Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, hükümet olarak 5 yıllık 10. Kalkınma Planı'nın özel dönüşüm programları üzerinde çalıştıklarını belirterek, "İlk defa 25 konuda özel dönüşüm programıyla beraber yayımladığımız bir plan. 25 programında şu anda eylem planlarını hazırlıyoruz. Yaklaşık bin 200'ün üzerinde bir eylemin 2018'e kadar takvimlendirilmesini yapıyoruz. Ekim sonu kasım başı gibi başbakanımız tarafından açıklanacak bu eylem planı Türkiye'nin detaylı bir yol haritası olacak" dedi.
Başbakan Yardımcısı Babacan, Anadolu Ajansı'nın üst üste ikinci defa global iletişim ortağı olduğu, küresel finansın liderlerini buluşturan "5. İstanbul Finans Zirvesi"nin (IFS) ikinci gününün açılışında konuştu.
Babacan, 5. IFS'nin hem Türkiye hem de bölge ülkeler için sorunların incelendiği, çözümlerin arandığı bir etkinlik haline geldiğine dikkati çekti.
İstanbul'un dünyanın ve Avrupa'nın en gözde kentlerinden biri ve kıtaların, kültürlerin ve medeniyetlerin buluşma noktası olduğuna işaret eden Babacan, İstanbul'un aynı zamanda küresel finans merkezi olması için 2009 yılından beri çalıştıklarını anlattı.
İstanbul'un sadece Türkiye için değil, çok geniş bir coğrafya için merkezi bir rolü olduğunu vurgulayan Babacan, şöyle konuştu:
"THY sadece İstanbul'dan dünyanın 105 ayrı ülkesine sefer yapıyor ve dünyada hiçbir havayolunun bu kadar noktaya uçması söz konusu değil. Demek ki İstanbul aynı zamanda lojistik ve ticaret anlamında da önemli merkez oldu. İstanbul'un bu özelliğinin finans noktasında da vurgulanması bizler için çok önemli. İstanbul Finans Merkezi deyince bazen birazda farklı yönlendirmeler sonucu bir gayrimenkul projesini düşünüyoruz. İstanbul Finans Merkezi bir gayrimenkul projesi olmaktan çok öte bir konu. İstanbul'un tümünün finans konusunda gelişmesi ve İstanbul'un tümüyle beraber Türkiye'nin finans konusunda dünyada söz sahibi olması önemli bir amacımız.
Şu anda hükümet olarak 5 yıllık 10. Kalkınma Planı'nın özel dönüşüm programları üzerinde çalışıyoruz. İlk defa 25 konuda özel dönüşüm programıyla beraber yayımladığımız bir plan. 25 programında şu anda eylem planlarını hazırlıyoruz. Yaklaşık bin 200'ün üzerinde bir eylemin 2018'e kadar takvimlendirilmesini yapıyoruz. İnşallah ekim sonu kasım başı gibi başbakanımız tarafından açıklanacak bu eylem planı Türkiye'nin detaylı bir yol haritası olacak. 25 dönüşüm programından bir tanesi de İstanbul Finans Merkezi ile ilgili programımız."
Ali Babacan, İstanbul Finans Merkezi ile ilgili takvimi dün Ekonomi Koordinasyon Kurulu'nda (EKK) çalıştıklarını ve takvim konusunda kuruluşlar arasında bir mutabakat oluştuğu bilgisini verdi.
-"Faizsiz finans modellerinin Türkiye'de gelişmesi her zaman arzumuzdur"
2023'ün Türkiye'si denildiğinde İstanbul Finans'ın birlikte anılacak kelimeler olacağını belirten Babacan, bu yılki zirvenin ana teması olan "yenilikçi finans"ın sanayide çok vurguladıkları katma değerin üretilmesi için olmazsa olmaz gördükleri bir kavramı anlattığını ifade etti.
Başbakan Yardımcısı Babacan, bunun finans alanında da uygulanmasının Türkiye için çok önemli olduğunu vurgulayarak, "Faizsiz finans modellerinin Türkiye'de gelişmesi her zaman arzumuzdur. Katılım bankalarımız da faaliyetlerini göstermekteler. Kira sertifikası yoluyla da yeni bir enstrümanı piyasalarımıza kazandırmış olduk. Ülke olarak sukuk enstrümanlarının yaygınlaşması için çok çaba sarf ettik. Özel sektörümüz de bu işe girmeye başladı. 2008-2009 krizi gösterdi ki faizsiz finans modeli, ortaklık kültürüne ve adeta kader ortaklığına dayanan bir finans kültürü çok daha dayanıklı olmakta. Bunun IMF'nin raporlarıyla da tescil edildiğini görmekteyiz. Böyle bir dönemde Türkiye'de yeni yeni başlayan ve gittikçe gelişmesi gereken farklı modellere açık olduğumuzu ifade ediyorum. Sermaye piyasalarımızın bu konuda geliştirilmesi büyük önem taşıyor" değerlendirmesinde bulundu.
"Yenilikçilik denilince aşırı heyecana kapılma, tehlikeli ve riskli yollara da sapmayı anlamamız gerekiyor. Yeni, inovatif ama bir o kadar da sağlam ve iyi düzenlenmiş iyi denetlenmekte olan finans enstrümanlarına ihtiyacımız var" diyen Babacan, küresel ekonomik görünüme de değindi.
"AB'de toparlanma yavaş ve kırılgan"
Krizin en kötü kısmının geride kaldığını ve sınırlı da olsa bir toparlanma sürecinde olduğunu belirten Babacan, şunları kaydetti:
"ABD'nin krizden çıkış hızının daha iyi olduğunu görüyoruz. Nispeten sürdürülebilir ve diğer ülkelerin biraz üzerinde bir büyüme tablosu söz konusu. Ancak bunun sonucu olarak ABD Merkez Bankası'nın (Fed) atmış olduğu ve atacak adımları. Biraz normalleşme var ama bunun yanında parasal sıkılaştırmanın başlayacağı bir döneme doğru yürüyoruz. Bu dolar ve ABD ekonomi açısından geçerli bir tablo. Öte yandan Avrupa'ya baktığımızda toparlanma yavaş ve kırılgan. Ülkeden ülkeye çok değişiyor. OECD'nin dün yayımlanan tahminlere göre Avro bölgesinin bu yılki büyüme hızı yüzde 1'in de altında kalıyor.
Avro bölgesinde büyük ülkelerinde içinde olduğu 18 ülkeyi topluyorsunuz ve büyüme hızı yüzde 1'i bulmuyor. Üstelik deflasyon riski belirmiş durumda. Her ne kadar bu risk ölçülebilir ve sınırlı olsa da yine de Avrupa Merkez Bankası'nın (ECB) atmış olduğu adımlar bu riskin dikkate alınması gereken bir risk olduğunu da bizlere söylüyor. Önümüzdeki dönemde Avrupa'nın çok yavaş ve kırılgan toparlanmaya cevap olarak ECB'nin daha aktif olduğu bir tabloyu göreceğiz. Umut ediyoruz ki ECB'nin bu genişleyici adımları Fed'in sınırlayıcı adımlarını dengeleyebilmekte önemli bir rol oynar. Türkiye için bu önemli.
- İstanbul
Son Dakika › Ekonomi › 5. İstanbul Finans Zirvesi - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?