Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın kesin bir şekilde 'kapatacağız ve özel okula dönüştüreceğiz' dediği dershaneler üzerindeki tartışmalar hız kesmeden devam ediyor.
Türkiye'de kanayan bir yaradır eğitim. Yıllardır ne hükümetler ne Milli Eğitim Bakanları eskitmiştir bu sorun. AK Parti hükümeti 5 Milli Eğitim Bakanı ile 5 farklı çözüm arayışına girdi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın 2012 yılı sonlarına doğru yaptığı; 'dershaneler 2013 yılında kapanacak' açıklamasının ardından eğitime yeni bir tartışma daha katılmış oldu.
Başbakan Erdoğan'ın kon ile ilgili açıklaması hakkında kimi uzmanlar dershanerlerin kapatılma kararının eğitim sistemini olumlu yönde etkileyeceğini öne sürerken, kimileri ise dershanelerin kapatılmasının erken olduğunu, öncelikle okullarda verilen eğitimin iyileştirilmesi gerektiğini savundu.
Sınava dayalı bir sistem mevcut
Türkiye'de bir öğrencinin temel eğitimini aldıktan sonra istekleri ve eğilimleri doğrultusunda eğitimini sürdürebilmesi, bir çok sınavdan alacağı puana bağlı. Peki okullarda verilen eğitim, öğrencileri bu sınavlara yeterince hazırlayabiliyor mu? Öncelikle sisteme yöneltmemiz gereken soru bu olmalı.
Okullarda verilen eğitim, bakanlığın belirlediği müfredatlar doğrultusunda genel bilgileri aktarıp ölçüyor. Derece olarak daha başarılı bir okulda eğitimini sürdürmek isteyen öğrencibelli aşamalarda, çeşitli sınavlardan geçiyor.
Bu sınavlar Türkiye çapında tüm öğrenciler arasında yapılıyor. Adına her ne kadar sınav dense de, aslen kendisi bir yarış olmaktan öteye geçemiyor ve bu yarış içerisinde yer alan sınama ölçütleri okullarda anlatılan konuların daha da detaylarını içeriyor. Bu detay yarışın zorlu olduğunun yanı sıra okullarda verilen eğitimin çok yüzeysel olduğunu da ortaya koyuyor aslında.
Dershaneler tam bu noktada aslında okullarda verilen eğitime bir destek olarak ortaya çıkıyor ve okullarda verilen yüzeysel bilginin detayları öğrencilere aktarılıyor. Yani, dershaneler öğrenci için bir lüks değil aksine bir ihtiyaç olarak karşımıza çıkıyor.
Dershanelerin kapatılması işsizliği arttırır
Türkiye'de eğitim üzerine var olan tartışmaların en büyükleri arasında öğretmen ihtiyacı ve atanamayan öğretmenler her zaman yer almıştır. Yüz bini aşkın sayıda öğretmen halen atama beklemektedir. Her yıl yapılan binlerce öğretmen ataması eğitimin ihtiyacını karşılayamadığı gibi atama bekleyen öğretmen sayısını da azaltmaktadır.
Türkiye Eğitim Meclisi sektör raporunda, 2011 yılı itibari ile Türkiye'de 4 bin adet dershane bulunmakta ve bu dershanelerde 50 bini öğretmen olmak üzere toplamda 70 bin kişi çalışmaktadır.
Mevcut 4 bin dershanenin küçük bir bölümünün özel okula dönüşebilecek şartları taşıdığı gerçeğini de göz önünde bulundurursak mevcut sistem içerisinde var olan dershanelerin kapatılması büyük oranda bir işsizliği de beraberinde getirecektir.
Dershane fiyatları eşitsizlik yaratıyor
Mevcut sistemin içerisinde kendisine yer bulan dershanelerin tercih edilmesinin bir ihtiyaç olduğunu belirtmiştik. Fakat dershanelerin fiyatlarına da baktığımız zaman bu ihtiyacın bir nevi lüks tüketimi olduğunu da kabul etmemiz gerekiyor.
Bu durum gelir dağılımında ciddi dengesizliğin yer aldığı ülkemizde, eğitim konusunda da büyük oranda bir eşitsizliğe neden olmaktadır. Çünkü geçim sıkıntısı içerisinde çocuklarının eğitim ihtiyaçlarını karşılamaya çalışan veliler, sınav endeksli bir sistemde dershanelerin talep ettikleri ücretleri ödeyememektedir. Bu da çocuklarının eğitim yarışı içindeki performansını önemli ölçüde etkilemektedir.
Türkiye'de eğitim sistemi hakkında söylenecek daha çok söz var. Eksiklerimiz saymakla bitmez. Eğitimde belirli standartlara ulaşmak için daha kaç sistem gerekir bunu da bilmek pek mümkün gözükmüyor.
Milli Eğitim eski Bakanı Ömer Dinçer döneminde gündeme gelen kapanma konusunda, Dinçer, dershanelerin mevcut yapı içerisinde çok etkin olduğundan şikayetçiydi ve bu yapının değişeceğini söylemişti.
Dinçer'den sonra Milli Eğitim Bakanlığı görevine gelen Nabi Avcı, dershanelerin geleceği hakkında, uzun süren sessizliğin ardından yaptığı açıklamada, çalışmaların sürdüğünü belirtti ve somut gelişmeler oldukça konunun kamuoyuyla paylaşılacağını bildirdi.
Fakat bize göre dershanelrin kapanabilmesi, her okulda aynı kalitede eğitim verilmesinden geçmektedir. 4+4+4 eğitim sisteminin bunu sağlayıp sağlayamayacağını şu aşamada kestirmek çok güç. Bu yüzden de dershaneler mevcut eğitim sistemimiz için bir süre daha ihtiyaç olarak kalmaya devam edecek gibi gözüküyor.
Eğitim herkese sunulan bir haktır ama bu hak eşit olmadığı müddetçe de haksızlığa neden olmaktadır.
egitimnerede
Son Dakika › Eğitim › Dershaneler Kapanırsa İşsizlik Artar! - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?