Balıkesir: Deik'ten Hükümete Tam Destek

Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Başkanı A. Rona Yırcalı, ülkede gerek ekonomik gerekse siyasi istikrarın sağlandığını belirterek, hükümete destek verdi. Yırcalı, öngördükleri gibi 2006'nın seçim yılı olmadığını, ancak bugünden itibaren Türkiye'nin seçim sathına girdiğini, genel seçimlerin mayıs ayında yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin bir yansıması olacağını söyledi.

Balıkesir Sanayi Odası'nın (BSO) Otel Basri'de gerçekleştirilen meclis toplantısında bir konuşma yapan DEİK Başkanı Rona Yırcalı, özellikle son 2 yıldır hükümetin yabancı sermaye girişiyle ilgili çalışmalarının çok olumlu olduğunu, bugün bunun meyvelerinin alındığını bildirdi. Yırcalı, 2005'te 10 milyar dolar olan yabancı sermaye girişinin 2006'nın ilk 9 ayında 9 milyar dolar olduğunu, sene sonunda 20 milyar dolar seviyesinde gerçekleşmesinin beklendiğini ifade ederek, şunları söyledi:

"Ocak 2005 ile temmuz arasında 19 milyar dolarlık yurt dışından direkt giriş olmuş. Momentumun gittikçe hızlandığını, ilerlediğini görmekte fayda var. Yabancı sermaye girişi bakımından Hindistan ve Güney Kore'yi geride bırakmış vaziyetteyiz. Son bir yıl içinde Çin, Hong Kong, Rusya, Singapur, Brezilya, Meksika'dan sonra Türkiye geliyor. Türkiye'nin bu sahadaki önemi ve ilerlemesini iyi değerlendirmek lazım. Buna paralel olarak özelleştirme son derece hızlı gidiyor. Geriye dönük 12 ayda ihracatımız 81 milyar doları buldu. 2006 yılı hedefinin 83 milyar dolar olduğu düşünülürse, hedefin geçileceği anlaşılıyor. Komşularımız son derece önemli. Sayın Kürşad Tüzmen'in başında olduğu grubun da desteği ve öncülüğüyle komşularımızla ticaretimizde ihracatımız (yılda) yüzde 350 artışla 13 milyar dolara çıkmış. İthalatımız yüzde 204 artışla 24 milyar dolara çıkmış. Irak gibi son derece değişim gösteren bir ülke, harpten önce ile harpten sonrası eşitlenmiş durumda. Bu da Türk ekonomisinin önemini gösteriyor. Bugün her birine 1 milyar dolardan fazla ihracat yaptığımız 16 ülke var, bu da önemli bir başarıdır."

"2007 ZOR YIL OLACAK"

Rona Yırcalı, Türk kamuoyunda Avrupa Birliği'ne (AB) giriş süreciyle ilgili yapılan çalışmalara desteğin önemli derecede azaldığına dikkat çekti. 2007 yılının Türkiye için zor bir yıl olacağının altını çizen Yırcalı, AB, ekonomideki kırılganlık, bankalar arası faiz ve seçimlere ilişkin olarak, "Avrupa Birliği son derece tenkit ediliyor. Ama teknik manada işlerin yürüdüğünü görüyoruz. Kamuoyunda AB'ye giriş için yapılan çalışmalara desteğin azaldığını görüyoruz, hükümetin önemle bakması gerekir. Bunun önemli bir sebebi de AB konusunda teknik olarak ilerleme kaydedilmesine rağmen geniş bir mutabakat yapılmamasının ağırlığının olduğuna inanıyorum. Bankalar arası faiz bugün 22'lere geldi. Bankalar arasındaki 22, biz yatırımcılara 26'ya varan rakamlar demektir ki, bunun bilhassa işsizliği son derece önemsediğimiz bir ülkede, işsizliğe tek çarenin yatırım yapmak olduğunu düşünürsek, aldığınız paranın dörtte birini faiz olarak vermek durumunda kalırsanız o yatırımı ne kadar kolay yapacağınızın müspet olmayan şeklini düşünmek lazım" dedi.

"SEÇİMLER ÖNEMLİ, TALABANİ İÇİMİZİ BURKTU"

DEİK Başkanı Rona Yırcalı, 2007 yılında yapılacak seçimlerin hem Türkiye hem de dünya kamuoyunda çok konuşulacağını kaydederek, "Hükümetin yürüttüğü siyasi ve ekonomik istikrarın devam etmesi gerektiğini ifade etmiştik. 2007'de Türkiye 2 seçim geçirecek, Cumhurbaşkanlığı ve ardından kasımdaki genel seçim. Belki de bu son gelişmelerin ışığında mayıs ayında yapılacak olan Cumhurbaşkanlığı seçiminin hem genel seçime yansıması olacak hem de kamuoyu ve dünyanın daha çok konuşacağı bir seçim olma iddiasını gösteriyor. Bunun yanında, ekonomik ve siyasi gelişme olarak sayın Başbakan'ın Amerika ziyareti, Bush ile yaptığı görüşme çok önemli. Bizim için son derece önemli olan konuların bir kısmına en azından açıklık getireceğine inanıyoruz. Bundan birkaç gün önce CNN'de, Irak Cumhurbaşkanı olarak Talabani'nin Beyaz Saray'da kabul edilmesi, görüşmeden sonra basın toplantısı yapması, arkasında da Amerikan bayraklarının durmasının gücümüze gittiğini söylemek doğru değil belki ama, bazı hadiselerin ülkemizde, bölgemizde nereden nereye geldiğini, bu şahısların dün nasıl ve ne konumdayken bugün ne konumda olduğunu ve ne şekilde konuştuğunu ifade etmesi bakımından ben içim burkularak, düşünceyle seyrettim. Bugün cumhurbaşkanı olan Talabani'nin daha yakın zamana kadar seyahat edebilmek için bizden pasaport almak durumunda olduğu düşünülürse, şimdi bizim oraya giden arkadaşlarımızın onlardan vize almak durumunda olduğunu düşünürsek, bugün ile o gün arasında ne kadar önemli gelişme olduğunu ifade etmek lazım" diye konuştu.