22. Kalite Kongresi - Son Dakika
Ekonomi

22. Kalite Kongresi

22. Kalite Kongresi

TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Yılmaz: "Mükemmelliği tüm paydaşları ile paylaşan şirketler uzun vadede daha kazançlı çıkacak" “Uluslararası rekabette hepimiz aynı gemide yol alıyoruz. Özel s...

12.11.2013 11:55

Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Muharrem Yılmaz, mükemmelliği tüm paydaşları ile paylaşan şirketlerin uzun vadede daha kazançlı çıkacağını belirterek, "Uluslararası rekabette hepimiz aynı gemide yol alıyoruz. Tüm kurumlarında mükemmelliği hedefleyen bir Türkiye ancak rakiplerinden sıyrılarak rekabetçilikte üst sıralara yükselme şansını yakalayacaktır" dedi.

İstanbul Kongre Merkezi'nde Türkiye Kalite Derneği (KalDer) ve TÜSİAD işbirliğiyle "Mükemmelliği Paylaşmak" temasıyla düzenlenen "22. Kalite Kongresi"nin açılışında konuşan Yılmaz, TÜSİAD olarak, Türk sanayisinin rekabet gücünü artıran, bu gücü sürdürülebilir kılan ve gerek ulusal gerekse uluslararası platformlarda ciddi itibar kazanmış Ulusal Kalite Ödülü'nün temellerini KalDer ile birlikte atmış olmaktan büyük gurur duyduklarını söyledi.

Yılmaz, KalDer ve TÜSİAD işbirliği ile 1993'ten bu yana verilmekte olan Ulusal Kalite ödülü' nün, iş dünyasında başarılı örneklerin ortaya çıkarılarak kazanılan deneyimin paylaşılmasına önemli katkı sağladığını belirterek, ülkede kalite bilinci ve toplam kalite yönetiminin yaygınlaşmasında da önemli rol oynadığını söyledi.

"Ulusal Kalite Büyük Ödülü" isminin "Türkiye Mükemmellik Büyük Ödülü" ve "Ulusal Kalite Başarı Ödülü" isminin de "Türkiye Mükemmellik Ödülü" olarak değiştirilmesinin, Türk iş dünyasının, Avrupa örneklerine yaklaşarak değişen iş yapma süreçlerini içselleştirdiğinin göstergesi olduğunu anlatan Yılmaz, gelecek dönemde de KalDer ve TÜSİAD'ın kalite yolculuğunu ileriye taşıyacağından hiç şüphesi olmadığını kaydetti.

Yılmaz, insanlığın tarıma dayalı üretimden sanayi toplumuna yolculuğunun 1990'lardan bu yana bilgi teknolojilerinin gelişmesi ile bambaşka bir seyir aldığını vurgulayarak, "Bilgiye ulaşmayı kolaylaştıran, ülkeler ve toplumlar arasındaki mesafeleri kaldıran bu teknolojiler, 'bilgi toplumu' dediğimiz yeni bir toplumsal yapıya zemin hazırlamıştır. Bilginin, teknolojinin ve insan sermayesinin öneminin gitgide arttığı bu dönemde şirketler için eski kurallar ile rekabetin zemini farklı bir yapıya taşındı. Şirketlerimizin yönetimi ve üretim süreçleri için bilgi toplumunu içselleştirmemiz ve yeni teknolojileri özümsememiz gerekmektedir" diye konuştu.

"Şirketler her seviyesinde mükemmelliği yakalamak zorunda"

Yılmaz,  bu çerçevede 1990'lardaki kalite olgusuna bakışın,  2000'li yıllarda bilgi toplumu vizyonunda tüm süreçlere ve paydaşlara yansıyan bir mükemmellik anlayışına evrildiğine işaret ederek, TÜSİAD olarak çabalarının ve çalışmalarının bu alanlara odaklandığını dile getirdi.

Şirketlerin sadece işlerini yaparak ayakta kaldıkları günlerin geride kaldığına dikkati çeken Yılmaz, şöyle konuştu:

"Şirketler temel faaliyetlerinin yanı sıra tedarikçilerinden müşterilerine, liderlerinden çalışanlarına, iş süreçlerinin her seviyesinde mükemmelliği yakalamak zorunda. Çünkü artık bu anlayışı içselleştiren, müşteri odaklı yaklaşımı benimseyerek tüm paydaşları için değer yaratmayı hedefleyen, aynı zamanda tüm süreçlerinde yenilikçiliği ve verimliliği ön planda tutan şirketler küresel rekabette öne geçiyor. Günümüz iş dünyasında mükemmellik tanımı, üretilen ürün veya hizmetin mükemmelliğinin ötesinde bir kavram olarak müşteriler için değer yaratmak, yarınlar için sürdürülebilir bir gelecek sunmak, inovasyon ve yeniliği teşvik etmek, işbirlikleri yaratmak gibi birçok farklı unsuru kapsayacak şekilde ele alınmakta."

"Mükemmelliği yakalama hedefi şirket itibarını artırıyor"

Yılmaz, tüm bu alanlarda mükemmelliği yakalama hedefini politika ve stratejilerine entegre eden şirketlerde, çalışan ve müşteri memnuniyetinin arttığını, bu durumun şirket itibarını artırırken, pazar payını da olumlu yönde etkilediğini söyledi.

Ancak, hızla değişen rekabet koşullarında mükemmelliği yakalamanın da tek başına yeterli olmadığına dikkati çeken Yılmaz,  "Mükemmelliği sürdürülebilir kılmak şirketlerin bir başka zorlu görevi haline gelmiştir. Mükemmelliği sürdürmek ise çağdaş ve bütünsel bir yönetim sistemini hayata geçirmek ile mümkün olacaktır. Bu kapsamda, şirket strateji ve politikaları ihtiyaçlara uygun olarak değiştirilmeli ve sürekli iyileştirme kurumsal bir değer haline dönüştürmelidir" şeklinde konuştu.

Yılmaz, bu süreçte üst yönetimin kararlılığı ve liderlerin yönlendirici rolünün ise çok önemli olduğunu vurgulayarak, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Sahip oldukları vizyon ve etik değerler ile çalışanlarında güven oluşturan, mükemmellik kültürünün hem şirket içinde hem de şirket dışında yayılmasını sağlayan liderler, şirketlerini mükemmelliğe taşımada en önemli aktörlerdir. 'Avrupa'daki kuruluşların mükemmel olduğu bir dünya' vizyonu ile yola çıkan Avrupa Kalite Yönetimi Vakfı da şirket politika ve stratejilerinin, çalışanların, kaynakların ve süreçlerin uygun bir liderlik anlayışıyla yönlendirilmesiyle mükemmelliğe ulaşılabileceğini vurgulamaktadır. İyi uygulamalarının şirketler ve kurumlar arasında paylaşılması tüm toplumda mükemmellik anlayışının yaygınlaşabilmesinin en etkili yollarından biridir."

Mükemmelliği tüm paydaşları ile paylaşan şirketlerin uzun vadede daha kazançlı çıkacağına vurgu yapan Yılmaz, "Uluslararası rekabette hepimiz aynı gemide yol alıyoruz. Özel sektör, sivil toplum ve kamu olmak üzere tüm kurumlarında mükemmelliği hedefleyen bir Türkiye ancak rakiplerinden sıyrılarak rekabetçilikte üst sıralara yükselme şansını yakalayacaktır" dedi.

"KOBİ'lere ve kadın istihdamına özel bir önem verilmesi gerekiyor"

Yılmaz, KOBİ'lere ve kadın istihdamına özel bir önem verilmesi gerektiğine inandığını dile getirerek, bu bağlamda kongrenin programını son derece isabetli bulduğunu söyledi.

Ülkede işletmelerinin yüzde 95' inden fazlasının KOBİ'lerden oluştuğu göz önünde bulundurulduğunda KOBİ'lerin ihtiyaçlarının belirlenerek teknolojiyi kullanmalarının ve yenilikçiliğin teşvik edilmesinin Türkiye'nin rekabetçiliği açısından önem arz ettiğini anlatan Yılmaz, bu doğrultuda, KOBİ'lerdeki iyi uygulamaların da paylaşılabileceği platformlar sağlamanın oldukça önemli olduğunu kaydetti.

Yılmaz, 2023 yılında dünyanın en büyük 10. ekonomisi olmayı hedefleyen Türkiye'nin, kadınlarını ekonomik güce ortak etmeden gerçek anlamda gelişmiş bir ülke olmasının beklenemeyeceğini dile getirerek, "Nüfusumuzun yarısını oyunun dışında tutarak güçlü, kalkınmış bir ülke haline gelmenin mümkün olmadığını anlamalı ve kadınların iş hayatındaki başarı hikayelerinin sayısını artırmak ve konumlarını güçlendirmek için strateji geliştirmeliyiz" dedi.

KalDer'e, şirketlerin tüm iş süreçlerinde kalite anlayışını benimsemeleri ve mükemmellik kültürünü yaşam biçimine dönüştürmeleri için yürüttüğü çalışmalarla ülkenin rekabet gücünün artırılmasına katkıda bulunduğu için teşekkürü bir borç bildiğini söyleyen Yılmaz, kaliteyi iş yapma biçimi haline getiren şirketleri bir araya getiren zirvenin herkes için faydalı geçmesini ümit ettiğini kaydetti. - İstanbul

Kaynak: AA

Sizin düşünceleriniz neler ?

    SonDakika.com'da yer alan yorumlar, kullanıcıların kişisel görüşlerini yansıtır ve sondakika.com'un editöryal politikası ile örtüşmeyebilir. Yorumların hukuki sorumluluğu tamamen yazarlarına aittir.

Advertisement