Bakan Yılmaz: Enflasyon Rakamı Yukarı Yönlü Revize Edilebilir

Hükümet, büyüme ve enflasyon beklentisinde revizyona hazırlanıyor. Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz, büyüme için orta vadeli programda revizede yüzde 3-4 arası bir tahminlerinin olacağını söyledi. Merkez Bankası'nın Ekim ayında enflasyon rakamı yayınlayacağını anımsatan Bakan Yılmaz, şuan ki enflasyon rakamının dikkate alınarak enflasyonunda yukarı yönlü revize edileceğini belirti.

Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz, enflasyon ve büyüme rakamları ile "Ekonomideki yeni yol haritasını" NTV'de değerlendirdi. Bugün açıklanan büyüme rakamlarını değerlendiren Bakan Yılmaz, "Bizim de beklentimizin bir miktar altında, çok fazla değil. İkinci çeyrekten öncü göstergelerden, birinci çeyreğe göre bir miktar yavaşlama bekliyorduk. Bundan biraz daha fazla oldu. Bir taraftan İlk çeyrek revize edildi biliyorsunuz 4,3'ten 4,7'ye revize çekildi. İkisini birlikte düşündüğümüz zaman ilk yarı için beklentilerimizden çok farklı bir tablo ile karşı karşıya değiliz" dedi.

-"BÜYÜME İÇİNDE YEN BİR TAHMİN ORTAYA KOYACAĞIZ"-

Türkiye'nin 2009 yılında yaşanan küçülmeden sonra sürekli büyümeye devam ettiğini kaydeden Yılmaz, "Büyüme oranımız zaman zaman yavaşlıyor, hızlanıyor ama sürekli bir şekilde büyüyebilmek gerçekten önemli. Etrafımızda bu kadar jeopolitik gelişmelerin olduğu, talebin kısıtlı olduğu bir dönemde Türkiye ekonomisinin büyümesi sevindirici inşallah ikinci çeyrekte de bu büyüme oranı devam edecek. Orta vadeli programda yüzde 4 demiştik biz büyümeyi şimdi onun üzerinde çalışıyoruz. Makroekonomik göstergelerimizi revize ediyoruz. Yeni orta vadeli programımızda bütün bunları dikkate alarak, büyüme içinde yen bir tahmin ortaya koyacağız. Henüz kesinleşmiş bir rakam yok üzerinde çalışıyoruz. Bu gelen rakam yüzde 3 ile 4 arasında beklentiye tekabül ediyor. Büyüme açısında yüzde 3-4 arası bir beklentimiz bir tahminimiz olacaktır orta vadeli programda" şeklinde konuştu.

-"ENFLASYONDA DA BİR REVİZYON OLUR MU?"-

"Bakan Yılmaz Enflasyonda da bir revizyon olur mu? sorusuna, şu ifadelerle cevap verdi:

"Muhtemelen olur. Bu sene gelen rakamlar bildiğiniz gibi orta vadeli programda öngörülen enflasyon rakamlarının üzerinden burada arz yönlü etkilerin olduğunu görüyoruz. Gerek kur artışından kaynaklı etkiler gerekse mevsimler etkiler hem çekirdek enflasyon hem de genel enflasyon beklentilerin üzerinde olduğunu görüyoruz. Ekim ayında Merkez Bankası enflasyon raporunu yayınlayacak. Şuanda 7,6 görünüyor yılsonu beklentisi ama muhtemelen bunu şuan yaşadığımız enflasyon rakamını dikkate alarak yukarı yönlü bir revize edeceklerdir. İnşallah tek haneli enflasyon rakamlarının devam etmesini bekliyoruz. Bu yıl beklentilerimiz üzerinde gerçekleşti."

-"TÜİK HESAPLAMAYA DEVAM EDECEK"-

2007- 2013 döneminde enflasyon da yaşanan sapmanın Merkez Bankasının çok ta kontrolünde olmayan nedenlerden kaynaklı olduğunu belirten Bakan Yılmaz açıklamalarını şöyle devam etti:

"Gıda, enerji, alkolü içecekler ve tütün, altın gibi unsurlar. Buna kur etlisi de son dönemde eklendi. Bunlara dikkate alarak yeni orta vadeli programımızda enflasyonu düşük rakamlara çekecek bir politikalar setimiz olacak. Bu enflasyon hadisesi üzerinde yeni orta vadeli programımızda daha hassasiyetle duracağımızı ifade edebilirim. Biz uluslararası standartlar neyse enflasyonumuzu bu standartlara göre hesaplıyoruz. Biz AB'ye tam üyelik müzakereleri yapan bir ülkeyiz. İstatistikte fasıllardan bir tanesi. Biz AB standartlarında istatistiklerimizi derliyoruz böyle yapmaya devam edeceğiz. Konjonktürel durumlardan dolayı yöntemi gözden geçirmek gibi bir niyetimiz yok. Bu enflasyon hesabımızın kredibilitesi açısından çok önemli bir husus. Bu yöntemler tartışılamaz mı ? Orta vadeli uzun vadeli elbette bu tartışmalar yaşanabilir ama enflasyon bir miktar yükseldi hesaplara yöntemlere yeniden bakalım biz böyle yaklaşıma sahip değiliz. Bugüne kadar nasıl hesapladı ise TÜİK bundan sonrada yöntem olarak aynı hesaplamaya devam edecek. Bizim gibi gelişmekte olan ülkelerde gıdanın toplam tüketim içindeki payı daha fazla enflasyona etkisini artırıyor. Buda normal."

-"BİZİM İDDİAMIZ VE HEDEFLERİMİZ VAR"-

"Türkiye son 12 yılda bir sıçrama yaptı. 230 milyar dolardan 820 milyar dolara büyüdü ekonomimiz. İhracattan, birçok alana kadar bunun etkilerini, eğitimden, sağlığa, ulaştırma her alanda görebiliyoruz. Ancak bu yeterli değil. Bizim iddiamız ve hedeflerimiz var. Türkiye genel sınıflandırma olarak bakarsanız. Alt-orta gelir grubunda üst orta gelir grubuna geçti. Şimdi önümüzdeki dönemde yüksek gelir grubuna geçme iddiamız var 2023 perspektifinde. Kişi başına 13 bin doları geçerek bu üst gelir ligine dâhil olmamız lazım. İnsanı kalkınma dediğimiz bir kavram var Birleşmiş Milletler hesaplıyor. Orta da dört kategori var, düşük, orta, yüksek en yüksek. Türkiye son 10- 12 yılda bu yüksek kategoriye girmiş durumda. Orada da en yüksek kategoriyi hedefliyor İnsanı kalkınma açısından. Dolayısıyla buralarda Türkiye'nin başarılarını bir zemin olarak görüp bir reform dönemine, yeni bir değişim dönemine girmesi gerekiyor."

-İKİNCİ ATILIM DÖNEMİ-

"Ekonomiden, demokrasiye, sosyal politikalardan, dış politikaya her alanda yeniden politikalarımızı gözden geçirip cesur adımlarla reformlarla Türkiye'yi bu en üst lige hazırlamamız gerekiyor. Hükümet programımızda da buna 'ikinci atılım dönemi' denildi. Bütün politikalarımızı şekillendirecek, özellikle 2015 genel seçimlerinde sonra Türkiye güçlü bir reform sürecine girmiş olacak. Bu ekonomimizde de aynı şekilde geçerli Türkiye son 12 yılda büyük bir üretim artışı yaptı. Düşük teknolojiden orta teknolojili sektörlere doğru bir dönüşüm yaşadı. Üretimde e ihracatta. Orda da yüksek teknolojinin payını artırmamız gerekiyor. Hükümet programın da şuanda yüzde 4 olan yüksek teknolojiyi yüzde 15'lere çıkarmayı hedefliyoruz. Bunu nasıl yapacağız yenilikçi bir ekonomi ile yapacağız. Girişimciliğin, yenilikçiliğin artık çok daha fazla merkeze alındığı bir ortam göreceğiz."

-"SEKTÖR TAHMİNİMİZDEN DAHA FAZLA ETKİLENDİ"-

"Altın alışverişi için 4 taksit imkanı getiren yeni biz hazırlık yapıldı" diyen Bakan Yılmaz, bunun nedeninin sorulması üzerine, "Sektörün tahminimizden daha fazla etkilendiğini tespit ettik. Diğer tarafından kayıt dışına kayma, başka alanlara kayma gibi etkiler tespit edildi. Bütün bunlardan hareketle daha ölçülü bir tedbir anlamında belli sayıda takside müsaade eden bir taslak hazırladı. Önümüzde ki dönemde bu hayata geçecek" dedi.

-"KAMU YATIRIMLARINDA ÖNCELİK TEMEL ALT YAPI"-

Yılmaz, "Kamu yatırımlarında öncelikli alanlarınız ne olacak?" sorusuna, "Kamu yatırımlarında temel alt yapı alanlarına yoğunlaşıyoruz. Burada da beş başlık sayabilirim. En öncelik ulaştırma. Türkiye'nin üretim ve ihracat alt yapısını oluşturan ulaştırma sektörü. İkincisi, tarım sektörü bağlantılı bir şekilde sulama projelerimiz. Üçüncüsü, eğitim. Diğer taraftan sağlıkta ciddi yatırımlarımız devam ediyor. Bu ikisi de insana yapılan yatırımlar. Beşincisi ise üniversiteler. Bunun yanı sıra bölgesel yatırımlarımız da var" diye konuştu.

-"BÜROKRATİK TEKNİK ÇALIŞMALAR YÜRÜTÜLÜYOR"-

"Kentsel rantlar konusunda bir çalışma yürütüldü mü?" sorusuna Yıldız, "Bu konuda çeşitli bürokratik teknik çalışmalar yürütülüyor. Bunlar belli bir olgunluğa geldiği zaman siyasi olarak masaya gelecektir. Sektörün canlılığını tahrip etmeden belli bir denge içinde bir takım çözümler geliştirilecek" ifadelerini kullandı.

-"BU ALANLARDA REFORMLAR YAPMAMIZ GEREKİYOR"-

Yıldız, "Kıdem tazminatı fonundan vazgeçildi mi?" sorusuna, "Hükümet programında yeni bir istihdam stratejisi dokümanını hazırladık. Hükümet programında biz o stratejiye atıfta bulunduk. O stratejilerin içinde bu alt unsurlar var. Şu noktayı hep vurguladık. Kıdem tazminatı hassas bir konu. Burada sosyal taraflarla uzlaşma içinde atılacağını söylüyoruz. Kısa vadede bu anlamda bir adım atılma durumu görmüyor. Ama orda vadeli bir perspektif içinde sosyal taraflarla da müzakere içinde bu konularda adım atmak zorundayız. Bu alanlarda reformlar yapmamız gerekiyor. Eme reformun içeriği ve zamanı sosyal taraflarla birlikte demokratik bir ortamda gerçekleşir" dedi.

-"TOPLUM OLARAK SU KONUSUNDA İSRAFI ÖNLEMELİYİZ"-

"Konya ovasında hidrolik kuraklığa geçildi açıklamaları var, yeni önlem söz konusu olacak mı?" sorusuna ise Yıldız, "Konya ile ilgili bir çalışma yapıyoruz. KOP Bölge planımızı hazırladık. Bununda odağında kuraklık meseleleri var. Konya ovası en az su alan havzalarımızdan biri. Burada bir taraftan Mavi tünelle bu ovaya başka su havzalarından su taşırken, bundan da daha önemlisi suyun tasarruflu kullanılması için ciddi yatırımlar yaptık. Kuraklığın etkisiyle çok ciddi sorunlar yaşıyoruz. Bu akıllı sulamam sitemleri, tasarrufu ön gören basınçlı sistemler, damlama sulamalar bütün bunlar çok önemli. Buradan da bir çağrıda bulunmak istiyorum. Bir taraftan üreticilerimiz bu yöntemlere çok daha hızlı geçmesi gerekiyor. Bir taraftan da bütün toplum olarak su konusunda israfı önlemeliyiz" dedi.

(HSN-MLT/OLÇ)