinin güçlendirilmesi kapsamında yapılan projenin 4. yılında, Bireysel Başvuru konusunun bu projeye eklenerek Anayasa Mahkemesi'ne yüklenen görevin, en etkin biçimde yerine getirilmesi konusunda Avrupa Konseyinin yaptığı katkıya teşekkür etti.

Son günlerde kamuoyunun yakından takip ettiği bazı davaların temyiz sonunda kesinleşmesi nedeniyle çok çeşitli yorum ve değerlendirmeler yapıldığını anımsatan Kılıç, sözlerine şeyle devam etti:

"Bu değerlendirmeler sonunda, Anayasa Mahkemesine yapılacak olan Bireysel Başvurulara, yeni bir temyiz yoluşmuş gibi nitelik kazandırılarak yorumlar yapılmaktadır. Anayasanın 148. maddesinin 4. fıkrasında aynen "Bireysel Başvuruda kanun yolunda gözetilmesi gereken hususlarda inceleme yapılamaz' denilmektedir. Yani diğer yüksek yargı organlarında yapılan temyiz aşamasında, yasa gereğince hangi hususlara bakılabilecekse, Anayasa Mahkemesinin bu konularda herhangi bir inceleme yapamayacağı Anayasamızın amir hükmüdür. Ancak, ilk ve yüksek dereceli yargı organlarının yaptıkları yargılama süreci içinde, ya da öncesinde, temel hak ve özgürlüklerinden herhangi birisinin ihlal edildiği gerekçesi ile kişilerin Anayasa Mahkemesine bireysel başvuruda bulunması tartışmasız Anayasal bir haktır. Anayasa Mahkemesi başvuruya ilişkin incelemesinde kişinin temel hak ve özgürlüklerinden herhangi birisinin ihlal edildiği sonucuna varırsa ve bu hak ihlali yeniden yargılama yapılarak giderilecek nitelikte ise, ilgili mahkemeye hak ihlalini gidermesi için göndermek zorundadır. İlgili mahkemenin de yeniden yargılama sürecini başlatarak tespit edilen hak ihlalini gidermesi, yine anayasal zorunluluktur. Anayasa Mahkemesi'nce yapılan bu işlem hiçbir şekilde temyiz incelemesi olarak nitelendirilemez. Kuşkusuz ki, temyiz aşamasında da bir temel hak ve özgürlüğün ihlali söz konusu olursa, Anayasa Mahkemesine başvuru halinde buna bakmak zorunluluğu izahtan varestedir."

-BAZI İNSANLARIN DİĞERİNE NİSBETLE DAHA DEĞERLİ OLDUĞU DÜŞÜNCESİ ASLA KABUL EDİLEMEZ-

Yargılama aşmasında yapılan hak ihlallerinin sınırlarını çizmek ve bunu izah etmenin zorluğuna da atıfta bulunan Kılıç, Anayasa Mahkemesi'nce yapılan işlerin yeni bir temyiz aşaması olarak nitelendirilmesinin hem toplumun yanlış yönlendirilmesine, hem de Anayasa Mahkemesi'nin gereksiz iş yükü ile karşı karşıya bırakılarak asli fonksiyonunu yerine getirememesi gibi bir sonuç doğurduğunu anlattı. Hiç kimsenin hak arama özgürlüğünü sınırlandırmak, ya da etkisiz hale getirmek gibi bir niyetlerinin olmadığını belirten Kılıç, "Anayasa Mahkemesi'nin " özgürlüklerin mahkemesi" işlevini yerine getirebilmesinin etkin ve süratli bir çalışma sonunda hak ihlallerinin ortadan kaldırılmasının varlığına bağlı olduğunun bilinci içindeyiz. Bu hedefi gerçekleştirmek Anayasa Mahkemesinin varlık sebebi olup, bu konuda mensuplarımızın güçlü ve kararlı bir iradeye sahip olduğunu belirtmek isterim" değerlendirmesinde bulundu.

Bireysel Başvuru yolunun başarılı olabilmesi için, diğer hak arama yollarının etkin bir şekilde işletilmesi ve bütün devlet organlarının ortak irade ile hareket etmesi gerektiğini ifade eden Kılıç, sözlerine şöyle devam etti:

"İnsan onurunda derin yaralar açan sanıkların makul bir sürede yargılanma hakkı, masumiyet karinesi, tutukluluk süresi, etkin savunma hakkı, özgürlüğünden yoksun bırakılan kişinin hakkındaki suçlamaları öğrenme ve bilgilendirilme hakkı gibi başlıklar altında ifade edebileceğimiz, adil yargılama konusundaki ihlallerin ortadan kaldırılması hayati öneme sahiptir. Bu düşünceyi belli davaların yada belli grupların hak ve özgürlüklerinin çok önemli olduğu gerekçesi ile ifade etmiyorum. 76 milyonluk bir ülkenin tüm fertlerinin hak ve özgürlükleri bizim için saygındır, kutsaldır, azizdir. Bazı insanların diğerine nisbetle daha değerli olduğu düşüncesi asla kabul edilemez. Gerek Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinde, gerekse Türkiye Cumhuriyeti Anayasa Mahkemesinde, hak ihlaline ilişkin davaların yüzde 75 oranında hak arama özgürlüğünün ihlal edildiği iddiasıyla açıldığı göz önüne aldığında, yargının sorunlarının hiçte küçük olmadığı istatistiki verilerden anlaşılmaktadır."

-ÇÖZEMEYECEĞİMİZ SORUN YOK-

Kılıç, Bireysel Başvurunun "etkin bir denetim yolu" haline gelmedikçe, hukuk dünyası tarafından kabul görmeyeceğinin bilinci içinde olduklarını vurgularken, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve onu uygulayan mahkemenin, bu güne kadar verdiği kararlarla anayasada bunlara denk düşen temel hak ve özgürlükler arasında "öz yönünden" uyum sağlanma zorunluluğunun önemini bildiklerini anlattı. Anayasa Mahkemesi'nin etkin bir denetim yapabilme konusundaki başarısının ancak, adli, idari ve askeri yargı alanında yapılacak olan yargı reformlarıyla yakından ilgili olduğunu kaydeden Kılıç, "Yüzyıllar boyunca insanlığın ortak aklından süzülerek gelen evrensel doğrulara, demokratik bir toplumda olması gerekenlere, samimiyetle inanıp, uygulamalarımızı bu zemin üzerine oturtabilirsek çözemeyeceğimiz sorun yoktur. Sonlandırdığımız bu projenin de bu hedefe olan olumlu katkılarını belirterek emeği geçenlere tekrar teşekkür ediyorum" dedi.

Kaynak: ANKA

Son Dakika Güncel Yüksek Yargı Kurumlarının Güçlendirilmesi Projesi Anayasa Mahkemesi Başkanı -Kılıç.76 Milyonluk... - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement